|
Gülen Hareketi"nin Dillere Destan Mut"a Nikâhı

"Iğdır''da yakalanan İranlı Zehra Y. adli soruşturmada, Pasdaran''ca yönlendirildiğini, kendisine "Ne sorarlarsa ne görev verirlerse yap. Açık ol. Seni Türkiye''ye yasal yollardan sokacaklar" dediklerini ifade etmişti. Peki, VEVAK/Pasdaran mut''a arşivlerinde saklanan görüntülerde kimler var?

Kendi ülkesinde Acem oltasına takılan ve kayıtları Pasdaran''a intikal eden, angaje olan bürokrat ve siyasiler dışında... İran ve Suriye gezilerinde mut''a macerasına girenlere bakalım: Mut''adan istifade eden bazı devlet adamları, siyasiler ve kritik nokta bürokratları, iş dünyasının önemli simaları. Zaman ve zemine göre azami istifadeyle kullanılacağı an geldiğinde arşivden çıkar ve misyonunu ifa eder."

Yukarıdaki satırlar Bugün gazetesinin yamyam uzmanlığıyla meşhur yazarının 10 Ekim 2013 tarihli yazısından. Şimdi buradaki bilgileri bir kenara koyalım.

Gülen Hareketi tarafından çıkarılan Yeni Ümit dergisi, 2 Mart Pazar günü İstanbul Kongre Merkezi"nde "Ailenin Korunması ve Müt"a Fitnesi" başlıklı bir sempozyum düzenledi. Sunucu Kemal Gülen. Tartışılan başlıklar: "Kur"an ve Sünnet"te Evlilik", "Fıkhî Açıdan Mut"a''nın Haramlığı", "İslam Mezheplerinin Mut"a''ya Bakışı", "Mut"a ve Aile Hayatının Dejenerasyonu", "Mut"a ve Kadının Mağduriyeti", "Mut"anın Tıbbi Açıdan Tahribatı" ve tabii ki bildiniz "Bir Angajman Aracı Olarak Mut"a!".

Tapeler, hakaretler havada uçuşurken Gülen Hareketi''nin bir anda "mut''a" başlıklı bir konferans düzenlemesi ancak iki sebeple açıklanabilir. Ya organizasyon sahipleri böyle bir çalışmanın 15-20 Umre sevabına denk geldiğini düşünüyordur ya da birilerine açıkça "elimizde mut''a nikahına dair kayıtların var" yollu üstü kapalı bir tehdit mesajı yollanıyordur. Öyle ya, mut''a demek angajman demek.

Gerekli "zaman ve zemin"; tam da seçim öncesine nasipmiş.

Mut''a ya da seks kasetleri açıkçası kimsenin umrunda değil. Görüntülü yahut sesli, siyaseti dışarıdan dizayn etmek için kullanılan her türlü bilgi ve belge, bugünlerde dozajını arttıran algı savaşlarında yok hükmünde sayılıyor. Anadolu feraseti denen oyunbozucu derinliğin kıvamı bir müddet daha böyle giderse, paralel yazarlar vites yükseltip "uyan Türkiye''m" seanslarıyla Süleyman Demirel''in siyaset çöplüğünde olan ödüllü demokrat ruhunu geri çağırmaya başlayacaklar diye korkuyorum.

Bırakalım Ak Parti''nin üst düzey yöneticilerinin böyle ilişkiler içerisinde olmasını, Fethullah Gülen''in bile mut''a nikahı yaptığına dair belgeler ortaya çıksa; böyle belaltı ve bayat bir taktiğin sonucu, operasyon sahiplerini asla memnun edecek boyutta olmaz.

Zira, kapalı kapılar ardında yapılandan çok daha aleni ve gözümüzün içine içine sokulan, çok taraflı bir siyasal mut''a hikâyesi var karşımızda. Bir tarafta Gülen Hareketi, diğer tarafta Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi, CHP ve maklube ekibinin yeni üyeleri uslanmaz liberaller.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu''nun milliyetçi mukaddesatçı bir gelenekten geldiğini biliyoruz. Dolayısıyla, yurtdışında açılan Türk okullarının kendisi tarafından övülmesi oldukça doğal. Ancak bu ılımlı yaklaşım, seçim arefesinde kurgulanan kirli bir operasyona meze olur muydu pek emin değiliz. Bilakis, Muhsin Yazıcıoğlu beyin hayattayken dinler arası diyalog projesine hiç de sıcak bakmadığını, hatta 07.04.06 tarihinde Antalya''da düzenlenen bir toplantıya sırf bu sebepten dolayı katılmadığını gayet iyi biliyoruz.

Otoriteye karşı çıkmakla suçlanan Mavi Marmara gemisinin yolcu listesinde de işler pek içacıcı değil. Önce rahmetli Yazıcıoğlu''nun, sonra Yalçın Topçu''nun siyasi başdanışmanlığını yapmış olan Eyüp Gökhan Özekin, Gazze''ye yapılan insani yardım ekibinin içindeydi. Özekin, 2010 yılında "İsrail"in İran ve Suriye gibi bir teröre destek metodu izlemeyip direk terör devleti olduğunu savunup, parti bildirgesine yazdırmak isteyince" o günün Genel Sekreteri Mustafa Destici tarafından partide istenmeyen adam olarak fişlenmiş ve partiden istifa etmişti.

Şimdi Mustafa Destici, kendisini oraya getirenlere vefa borcunu ödüyor.

Bir diğer tarafta Erbakan Hoca''nın mirasyedileri. Gelinen noktayı açıklamak mümkün değil. "Beceremediniz, bırakın" diyenlerin kanallarında İstanbul adayını tanıtmalar, dershanelerle Yüksek İslam Enstitüleri''ni benzetmeler ve en sonunda "Hizmet hareketi ile Milli Görüş'' ün aslında hiçbir farkı yoktur" açıklamaları... Türkiye''ye islamcılığı getiren Erbakan Hoca''nın, 28 Şubat protestosunu engelleyecek kadar haddi aşan cemaatçilere dahi gönlünü açacak kadar geniş merhamet sahibi talebeleri...

Bir tarafta Avrupa''nın dizinin dibinden ayrılmamayı öğütleyenlerle, diğer tarafta sonuna kadar İslam Birliği''nin davacısı olmuş ve bu yola hayatını adamış bir örnekliği benimsedikleini ve izlediklerini iddia edenlerin imkânsız aşkı.

Diğer tarafta da 17-25 Aralık süreçlerini hâlâ yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olarak görmek için sabah akşam vaiz kasetleri izleyip ağlamaktan gözleri kör olan liberallerin hazin sonu.

Her insan gibi, her siyasal hareket bir şekilde kendisini gerçekleştirdiği zemine yani özüne geri döner. Diyalog sevmeyen Muhsin Yazıcıoğlu''nun BBP''si, Batı''ya köle olmayı sevmeyen Erbakan Hoca''nın Saadet''i ve bizatihi cemaati sevmeyen ekşimiş entelektüellerin sahte birlikteliğiyle nereye kadar? Bu kadar zahmete ne gerek vardı?

Bir siyasal mut''a kaç Umre sevabı?

10 yıl önce
Gülen Hareketi"nin Dillere Destan Mut"a Nikâhı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset