Danimarka ve Norveç'te Hz. Peygamberimiz'e karikatürlü saldırı İslam dünyasını infiale sürükledi. Viking bozuntusu Danimarka Başbakanı'nın açıklamaları işin tuzu biberi oldu.
Olayı, 'Medeniyetler çatışması' yahut 'Doğu-Batı çatışması' şeklinde tanımlayanlar var. Batı dünyası asırlardır yüzyüze olduğu Doğu'yu, İslam dünyasını anlamak konusunda yine sınıfta kaldı. Batılılar, bu arada Karl Marks bile, Doğu'yla ilgili analizlerinde aynı yanılgıya düştü, Batı sömürgeciliğini bir 'uygarlaştırma misyonu' olarak niteledi. Aynı paradigma yine işliyor. Bu zihniyetin izlerine Türkiye'de bile tanık olmadık mı? Osmanlı'nın son döneminde, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki tartışmaları hatırlayın. İslamiyet'in "ilerlemeye" mani teşkil ettiği söylenmedi mi? Hatta tartışmacılardan biri, işi Avrupa'dan damızlık erkek ithal etmeye kadar götürmedi mi?
* * *
Uygarlaştırmanın bizdeki izdüşümü 'Batılılaştırma', 'Çağdaşlaştırma'. Gerekirse tepeden inme ve zorla. Kerameti kendilerinden menkul bir 'çağdaşlık' adına, ülkenin mütedeyyinlerini rencide eden insaf dışı uygulamalara hala rastlıyoruz. Dokunulmazlık zırhları içinde verilen kararlara bakın. İslam'ın görünürlüğü'ne sokakta bile tahammül edemeyen zihniyetten söz ediyorum. Düşünce ve basın özgürlüğü kavramlarının arkasına saklanıp Hz. Peygamber'e hakaret etmeyi hak gören karikatürist zihniyetin izdüşümü değil midir bütün bu yaşananlar?
Kırk'lı yıllardan kalma, 'Yobaz imam', 'üçkağıtçı imam' tiplemelerini az mı okuduk romanlarda, seyrettik filmlerde, tiyatrolarda. Herşeye rağmen millet, bu nitelemeleri, İslam'ı değil Müslümanları hicvettiği düşüncesiyle hoş gördü. Bu nitelemeleri hak edenler yok değildi. Ama iş doğrudan Hz. Peygambere dil uzatmaya gelince, hoşgörü ortadan kalkar.
* * *
11 Eylül'den sonra Avrupa'da o eski meşum Haçlı zihniyeti, Beyaz Adam Irkçılığı hortladı. Hz. İsa'yı çarmıha geren, İsevileri arenalarda arslanlara parçalatan, Bilal-ı Habeşi'yi karnında kaya parçalarıyla kızgın güneşin altında tutan "iman sınamacı vahşi zihniyet"tir bu.
Dünya insanlığını kanlı arenaya çekmek isti-yorlar. "İslam kötüdür" imajıyla, Ortadoğu'nun işgal edilmesini meşru göstermeye çalışıyorlar. "Sonuçta bu karikatür, ne var abartacak? Biz, Hz. İsa'ya az mı küfrettik? Müslümanlar ne kadar tahammülsüz" demeye getirerek konuyu çarpıtıyorlar. Konu bir karikatür değil elbet.
Yüzyıl önce de Balkanlar'ı Osmanlı'dan kopartmak için "camilere domuz leşi atarak" Müslümanları kışkırtıp, Hıristiyanların üzerine saldırtmak istediler. Böylece Balkanlar'a müdahale edeceklerdi. Her iki dinden yüzlerce masum insan öldü. Şemsi Paşa, kiliselere saldırılmasını engelledi, masum insanlara verilecek zararlara Müslüman kalbinin dayanamayacağını söyledi. Her iki tarafı, zorla da olsa barıştırdı. Çünkü bu din çatışması değildi. Avusturya ve Rusya, Hıristiyanlar üzerinden Osmanlı'yı parçalamak istiyordu. Konu buydu.
* * *
Aynı dönemde Paris'te, Londra'da Hazreti Peygamber'e hakaret içeren piyesler sahnelemek istediler. Osmanlı "Hasta adam"dı ya. Onun da imanını test edeceklerdi. "Hasta Adam" yatağından doğruldu ve gürledi: Durun bakayım! İkinci Abdulhamit, bu oyunlara izin vermedi. Ne Avrupa'da ne de Amerika'da. Abdulhamit, İslam dünyasının başı olarak hiçbir gerekçeyi mazur görmedi. Oyunun sahnelenmesi halinde, İslam dünyasını ayağa kaldıracağını ilan etti. 'Hasta Adam'ın ültimatomu sonuç verdi, hakaretnameler sahnelenemedi. 'Hasta Adam' en hasta halinde bile, 'İman'ına saldıranlara karşı aslan gibi kükrüyordu. Karikatür kılıfı altında, Müslüman dünyanın imanını test etme girişiminden vazgeçilmeli.Bunun basın özgürlüğüyle ilgisi yok. Olan şey, savaşçıl bir dünya yaratmak isteyenlerin başvurduğu bir provokasyon.
Müslümanlar ne Haçlı ne de Viking çapulcuğuna prim vermezler.
18 yıl önce
Batı"nın "İman Testi"
Bu haber, MHP’ye mi, HDP’ye mi iyi gelecek?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
