|
Balkanlar’da nüfuz kavgası!
Hiç kuşkusuz, Bulgaristan ve Moldava'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini '
Rus yanlısı'
adayların kazanması bölgede “
NATO
”nun politikalarını olumsuz etkileyecek. NATO'nun Karadeniz'de askeri varlığını güçlendirmeye ilişkin girişimlerinde Bulgaristan'a ve Romanya'ya önemli rol düşüyordu. Rus uçaklarının Bulgar hava sahasına girip çıkmalarının hem NATO'ya, hem de 1878'den bu yana Rus etkisi altında kalan Bulgarlara verilmiş bir uyarı mesajı olarak algılandığını belirtelim. Ruslar 'ihlâl' iddialarını reddetseler de, algı bu.


Öte yandan, Ukrayna ile yaşadığı sorunlar sebebiyle Rusya Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatı için alternatif olarak “

Güney Akım

” projesini hayata geçirmek istedi. Bu projeye göre Karadeniz'den geçen doğalgaz Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya ulaştırılacaktı.

“Güney Akım

” projesi “

Avrupa Birliği

”nin(ve tabii NATO'nun) baskıları sonucunda askıya alındı.



Moldava Cumhurbaşkanı seçilen

Igor Dodon

'sa Rusya ile ilişkileri normalleştirme sözü vermişti. Dodon'un “Sosyalist Parti”si 2014 seçimlerinde

“Rusya ile birlikte”

sloganını kullanarak birinci olmuştu. “

Sovyetler Birliği

”nin eski uydusu Moldava'da 1990'lardan bu yana Batı yanlısı partiler işbaşındaydı. Moldova'da Batı ittifakının sadık bir üyesi olan Romanya ile birleşme girişimleri öne çıkıyordu. Ancak Rus kökenlilerin yoğun olduğu Dinyester nehrinin doğu yakasında Rusya desteğiyle ayrı bir yapının “

Trans Dinyester Sosyalist Moldava Cumhuriyeti

” adıyla fiilen tesis edilmesiyle bu girişim zora sokuldu. Trans-Dinyester meselesi Moldova'nın sırtındaki hançer oldu. Hançerin sapıysa Moskova'nın elinde. Bu arada, Moldava'nın Osmanlı'nın eski “

Boğdan Prensliği

” olduğunu hatırlatalım.



“Sosyalist Parti” adayı olarak Bulgaristan Cumhurbaşkanı seçilen Hava Kuvvetleri eski komutanı

General Rumen Radev

, NATO'yla ilgili bir mesele yüzünden istifa etmişti. Savunma Bakanı

Nikolay Nençev

, Rus tipi MİG uçaklarının ömrünün bittiği gerekçesiyle Bulgaristan semalarında NATO uçaklarının devriye görevi yapmasını istemiş, Radev ise itiraz etmişti. Sosyalist Parti, “Sovyetler Birliği”nin dağıldığı sırada işbaşında olan “

Bulgaristan Komünist Partisi

”nin devamı. Bulgaristan “

II

.

Dünya Savaşı

”ndan 1980'lerin sonlarına kadar Ruslar'ın güdümündeydi.1990'da Komünist Parti ismini “Sosyalist Parti” olarak değiştirmişti. Bulgaristan “

AB

”ye ve “NATO”ya üye olarak rotasını “Batı”ya çevirmişti.



“Bulgaristan Komünist Partisi” aslında '

Osmanlı mirası'

bir partidir. Komünist Parti 1903'te kurulduğunda Bulgaristan hâlâ Osmanlı'ya bağlı özerk bir prenslikti. Osmanlı kaynaklarında “

Bulgaristan Emareti

” olarak zikredilen bu özerk yapı 1877-1878'deki Osmanlı-Rus harplerinin ardından Rusya'nın desteğiyle hayata geçirilmişti. Ruslar 19. Yüzyıl ortalarından itibaren “

Osmanlı Balkanları

”nı ele geçirmek için “

Slav Birliği

” projesini ortaya atmışlardı.



Evet, yine bir hatırlatma, “

Bulgaristan Emirliği

” 1908'de Selanik'te “

İkinci Meşrutiyet

”in ilan edilmesinden iki ay sonra bağımsızlık ilan etti. Bulgarlar İstanbul'daki siyasi kargaşadan istifade etmişti. Bulgar Emirliği'nin yarı Fransız-yarı Alman prensi Ferdinand önce Avusturya İmparatoru

Franz-Joseph

'i Viyana'da ziyaret etmiş, döner dönmez de kendisini “

Çar

” ilan etmişti. Tabii Franz-Joseph de bir gün sonra, 1878'den bu yana işgal altında tuttuğu Bosna-Hersek'i ilhak etti. Almanya İmparatoru

II. Wilhelm

'se, hem Franz-Joseph'e ve hem de Prens Ferdinand'a icazet vermişti. Rusya ise Rus yanlısı Bulgar partilerine dayanıyordu.



Batı ile Rusya'nın Bulgaristan ve Balkanlar üzerindeki nüfuz kavgası hep sürdü. Aradan yüz yıldan fazla zaman geçti ama Balkanlar'daki nüfuz kavgası öneminden hiçbir şey kaybetmedi.


#NATO
#Slav Birliği
#Nikolay Nençev
7 yıl önce
Balkanlar’da nüfuz kavgası!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset