|
‘Yeni Türkiye’nin çocukları
'Yeni Türkiye' tabiri daha çok 'istikbaldeki Türkiye' tahayyülünü zenginleştirmek için kullanılan bir tabir. Toplumsal tahayyüller insanlar için hareket ettirici dinamikler. Farabi ve İbn-i Sina başta olmak üzere müslüman düşünürler de kendi çağlarında “yeni toplum tahayyülleri” üzerinde kafa yordular, 'erdemli toplum' için prensipler koydular. Osmanlı'da tahayyül edilen nizam ise “Nizam-ı Alem” idi.Hasan Kafi el-Akhisari'den Kınalızade Ali Efendi'ye pek çok Osmanlı münevveri Nizam-ı Alem'i anlatan siyasetnameler kaleme aldılar.

İlk asrında “İslam” yeni bir dünya ve yeni bir rüya heyecanı verdiği için çok kısa süre içinde Arabistan'dan İran havzasına, Yemen'den Orta Asya'ya, Suriye'den Kuzey Afrika'ya kadar yayıldı. “Bizans İmparatorluğu”nun Anadolu, Balkanlar, Suriye ve Mısır üzerindeki hakimiyetini kaybetmesi, adaletten uzaklaşarak yozlaşmasının sonucuydu. “Malazgirt”ten sonra Anadolu'nun kapıları yeni bir dünya kurmak isteyen yığınlara açıldı. “Selçuklu” ve “Osmanlı” imparatorluklarını kuran güçler adaletli bir yönetim sayesinde başarılı oldular.


“Sovyet rüyası” çoktan öldü, “Amerikan rüyası” ve “Avrupa rüyası” son nefesini veriyor. Çinliler “Çin rüyası” diye bir söylem tutturuyorlar ama bu rüya dünya insanlığı için heyecan vermiyor. 'Çin rüyası', giderek büyüyen Çin nüfusunun dışarıya doğru taşma potansiyeliyle sadece bir ürküntü sebebi. Basra Körfezi'nin Batı yakasında petrolle gelen zenginlik ise Arap dünyasında “aşağıdakiler ve yukarıdakiler” diye nitelendirilen bir farklılık yaratmaktan öteye bir anlam ifade etmiyor. Dubai'nin akıl almaz bir hoyratlıkla sergilenen ihtişamlı iş kuleleri sadece bu yıkıcı çelişkileri öne çıkarıyor. “Arap Baharı” bu dünyanın gençleri için bir “Arap rüyası” vaat ediyordu ama Körfez zenginlerinin ve işbirlikçi büyük güçlerin sinsice müdahalesiyle bastırılması sonucunda dumura uğratıldı.

'Yeni Türkiye' bir 'ortak rüya' olacak ise genç kitlelerle kuracağı ortaklık bunda büyük rol oynayacak. Gençlere hitap etmeyen bir rüya, söylemden ibaret kalır. Ülkemizde 0-17 yaş grubunu içeren çocuk sayısı 23 milyona yaklaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre ülkemizde yaklaşık 17 milyon yoksul fert bulunuyor. Bu fertlerin yüzde 45'e yakınını çocuklar teşkil ediyor. İstikbaldeki Türkiye bu çocukların Türkiyesi olacak. Benim çocukluğumda devlet kapısı, 'millete hizmet kapısı' olarak anlatılırdı. Bizlere aşılanan fikir buydu. Öğretmen, subay, mühendis olmak bir meslekten veya işten öte millete hizmet etmenin araçlarıydılar. Şimdi devlet kapısı sadece garantili bir iş kapısı olarak görülüyor. Çünkü devlet dışındaki iş hayatı kimseye güven telkin etmiyor.

'Yeni Türkiye' gençlere devlet dışında güvenli bir iş hayatı vaat etmeli. Bunun yolu 'yeni ekonomi', 'yeni üretim' ve 'yeni eğitim'den geçiyor. Sadece bir kısım gencin devlet kapısından geçtiği, sadece bir kısım insanın rantiyeden yararlandığı, yüzbinlercesinin ise dışarda bırakıldığı bir ekonomik düzenle 'Yeni Türkiye' inşa edilemez. 1596'da bitirdiği “Usûlü'l-Hikem fî Nizâmi'l-Âlem” isimli eserinde Kadı Hasan Kafi el-Akhisari, nimet ve iyiliğin sadece bir zümreye hasredilmesinin carî nizam için en yıkıcı faktör olduğunu vurgulamıştı. El-Akhisari'ye göre toplumların bozulmasının ilk sebebi adalette ihmal ve gevşeklikti. El-Akhisarı bu eserini yazmaya “Muhteşem Süleyman”ın vefatından 6 sene sonra karar vermişti. Memleketin nizamı daha bu tarihlerden itibaren bozulmaya başlamıştı.
#yeni türkiye
#Sovyet rüyası
#İslam
9 yıl önce
‘Yeni Türkiye’nin çocukları
16 Nisan’a kadar herkes tetikte olsun!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?