|
Trump’ın ‘Suriye mesajı’ ne anlama geliyor?

İş dünyasından siyasete atılan Donald Trump’ın, 2016’daki Başkanlık seçimlerinde elde ettiği başarı hikâyesinde Afganistan başta olmak üzere birçok ülkeden ABD askerlerini geri çekeceğini vaat etmesi önemli rol oynadı. Trump’ın ülke dışındaki operasyonlarda hayatlarını kaybeden askerlerin ailelerinin yaşadığı yörelerde daha fazla oy aldığı anlaşılıyordu. Hillary Clinton’ın savaşçı politikaları devam ettirmekteki heveskârlığı ise mağlubiyetiyle sonuçlandı.



Irak savaşının şiddetli eleştirmenlerinden olan Trump 14 aylık iktidarı döneminde vaadini yerine getiremediği gibi Afganistan’a daha fazla asker gönderilmesini onayladı. Suriye’de 2 binden fazla asker bulunduran ABD, Yemen’deki savaşta da Riyad’a yardım ediyor. Polonya ile sürdürülen Patriot hava savunma sistemiyle ilgili pazarlık ise tatlıya bağlandı. Teknoloji paylaşımı olup olmayacağına dair detayları henüz bilmiyoruz ama anlaşmanın imzalandığı duyuruldu. ABD, Ukrayna’ya da ağır silahlar gönderecek. İngiltere ile Rusya arasında başlayan gerilim ise giderek derinleşiyor. Uluslararası krize dönüşen gerilimde Rusya karşıtı cephe genişliyor. Putin ile iyi ilişkilerden yana olan Trump, İngiltere’yle aynı safta yer aldı.

Önemli bir seçmen kitlesi ve siyasi elitlerin bir kısmı Trump’ın ABD askerlerinin evlerine dönme konusundaki seçim vaatlerini yerine getirmediği için Trump’a kızgınlar. Yukarıda sıraladığımız başlıklara atıfta bulunan yorumcular “Eğer seçmenler bunu isteseler, Donald Trump’ı değil, Hillary Clinton’ı seçerlerdi” diyorlar. Trump’ın “savaş şahinleri” olarak bilinen CIA Başkanı Mike Pompeo’yu Dış İşleri Bakanlığı’na, BM eski Büyükelçisi John Bolton’u ise Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na getirmesi bu kesimleri daha da rencide etti.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken Trump askeri bütçede yüzde 10 civarındaki bir artışa onay verdi, 2018 için 700 milyar, 2019 için 716 milyar dolar. Ancak Trump, “Meksika duvarı” için ciddi bir ilerleme sağlayamadı. Geçenlerde Kongre’de onaylanan 1.3 trilyon dolarlık bütçe paketinde sınır güvenliği için yaklaşık1.6 milyar dolar ödenek ayrılabildi. Trump’ın öngördüğü rakam 25 milyar dolar idi. Genel bütçeyi sızlana sızlana onaylayan Trump seçmenlere verdiği sözü tutmak için şimdi duvarı Pentagon’a inşa ettirmeye çalışıyor.

Trump Kuzey Kore lideriyle görüşmeyi kabul ederken Pompeo ve Bolton gibi iki şahini arkasına aldı. “Havuç ve sopa” olarak görülen bu manevranın İran, Rusya ve Çin için de geçerli olduğu düşünülüyor. Kuzey Kore’yi taş devrine döndürmekle tehdit eden Trump bir anda barışçı Başkan’a dönüşüverdi. Öyle anlaşılıyor ki Trump bu ülkelere dair politikalarını ilerletmek için “Neocon”ları kaldıraç olarak kullanacak. Bolton ve Pompeo başından itibaren “İran Nükleer Anlaşması”nın çöpe atılmasını savundu. Trump anlaşmaya yeni şartlar ilave etmeleri için Almanya, İngiltere ve Fransa’ya 12 Mayıs’a kadar mühlet vermişti. Bu ülkeler anlaşmanın mevcut haliyle kalmasından yanalar. Bolton ve Pompeo bu realiteyi değiştirebilir.

Pentagon ve Dış İşleri Bakanlığı ABD’nin Suriye’de uzun süre kalacağı yönünde açıklamalar yapmış iken Trump Ohio’daki bir mitingde ABD askerlerini çekeceğini söyledi. Trump’ın Suriye açıklaması İsrail’in yanı sıra Pompeo ve Bolton gibi İran şahinlerinin görüşleriyle de çelişiyor. ABD’de bulunan Suudi Prensi Muhammed Bin Selman ise Trump’tan saatler sonra “Time”a verdiği röportajda “ABD birliklerinin en azından orta vadede Suriye’de kalması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Trump’ın Suriye açıklamasının 2018 seçimleri için verilmiş bir mesaj olup olmadığı önümüzdeki günlerde anlaşılacak. Cevap bulması gereken soru şu: Trump Pentagon, Dış İşleri ve Ulusal Güvenlik danışmanlarına ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesi için bir plân hazırlamaları yönünde talimat verecek mi, vermeyecek mi?

#Donald Trump
#Suriye
#PKK
6 yıl önce
Trump’ın ‘Suriye mesajı’ ne anlama geliyor?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti