|
İki kiliseyi ayıran "ahlaksız teklif"

Papa Ziyareti''ni kazasız belasız atlattık. 16. Benediktus alacağını aldı, göreceğini gördü.

Papa nahoş geldi, hoş gitti.

Sakın resimlere takmayın.

İki kiliseyi ayıran çoook büyük engeller var.

Mesela, ''Papazların evliliği.''

Katoliklerde papazlar evlenemez.

Evlilik yasağı, Vatikan''da ciddi skandallara yol açtı.

Öyle olmasaydı, Papa Borgia''nın "dindışı" ilişkisinden doğan, kızı Lucrezia Borgia''yı tanımazdık.

Lucrezia, Roma''da magazin dizilerine taş çıkartacak entrikaların odağında idi.

Meraklıları, Mario Puzo''nun "Aile" romanını okuyabilirler.

Vatikan ve Fener birleşirse, bu konu nasıl çözülecek?

Papa, bekar papazları evlendirecek mi?

Patrik evli papazları karılarından mı ayıracak?

1054''de Vatikan, İstanbul Patrikliği''ne ''evli papazları yargıla'' demişti.

''Ahlaksız teklif'' kabul edilmedi.

Sonuçta iki kilise ayrıldı.

Yani "kadın meselesi" çok mühim.

Modern erkek, kadın''ı anlamaya çalışırken, hıristiyan dünyası kadın yüzünden ikiye ayrılmış.

Hadi diyelim bu çözüldü.

Peki, ''sakal'' ne olacak.

Papa sakal mı bırakacak, yoksa Patrik sakallarını mı kesecek?

Papa ve Patriğin katıldıkları ayinde mayalı ekmek mi, mayasız ekmek mi kutsandı?

Alın size teolojik bir sorun daha.

Ortodokslar ekmeğin mayalısını, Katolikler ise mayasız olanını kutsarlar.

Maya, ''Kutsal Ruh''u simgeliyor.

Sırf bu yüzden Katolikler ''Rahmetten nasibini almamakla'' suçlanırlar.

Bu üç temel mesele çözülmeden iki kilise birleş(e)mez.

Hele de ''kadın'' meselesi..

Hanedan Aynası yerine Saltanat Mührü

Son Osmanlı padişahı Vahideddin''in Saltanat Mührü müzayedeye çıkmış.

Murat Bardakçı, geçenlerde mührün Topkapı Müzesi''ne hibe edilmesini istemişti.

Böyle bir hayırsever çıktı mı, bilmiyorum.

Sağır Oda''daki Hanedan Aynası muhabbetinden sıkıldım.

Alın size bir senaryo:

Mührü esrarengiz bir iş adamı satın alsın.

Adam, padişahlığı ve hilafeti geri getirecek gizli örgütten olsun.

Hatta örgüt, Tarikat-ı Salahiye Cemiyeti''ne bürünsün.

Bol bol İmam-Hatip''li çocuklar yer alsın örgütte.

Bir kaç da ''Sabatayist'' bulunsun.

Şehzadeler arasında binbir türlü entrikalar dönsün.

Emre Kongar, dizide ''ileri derecede kemalist'' bir savcıyı oynasın.

Mehmet Barlas da bu menfur padişahçı örgütün mevcudiyetine inanmayan saf, liberal bir aydını canlandırsın.

On yıl idare eder.

28 Şubat''ı ''bu akıl''la mı yaptılar

Denizlili bir fırıncı da kesintisiz enerji üreten makine keşfetmiş. Hatta Türk Patent Enstitüsü''ne bile başvurmuş. Bir de gösteri düzenlemiş. Erke Dönergeci şovunda olduğu gibi pek çok davetli katılmış. Gelin görün ki, makine bir türlü çalışmamış. Hiç olmazsa bir gerekçesi var mucidimizin, mahcup mahcup ''Makinenin beyni kaybolmuş, biraz da stresim var, ondan'' demiş. Erke Dönergeci Vakası ise, hala muamma. İşin şanında şöhretinde değilim. Benim aklıma takılan tek bir soru var:

"28 Şubat, varlığı sırlara gömülen Erke Dönergeci''ni alkışlamak için biraraya gelen isimlerin ortak zekasının bir ürünü müydü?"

Öyleyse vay halimize...

17 yıl önce
İki kiliseyi ayıran "ahlaksız teklif"
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’