|
“Panama belgeleri” ve birkaç not
11 milyondan fazla belge sızdırıldığına göre
“Panama Belgeleri”
nden ortaya saçılanlar buzdağının görünen yüzü bile değil. Belgeleri elinde tutan güç, istediği kadarını, istediği zamanda ifşa edecek. Dünyanın birçok yerinde soruşturmalar yürütülecek, davalar açılacak, birçok insanın fena halde başı ağrıyacak. Kuşkuvsuz ortaya saçılan belgelerin siyasal sonuçları da olacak. İzlanda Başbakanı
Sigmundur Gunnlaugsson
istifa etti. İngiltere Başbakanı
David Cameron
köşeye sıkışmış vaziyette. Rahat görünmeye çalışsa da Rusya Başkanı
Vladimir Putin
'in karizması tehlikede.


Ancak “Panama Belgeleri”nin tümüne vakıf olacağımızdan kuşkuluyum. Bu belgelerin çoğu göze alınamayan bedeller sebebiyle elekten geçirilerek saklı kalmaya devam edecek. Önceki yazımda yer verdiğim

“BCCI Skandalı”

nda olduğu gibi yargılamalar sınırlı kalacak. Harcanmasında sakınca görülmeyen çok az sayıda insan yargının kollarına atılacak 1990'ların başında patlak veren BCCI Skandalı sebebiyle ABD'de üst düzey birkaç kişi yargı karşısına çıkarıldı. Tesadüfe bakın, ABD'de “BCCI Skandalı”nı soruşturan Senato Komisyonu'nun başkanı bugünkü Dışişleri Bakanı

John Kerry

idi. İlginç ve karmaşık bağlantılara sahip olan, BCCI'in patronu

Ağa Hasan Abedi

'yse yargı önüne bile çıkarılamadı. Abedi 1995'de Pakistan'da geçirdiği kalp krizi sonucunda sırlarıyla öldü.



BCCI sadece kara para aklamadı,

“CIA”

dahil birçok gizli servisin operasyonlarında da kullanıldı.

Örgütlü
suç ekonomisi”

nin büyük devletlerin istihbarat birimlerinin bilgisi dışında işlediğine inanmak için aptal olmak gerekiyor.

“Soğuk Savaş”

a rahmet okutacak ölçüde politik ve ekonomik rekabetin kıyasıya sürdürüldüğü, elektronik istihbaratınsa son derece geliştiği çağda böyle birşey olabilir mi? Aslında kirli paraya güvenli finansal evler inşa etmek, bir tür 'yem'. Oltanın ucunda 'gizlilik' ve 'güven' var. Dünyanın birçok yerinden kirli para sözüm ona güvenli adreslere akar. Öte yandan devletlerin yasalarla bağdaşmayan gizli işleri için kirli paraya ihtiyaçları var. Al gülüm, ver gülüm meselesi. Bir zamanların uluslararası teröristi

Ebu Nidal

'ın BCCI'de gizli hesapları çıkmıştı.



BCCI'nin ABD ayağını çökertenlerden birisiyse, başarılı bir finans uzmanı olan

“Bob Musella'

ydı. Florida Eyaleti'ndeki Tampa şehrinde kurduğu ofisi kirli paralarını aklamak isteyen uyuşturucu baronlarının gözde adresiydi. Oysa Musella

“ABD Gümrük
İ
daresi”

nin özel ajanlarından biriydi ve gerçek adı “Robert Mazur”du. Finans uzmanlığıysa paravandı. Mazur 3 yıl içinde Kolombiyalı uyuşturucu baronu

Pablo Escobar

'ın kara para aklama düzenini ortaya çıkarmayı başardı. Ne tesadüf, Mazur'un gizli görevi bu yıl vizyona girecek olan

” The Infiltrator”

filmiyle anlatılıyor.



Benzer bir film 1993'te vizyona giren, yönetmenliğini

Sydney Pollack

'ın yaptığı

“The Firm”

idi. Amerikalı polisiye yazarı

John Grisham

'ın 1991'de yazdığı “ Şirket” adlı romanından uyarlanan filmin başrollerinde

Tom Cruise, Gene Hackman

ve

Ed Harris

oynamıştı. Harvard'tan iyi dereceyle mezun olan bir vergi avukatı, çok uluslu ve çok ortaklı bir hukuk firmasından dolgun maaşla iş teklif alır. Son derece gizliliğe riayet eden firma, müşterileri için kara para aklamaktadır. Genç avukat, işe başlar başlamaz bir iş teklifi daha alır. Bu kez teklif, firmayı suç üstü yakalamak isteyen

“FBI”

dan gelmiştir. Genç avukat firmanın yaptığı her bir finansal işlemin belgesini gün be gün dışarıya çıkarır. Bir kamyon belge birikir, FBI masayı dağıtır ve kötü adamlar hapsi boylar.


#Panama Belgeleri
#Sydney Pollack
#Tom Cruise
#Gene Hackman
#Ağa Hasan Abedi
8 yıl önce
“Panama belgeleri” ve birkaç not
Hala mı Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik?
İsrail’i ‘tebrik edebileceğimiz’ tek şey ve bundan sonrası
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar