|
Sen de mi Zülfü..

Zülfü Livaneli Vatan''da ''Varoş'' başlıklı bir yazı yazdı..

Araya başka konular girdi, değinemedim.

Bir tek Engin Ardıç kritik etti..

Benim de söyleyeceklerim var.

Önce Livaneli ne dedi, ona bakalım..

Livaneliye göre varoş, bırakın kenti, Cumhuriyet için bir tehdit..

Özetle söylediği bu.

Adında Halk olan (CHP) bir partiden milletvekili seçilmesini geçtim..

Livaneli bir sanat adamı.. Bir gazete yazarı.

Onu Solcu muhalif kimliği ile tanıdık..

Türküleri bir dönem devrimci gençliğin ağzından düşmezdi..

Engin Ardıç, suçu salt varoşlara yüklemenin yanlışlığını dile getirdi..

Başta CHP olmak üzere gelmiş geçmiş hükümetlerin varoşların oluşumundaki sorumluluğunu vurguladı..

Elhak doğru..

***

Şimdi gecekondu oldu varoş..

Büyülü bir kavram.. Bir sis.

Ötekileştirmenin, Sakıncalılaştırmanın yeni adı..

Kimi ''Eksik öteki'' diyor....

Kimi, ''Yanlış öteki..''

Bir ucu kentte.. Diğer ucu köyde..

Kimi sosyologlara göre ise varoş..

''araf''da beklemek..

Varoş, Macarca bir sözcük..

Şehir surlarının dışındaki mahalleleri..

Genelde şehrin dış semtlerini içerir.

Sakın Acaristan falan ile karıştırmayın..

O varoşsal değil, tamamıyle duygusal..

Bizde varoş kelimesinin yaygın olarak kullanılması 1990''larda başladı..

1 Mayıs 1996 olayları basında "Varoşlar Kente İndi", "Patlayan Varoşlar" gibi başlıklarla verilmişti.

Sonra arkası geldi..

Artık varoş, şiddeti çağrıştırıyor..

Oysa, sisin ardında bir başka dünya var..

Göremediğimiz.

***

Peki gerçekte neydi varoş?

Bir Yemen türküsü müydü..

Adı varoştur yolu yokuş mudur?

Sultanbeyli midir Küçük Armutlu mu?

Alibeyköy müdür Gaziosman Paşa mı?

Bağcılar mıdır Gazi midir?

Yoksa Livaneli''nin villasına beşyüz metre mesafede bir yer midir?

Cevabı yoktur bu soruların..

Çünkü varoş müphem bir kavramdır..

Yıllarca sola oy verdikten sonra dönüp Refah''a, AK Parti''ye oy veren yerlerdir.

Bu nedenle varoş, lanetlidir..

Livaneli 1994''te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken,

"Biz gecekondular arasında boğulmuş azınlık olarak yaşıyoruz şu anda. Mümkün değil ama, onlar bizi ortadan kaldırmaya karar verirlerse yaparlar!" demişti.

Livaneli''nin tepkisi bir azınlık tepkisi mi şimdi?

Bu azınlık sütten çıkmış ak kaşık mıdır?

***

Evet, Bay Livaneli.. Hadi senin şarkından bir mısra ile devam edelim..

"Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak herşey".

Büyük şehirleri saran çirkin kaçak mahalleleri ''Türk mimarisi'' olarak selamlamıyoruz..

Varoş zevkine teslim olan televizyon programlarını da müzik zevklerini de beğenmiyoruz..

Ama varoşu , ''çalarak çırparak, yakarak yıkarak zenginleşmenin yeni adı'' olarak da görmüyoruz.

Evet, varoş gerçeğini, yoksullukla açıklıyoruz.. Varoşlar, bizim gerçeğimiz.

Ama İstanbul varoşları, Sarkozi''lerin Paris varoşları hiç değil..

Bizim varoşlarımız, Anadolu..

Artvinli.. Tokatlı.. Erzincanlı.. Siirtli..

Yani ''Ötekileştirilmiş Göçmenler'' değil.

Sarkozi''nin kendisi de Macar asıllı göçmendi..

Varoş sözcüğünün doğduğu ülkeden..

Kendi türüne ihanet eden bir adam oldu çıktı..

Yani, Sarkozileşmenin alemi yok..

H H H

Solcu sanatçı kimliği ile Zülfi Livaneli, Yer Demir Gök Bakır filminin yönetmeniydi..

Yaşar Kemal''in romanından uyarlanmıştı..

Köylü-ağa çatışması.. Yanı sıra köylünün kıstırılmışlığı..

Bir büyük yalnızlığı.. Fukaralığı, çaresizliği anlatılırdı..

İnce Memet''in köylüleri işte.

Orda kalsalar ne iyiydi..

Oysa sel olup aktılar büyük kentlerin dış mahallelerine..

Bay Livaneli''nin villasına bir ıslık mesafesine kadar geldiler..

Kimi yoksulluktan.. Kimi işsizlilikten

Kimi hayalindeki dünyayı bulmak..

Kimi kan davalarının lanetinden kurtulmak için..

Kimisi de terörden canını kurtarmak için.

Ama kentlerde de ağalar, baylar, beyler vardı..

İş kente gelmekle bitmiyordu..

Varoşlular ne yapsın peki?

Zülfü''nin şarkısını söylesinler bir ağızdan..

"Kapılar tutulmuş neylersin

Neylersin, içerde kalmışız

Yollar kesilmiş şehir yenilmiş

neylersin

Açlıktır başlamış neylersin

Elde silah kalmamış neylersin

Karanlık bastırmış

Sevişmezsin de neylersin"

17 yıl önce
Sen de mi Zülfü..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi