Dünkü Hürriyet''in birinci sayfasından bir haber başlığı.

''Ferrarili Bilge, Şahin''i affetti.''

Bir galeri sahibi, ferrarisine çarpan Şahin modeli aracın şoförünün açtığı hasarı kendisi ödemiş.

İyi güzel.

Ama her güzel davranan bilge midir?.

Son zamanlarda medyamızda bilgelik, şövalyelik dağıtmaya başladılar.

Geçenlerde bir Tv kanalında, ''Türkiye''nin Bilgeleri'' başlıklı programda, Sağır Oda''da oynayan Hakan Karahan konuktu.

Karahan''ın adını, Candan Erçekin''in ''erkek arkadaşı'' olarak duymuştum.

Sonra diğer özelliklerini öğrendik.

Eski bir bankacı. Aikidocu.. Polisiye roman yazarı.

Bir anarşist bile banker olabilir.

Fernando Pessoa''nın bir romanının adı da, ''Anarşist Banker.''

Pessoa, ironik bir dille bankerlikle anarşizmi bağdaştırmış.

O halde neden, eski bir bankacı bilge olmasın..

Kendi hesabıma, o programda Reha Muhtar''ı da Ali Atıf Bir''i de görmek isterim.

Ama benim derdim başka.

Bilgelik ayrı, bilgiçlik ayrı.

Bilginlik ve bilgelik de aynı değil.

Hele entelektüel olmanın..

Hatta felsefe yazarlığının bilgelikle hiç alakası yok.

Bilgelik bambaşka nitelikler arar.

En başta da derin bir insan sevgisi, sezgiyle birleşen akıl, geniş yaşam bilgisi.

Ama, insanlar bazı davranışlarıyla bilgelikten izler taşırlar.

Hürriyet''e esin kaynağı olan, bir ara çok satan kitaplardan Robin Sharma''nın "Ferrasini Satan Bilge".

Kitapta çok zengin bir avukat, geçirdiği bir kalp krizi sonucunda Ferrarisini satıp Hindistan''a gider.

Burada bir bilgeyle karşılaşır.

Hayatı değişir.

Dönüşte, artık o bir bilgedir.

Hikaye bu.

Benim itirazım, her değeri değersizleştirmeye.

Bilgelik gibi..

Hele de ülkemizde çok az rastlanmasına rağmen..

Her bonkörlük yapana bilgelik madalyası takmaya.

Türkiye''de bildiğim kadarıyla yüz elli kadar ferrarili bilge adayı var.

Bunlardan bazıları..

Cem Yılmaz.. İbrahim Kutluay.. Erdal Acar.. Mehmet Germiyanlıgil..

Uzan ailesinin de bir ara dört beş ferrarileri var idi.

Yılmaz Erdoğan''ı unutmayalım.

Hem solcu olmayı hem ferrayiye binmeyi bağdaştırabilen ünlü komedyenimiz.

İyi de yaptı.

Ferrarilerini satıp Hindistan''a yolculuk yaptıklarında artık otomotikman bilge sayılabilirler.

Fazla vakit kaybetmesinler.

İngiltere''de zehirle öldürülen eski KGB ajanı Aleksandır Litvinenko, müslüman olmuş bir Rus. Yakın dostu, Çeçen lider Ahmed Zakayev. Litvinenko, Çeçen davasını destekliyormuş. Olay, John Le Carre''nin 1995''de yazdığı "Bizim Oyun" romanını hatırlattı. Romanın kahramanı KGB''ye sızan İngiliz ajan Larry Pettifer''dir. KGB''deki denetmeni ise İnguş asıllı Çeçeyev. Soğuk savaş biter, Pettifer emekli edilir, ama Batı tarafından bir canavarın pençesine terkedilen İnguş''ların özgürlük mücadelesini destekler. Müslüman gibi inanmaya başlayan Pettifer, İnguş komutan Hacı Beşir''le birlikte İnguş dağlarında can verir. Usta yazar Le Carre''yi bir kez daha takdir ettim.

"Budala ile bilgenin gördüğü ağaç aynı değildir."

William Blake