|
Kentlerimizi ayağa kaldırmak

Bu hafta Bursa'daydım. İstanbul'dan sonra Osmanlı'yı temsil eden en eski kentlerden biri. Altı Osmanlı sultanına ev sahipliği yapmış olan payitaht Bursa'da 'Osman Gazi'yi Anma ve Bursa'nın Fethi Şenlikleri'ni izledim.

Güneydoğu'da meydana gelen üzücü olayları izleyen günlerde Bursalılar coşkuyla 600 yıl süren bir imparatorluğu anıyordu.

Kent adeta bir açık hava müzesi. Osmanlı-İslam mimarisi her adım başı çarpıyor insana. Zarif camileri, türbeleri, hanları, çarşıları, medreseleriyle Osmanlı-İslam Medeniyeti'nin ne kadar incelikli bir yaşam felsefesi üzerine kurulduğunu idrak ediyorsunuz.

***

Başta Prof. Halil İnalcık olmak üzere değerli tarihçilerimizin katıldığı sempozyumda ilginç bildiriler sunuldu. Bildirilerde 'Osmanlı Bursa'nın çeşitli dini ve etnik grupları bir arada tutabilmesinin ve bu yapıyı asırlardır sürdürebilmesinin tılsımına dair çarpıcı bilgiler verildi.

İnalcık Hoca, Osmanlı ve cumhuriyet dönemini yaşamış bir tarih-adam. 91 yaşında, ama hâlâ genç bir akademisyen gibi heyecanlı, hâlâ dinç ve hâlâ araştırıyor. Uluslararası akademi çevrelerinde saygınlığı olan Prof. İnalcık ile kısa, fakat verimli bir sohbet gerçekleştirdik. Hocamıza "Gençlere tarihi nasıl sevdiririz?" diye sorduk. Bize, bir de müjde verdi. 6 ay kadar önce Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu tarafından davet edilmiş. Toplantıya 50 kadar bilim adamı katılmış. Ders kitaplarındaki tarih öğretiminin tepeden tırnağa değiştirilmesi konusunda fikir birliğine varılmış. Buna göre kronolojik tarih yerine kategorik tarih esas alınacakmış. Örneğin Osmanlı'da şehir nasıl ortaya çıktı gibi. Hoca, "Çocukları kronolojik tarih ve isim ezberciliğinden kurtarmalıyız. Tarih kitaplarını yeni bir vizyonla yazmalıyız. Ders kitapları yazımındaki tekrarcılık, tekelcilik ve derlemeciliği terketmeliyiz. Bunu önerdik ve sıcak karşılandı" diyor.

***

İnalcık Hoca ile biraz da memleket meselelerini konuştuk. İçimize su serpti, "Türkiye müsbet yönde değişiyor" diyor. Şikayet ettiği en önemli şey, "Bağnazlık".

Bağnazlığın Türkiye'nin önünü kapattığını vurguluyor. İnalcık Hoca'ya göre en temel mesele ekonomi. "Hükümet bu işi anladı. Çok şükür Türkiye iyiye gidiyor. Bu olumlu gidişi bozacak girişimler ise bağnazlıktan beslenir. Bir- takım tartışmalar ortaya atılıyor, herkes bununla meşgul oluyor, sonra bu ekonomiye yansıyor. Allah korusun Ecevit dönemindeki gibi bir kriz gelirse mahvoluruz" diyerek uyarıyor.

Hükümetin konut meselesini ele almasının bile başlı başına ekonomiye canlılık getireceğini belirten Prof. İnalcık bakın neler diyor:

"İstiklalin yolu ekonomiden geçer. Kuvvetli ve büyük bir devlet olmanın temeli yüksek teknolojidir. Maalesef üniversitelerimiz zayıflar, gelişmeleri izleyemiyorlar. Kitap bile alamıyorlar. Amerika'yı Amerika yapan ise kütüphaneler ve üniversitelerdir. Dışardan beyin çekiyorlar. Her büyük devlet, diğer devletleri etkisi altında tutmak ister. Ama Türkiye ABD'nin Irak'taki politikasına direnecek kadar büyük bir devlettir, direniyor da. Ekonomik gelişmemizi istikrarla sürdürmeye devam etmeliyiz, bunu bozmamalıyız."

***

Osman Gazi İlçesi, Bursa'nın tarihi şehri. Batı şehirlerindeki "Alt-stadt" denilen ve muhafaza altına alınan eski şehirleri gibi. Belediye, kentte Osmanlı mirasının tanıtımı için çok güzel projelere imza atmış. Başkan Recep Altepe, Bursa'nın eski ihtişamına kavuşması için ne gerekiyorsa, yapıyor. Eskiden beri Bursa'ya gelen giden biri olarak bu sefer kenti çok farklı bir havada gördüm. 1800 tescilli tarihi yapı birer birer elden geçiriliyor.

Osman Gazi Belediyesi'nin bir sokağa Halil İnalcık'ın adını vermiş olması ise incelikli bir düşünce ve güzel bir jest. Her güzel geleneği ihya etmek, halkımızı bir arada tutan değerlerimizi yaşatmak, bu değerlere yenilerini eklemek sadece Bursalıların değil, Edirne'den Diyarbakır'a kadar bütün kentlerimizin başlıca görevi olması gerekmez mi?
18 yıl önce
Kentlerimizi ayağa kaldırmak
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi