|
ABD'nin Avrasya stratejisi ve deniz-aşırı operasyonlar
ABD
'nin bu yüzyıldaki Avrasya'ya yönelik kıta-ötesi çıkarmalar ve harekatlar tarihi aynı zamanda ABD önderliğindeki Atlantik-merkezli dünya-sisteminin temel özelliklerini ve dönüşüm saflarını ortaya koymaktadır: 1942 Normandiya çıkarması, 1950 Temmuzundaki Mac Arthur yönetiminde ve BM şemsiyesi altındaki Kore çıkarması, 1964 Ağustosunda başlayan Vietnam çıkarması ve savaşı, 1990-91 Körfez çıkarması ve savaşı ve 1999 Kosova harekatı.


ABD jeopolitiği ve Kıta-ötesi operasyonlar


Bu durum ABD jeopolitiğinin tabii bir sonucudur. Tipik bir deniz devleti olan ABD dünya-sisteminde liderliği elde etme ve sürdürme politikasını kıta-aşın hava operasyonlarına ve hava destekli deniz çıkarmalarına dayalı konvansiyonal müdahale ve caydırıcı nükleer üstünlük stratejileri ile desteklemiştir. Normandiya çıkarması ABD'nin Avrupa-içi çelişkileri kullanarak dünya-sisteminin liderliğini tescil ettirmesini sağlamıştır. Kore çıkarması ABD'nin Avrasya'yı kenar ülke ve yarımadalar ile kuşatma stratejisinin askeri yansımasıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan iki-kutuplu sistemin ilk ciddi çatışma alanı olan Kore müdahalesi aynı zamanda ABD'nin global hakimiyetini uluslararası organizasyonlar ile meşru kılma politikasının ilk uygulaması olmuştur. En kapsamlı uluslararası organizasyon olan BM bundan sonra ABD'nin stratejisine meşruiyyet kazandırmasının en önemli aygıtı olmuştur.


Sovyet vetosunun etkin bir şekilde işlediği Soğuk Savaş'ın tırmanma dönemlerinde Amerikan müdahaleleri uluslararası meşruiyetten çok reel politik araçlara dayanmıştır. Daha defansif nitelikli kıta-içi Domuzlar Körfezi çıkarması ve ofansif Vietnam müdahaleleri bu gerginliğin en üst tehlike sınırına çıktığı ve Amerikan müdahalelerinin en meşruiyyetsiz ve sevimsiz göründüğü dönemlerdir. Savaşı sürekli uzak bölgelerde tutma taktiği güden ABD Küba füzeler krizi ile ilk defa doğrudan tehdit altında kaldığını hissetmiş ve riskli Domuzlar Körfezi çıkarmasını göze almıştır. Domuzlar Körfezi ve Vietnam'daki başarısızlıklar ABD'ni doğrudan konvansiyonel müdahalelerden çok nükleer üstünlük stratejilerine ve diplomatik kuşatma taktiklerine yöneltmiştir. Amerikan kamuoyunda konvansiyonal müdahalelere karşı büyük bir tedirginlik psikolojisi yaratan Vietnam müdahalesindeki başarısızlık Çin ile kurulan diplomatik ilişkiler ve Ortadoğu ayağındaki önemli bölge gücü olan Mısır'ın saf değiştirmesi ile dengelenmeye çalışılmıştır.


Vietnam tecrübesi ve soğuk savaş dönemi:


Vietnam müdahalesinden çıkartılan en önemli ders Avrasya'ya yönelik Amerikan müdahalelerinin niteliği ile ilgili olmuştur. Kore'de BM şemsiyesi ile yürütülen müdahale küresel ölçekli Amerikan stratejisi için önemli bir köşetaşı olurken, ABD'nin tek başına giriştiği Vietnam harekatı ciddi bir psikolojik ve stratejik zaafa dönüşmüştür. ABD Vietnam tecrübesinden sonra Avrasya yönelik stratejik müdahaleleri tek aktörlü olarak yürütmemeye özen göstermiştir. Devriminden sonra İran'a, Sovyet işgalinden sonra Afganistan'a yönelik politikalarda Vietnam benzeri bir tek-aktörlü müdahaleden kaçınmaya çalışan ABD, bu tecrübeden sonra Avrasya'ya yönelik harekatların uluslararası bir meşruiyyet alanına ya da geniş ölçekli bir ittifak dengesine dayanmasını bir ön gereklilik olarak görmüştür.


Küba, Panama, Haiti gibi Amerikan kıtasına yönelik müdahaleleri tek başına yürüterek bölgenin tümüyle kendi güvenlik insiyatif alanı olduğunu gösteren ABD, diğer bütün büyük güçlerin stratejik manevra alanına giren Avrasya'ya yönelik harekatlarda kıta-içi destek dengelerinin oluşmasına özen göstermiştir. Bu politika, aynı zamanda, harekat-öncesi meşruiyyet ve harekat-sonrası düzenlemeler için uygun bir altyapı oluşturulmasını sağlamıştır.


Soğuk Savaş sonrası dönem ve Körfez Savaşı:


Soğuk Savaş sonrası dönemde de bu ana çizgi sürmüştür. Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve iki-kutupluluğun dağılmasından sonra deniz-aşırı hava operasyonlarına ve çıkarma harekatlarına dayanan konvansiyonel müdahaleler tekrar etkin bir stratejik yöntem olarak gündeme gelmiştir. İki-kutuplu sistemin dağılması ile ortaya çıkan bölgesel dengesizlikler, global hakimiyetini tescil etmek isteyen ABD'ne bu yönde uygun imkanlar ve konjunktürler sağlamıştır. Sovyet vetosunun etkisini kaybettiği bu dönemde BM yoluyla çıkarmalara meşruiyyet kazandırılması da Amerika'ya önemli bir taktik esneklik kazandırmıştır.


BM'in global stratejileri meşru kılmak için etkin bir şekilde kullanıldığı bu dönemin simgesi yine bir Amerikan çıkarması ile sembolleşmiştir: Körfez çıkarması. Kore çıkarması gibi Amerika liderliğindeki çokuluslu bir askeri müdahele olan Körfez çıkarması Atlantik-merkezli global hakimiyeti tescil ve müdafaa etmek amacı ile meşru kılınmıştır.


Kosova müdahalesi ve ABD'nin Avrasya stratejisi:


Kosova'ya yönelik NATO operasyonu ABD'nin Avrasya stratejisinin süreklilik unsurlarını ihtiva etmektedir. Körfez savasını BM'in ortak güvenlik ilkesi ile yürüten ABD. Kosova operasyonunu da Avrupa'daki stratejik dengenin muhafazasını yeni misyon tanımlaması olarak benimseyen NATO'nun ittifaklar dengesi ile sürdürmektedir.


Normandiya çıkarması ile Avrupa-içi dengelere Batı Avrupa üzerinden müdahale ederek küresel hakimiyet mücadelesinde öne çıkan ABD, Soğuk Savaş sonrası dönemde de Doğu Avrupa'ya yönelik NATO operasyonları ile bu hakimiyetini Avrupa üzerindeki etkinliğini teyid etmek suretiyle, koruma çabası içindedir. Barışçıl NATO operasyonları Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti üzerinden Doğu Avrupa'ya yayılma şeklinde tecelli ederken, askeri ve fiili operasyonlar Soğuk Savaş sonrası düzenlemelere direnmeye devam eden ve bu direnci kapsamlı bir etnik kıyıma dönüştüren Sırbistan'a yönelik olarak sürmektedir.


II. Dünya Savaşından bu yana süren gelişmeler göstermiştir ki. ABD'nin küresel düzendeki merkezi konumunun anahtarı Avrasya stratejisidir. Bu stratejinin temel unsuru da kıta-aşın müdahale kapasitesi ve ittifaklar politikasıdır. Soğuk Savaş süresince çift kutuplu bir uluslararası sahnede cereyan eden bu hegemonik düzen jeopolitiği, Soğuk Savaş sonrası düzende de bir güçler dengesi içinde etkisini sürdürmeye devam edecektir. ABD, Avrasya içindeki diğer büyük güçlerin konumlarını ve stratejik tercihlerini yeni dengeler kurarak yönlendirmeye devam ettiği sürece küresel dengeleyici konumunu koruyacaktır. BM böylesi bir dengeleyici ve belirleyici konumun meşruiyyet altyapısını sağlarken. NATO vurucu gücünü ve askeri garantörlük kurumunu oluşturacaktır. NATO'nun Kosova operasyonu bu acıdan sadece bölgesel değil küresel olarak da özel bir anlam ifade etmektedir.

#ABD
#Avrasya stratejisi
#Deniz-aşırı operasyonlar
#Soğuk Savaş
#Körfez Savaşı
25 yıl önce
ABD'nin Avrasya stratejisi ve deniz-aşırı operasyonlar
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı