|
Menemen"den çıkış yolu...

Genelkurmay Başkanlığı Menemen Olayı ile ilgili bazı belgeler yayımladı..

76 yıl sonra ilk kez günışığına çıkıyor..

Neden şimdi diye sormayacağım..

Olayın aslı ne ise, o ortaya çıksın..

Başkaca derdimiz yok..

Belgelerde ilk dikkat çeken husus, sanıklarından İbrahim Hoca''nın Nakşi Şeyhi Esad Efendi''yle ilişkisini gösteren mektuplar..

Bir ilişki olduğu muhakkak.

Ama bu, Şeyhin Menemen Olayı''nın arkasında olduğunu kanıtlamaya yeter mi?

Menemen''de olmadıkları halde yargılanan sanıkların kendilerini nasıl savundukları önemli..

Sanıkların ifadeleri de günışığına çıkacaktır kuşkusuz..

Dikkatimi çeken bir iki husus var..

Derviş Mehmet ve avanesi, ikibin nüfuslu kasabada böyle bir olayla ne elde etmeyi umuyordu?

Şerirlerin başının kendine ''Mehdi'' süsü verdiği, ''Peygamber''liğini ilan ettiği hep söylenegeldi.

Bu durumda, Meclis-i Meşayih Reisliği yapmış bir zatın, sıradan bir derviş bozmasının hem Mehdiliğini, hem Peygamberliğini, hem işlediği cinayetleri tasvip ettiğini mi düşünmeliyiz?

Giritli Mehmet''in kendine Mehdi süsü verdiği resmi yayınlarda yer alıyor.. Mesela, Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı''nca 1972''de yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti''nde Ayaklanmalar” adlı kitapta..

* * *

Albay Reşat Hallı''nın hazırladığı kitapta, “Olayda Dikkati Çeken Önemli Hususlar” kısmında yer alan ibareler şaşırtıcı.. Buna göre sıralarsak..

BİR, İlk kez ortaya atılan şerirler Manisa''da bir esrarkeş kahvesinde sık sık toplanıp tekke haline getirdiler..

İKİ, Özellikle son günlerde sakal bıyık bırakarak büsbütün dikkati çeker bir hal aldıkları ilçe zabıtasınca biliniyordu..

ÜÇ, Manisa''da birden bire ortadan kayboldukları zaman aileleri hükümete malumat verdi. Ancak hükümet, hiçbir teşebbüste bulunmadığı gibi civar ilçelerin dikkatini de çekmedi..

DÖRT, Bu hareketin Manisa''da veya dışarda bir örgüte bağlı olduğu hakkında soruşturma yapılmadı..

BEŞ, Şerirler Manisa''dan ayrıldıktan sonra Paşaköy, Yağcılar, Bozalan, Çukurköy civarlarında 15 gün dolaşıp ahaliye telkinlerde bulundukları halde, bu durumdan kimsenin haberi olmadı..

ALTI, 23 Aralık 1930 sabahı ellerine bayrak alarak ahali ile camiden çıkışlarından ve hükümet konağı önüne kadar gelişlerinden ilçe hükümetinin malumatı yoktu.

YEDİ, İlçe kaymakamı, hükümet konağı asker tarafından işgal edildikten sonra hükümete geldi, bu safhaya kadar adeta seyirci kaldı.

SEKİZ, Olayın bastırılmasında sevk ve idare hataları var. Jandarma komutanı olaya şahit olduğu halde aradan hayli zaman geçtikten sonra telefonla Alaydan kuvvet istedi. Bu kuvveti ne gibi bir durum karşısında, ne maksatla istediğini bildirmediği için ilk gönderilen bölük cephanesiz yola çıktı.

Bu yüzden kuvvetler parça parça kullanıldı ve daha başından itibaren alay duruma hakim olamadı..

Sizce de dikkat çekici değil mi?

Topu taça atmak

Helal olsun sana.. Kaçarken bile kendine zafer payı çıkarıyorsun..

Yaptığın yanlışı düzelteceğine, topu taça atıyorsun..

Sen, önceki yazında insanları töhmet altında bıraktın..

Kastını aştın demeyeceğim… Tam aksine kastını gerçekleştirdin..

Şimdi ise “Efendisiz, Cemaatsiz, Mahallesiz bir başına yaşama keyfi sürüyorum” deyip işin içinden çıkıyorsun..

“Cemaatten firar ettim, bu yüzden üzerime geliyorlar” diyorsun..

Burada bile dürüst davranmıyorsun..

''Ben Efendisizliği seçtim, geride bıraktıklarım Efendici'' demeye getiriyorsun..

Kime söylüyorsun, bilmiyorum.. Lafı eveleyip geveliyorsun..

Ben, senin geride bıraktığın biri değilim..

Ne birlikte oturmuşluğumuz ne sohbet etmişliğimiz var..

Biri sana yanlışını gösterirse, sevin..

Oysa sen altını ıslatıp da, bunu söyleyemeyen oğlan çocuğu gibi davranıyorsun..

Bak ben tane tane anlatayım da, dinle..

Doğruların doğru, yanlışların yanlış..

Eleştir, eleştiriye açık ol..

O zaman olgunlaşma şansın olur..

Yoksa odun gelip odun gidersin..

Sadede gelecek olursam.. Kendi adıma konuşayım..

Benim için ne bir ''Efendi''.. Ne, tabi olduğum bir ''Şeyh''.. Ne, güdülüyen bir ''Abi''.. Ne de mensubiyet duyduğum bir ''Cemaat'' hiç olmadı.

Bu tür yapılara, hep eleştirel baktım.. Bu yüzden, ''Yıkıcı muhalif'' diye suçlandım çokça..

Bunları senin için anlatmıyorum..

Seni okuyup da, bundan paye çıkaracak olanlar bilsin diye söylüyorum..

Senin Efendilerin kimlerdi bilemem..

Umurumda da değil..

Ahmet Hakan, uzatmayacağım..

''Boş Kahramanlık'' ayaklarına yatma..

Er Meydanı''nda değilsin..

Ama mert ol..

İyi keyifler..

17 yıl önce
Menemen"den çıkış yolu...
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’