Emre Taner"in dediği: Kral çıplak

MİT Müsteşarı Emre Taner''in mesajını önemsemek lazım.. Hatta doğru okumak gerek..

Mesajı en doğru yansıtan bizim gazetenin “Statüko lüksümüz yok” başlığı oldu.

Statüko.. Türkiye''nin elini kolunu bağlayan heyula bir kavram..

Sadece dış politikada değil..

Evin içiyle ilgili sorunlar konusunda da bariz bir engel..

Siz buna, ''muhafazakarlık'' diyebilirsiniz..

Türkiye''nin kronikleştirilmiş baş ağrıları var..

Ve bu büyümesinin önünde engel..

Büyümekten kastettiğim, “Gelişmişlik.” Çağın gelişmişlik standartlarını yakalamak..

Zaten bu yüzden yana döne AB demiyor muyuz?

Türkiye bir an önce, Milli Şef''lik ve Soğuk Savaş dönemi kalıntılarından kurtulmalı..

Her iki dönem de günahlarıyla-sevaplarıyla geçmişte kaldı.. Ama hâlâ zihinlerimizin labirentlerinde bu dönemlerin hayaleti dolaşıyor..

Bu yüzden Taner''in mesajını önemsiyor, söyledikleri tartışılsın istiyorum..

***

Emre Taner çekirdekten yetişme bir istihbaratçı..

Kürt dosyasına hakim. İç sorunlar konusunda deneyimli..

Şenkal Atasagun döneminde İmralı''da PKK''nın başı Öcalan''la..

Sonrasında MİT Müsteşarı unvanıyla Barzani ile görüşmesi dikkatleri üzerine çekti.

Türkiye''nin bölgede, ''muhayyel değil gerçekçi'' politikalar üretebilmesiyle ilgili manevralar..

''Bekle-gör'' yerine.. İzle-risk al-hareket et..

Emre Taner iki kutuplu sistemin çözülmesinden sonraki gelişmeleri izlemekle yetinmemiş, bir stratejist gibi analizler geliştirmiş..

Küreselleşmenin gittiği yönü gözlemlemiş.. “Dünyadaki tüm değerler, ilişkiler, sistemler ve düzenler, ister sosyal-ekonomik-siyasi, ister ahlaki-dini olsun yeniden şekilleniyor ve tanımlanıyor” diyor.

Bir de itirafı var:

1990 ve sonrasındaki sürece hazırlıksız yakalanıldı.

Bunun nedeni, sistem içindeki yapılanmaların ve analizlerin statükocu yaklaşıma koyu bir muhafazakarlıkla sahip çıkmaları.

Yanlış mı?

***

MİT''in yeniden yapılanmasını uzmanları tartışsın.. Benim asıl dikkat çekmek istediğim..

Devletin en üst istihbarat kurumunun başındaki adamın ülke ve dünya gerçekleriyle ilgili fikirleri..

Mesela küreselleşmeyi doğru anlamayan ulus-devletlerin tarih maratonundan çekilecekleri uyarısında bulunuyor..

Kendini yeniden konumlandırmayan..

Yeniden anlamlandırmayan..

Yeniden yapılandırmayan devletlerin küresel değişime direnemeyeceklerini söylüyor..

Sürece uygun yapılanmanın dinamiklerini de kritik ediyor.. İki önermede bulunuyor:

BİR, ulusal güvenlik ve ulus-devlet yapısına yönelen tehdit ve kaynakları iyi algılayabilmeliyiz

İKİ, ulusun karşı karşıya olduğu fırsatları ve tehditleri öngörmek, doğru analiz edebilmek ve uygun vasıtalarla karşı koymak zorunluluğu her zamankinden daha fazla hissedilir hale gelmiştir.

Kim itiraz edebilir bu tespitlere..

***

Emre Taner''in mesajını ben şöyle okudum:

Türkiye kendi içine kapanır, küreselleşmeyi doğru kavramaz, hem içte, hem dışta doğru politikalar geliştiremezse varlığını sürdüremez.

Türkiye, küçük bir kesimin vehimleriyle ipotek altına alınamayacak kadar büyük bir ülke.

Müthiş bir geçmişi.. Büyük bir birikimi var..

Toplumu birarada tutan tutkalları sökmek..

Onları sulandırmak.. Dahası, her bir tutkalı tu kaka etmek..

Asıl ülkeye ihanet bu.

Bir küçük kesimin tehdit olarak önümüze koymaya çalıştığı suni sorunların, aslında bu ülkenin dinamikleri ve avantajları olduğu gerçeğini görmek..

Yeniden yapılanan Türkiye''yi, -çağın şartlarına uygun şekilde- bu dinamikler üzerinde inşa etmek..

Demokrasiyi eksiksiz uygulamak..