|
Ürdün ve Kral Hüseyin
Ürdün
Kralı Hüseyin
'in vefatı sadece Ürdün açısından değil
genel Ortadoğu politikası
açısından da önemli bir dönüm noktasıdır. Cenazeye gösterilen olağanüstü ilgi, kralın bölge politikasındaki yerini göstermenin ötesinde Ürdün'ün önümüzdeki dönemde bölgenin önemli aktörleri arasında yer almaya devam edeceğinin de bir işareti olarak görülmelidir.
Reel güç faktörleri
açısından küçük bir ülke görünümündeki Ürdün'ü ve onun kralını Ortadoğu politikasının kilit konumuna getiren unsurların neler olduğu ve bu unsurların ileriye yönelik olarak alacağı yeni şekiller Ortadoğu'nun geleceği ile ilgili analizlerin en önemli soruları arasında yer almaya devam edecektir.


Arap dünyasında siyasi liderlik ve meşruiyyet


Ürdün Kralı'nın vefatı gerek Arap ülkelerindeki siyasi yapılanma ve
meşruiyyet bunalımı
gerekse Ortadoğu'daki bölgesel dengelerde Ürdün'ün konumu açısından özel bir önem taşımaktadır. Arap ülkelerinde
sömürge idareleri
nden sonra kurulan ve
Soğuk Savaş
süresince bölge politikasında etkin olan siyasi yapılarda genelde iki tür liderlik yapılanması öne çıkmıştır:
modern ideolojik çerçevelerle yeni bir siyasi meşruiyyet çerçevesi oluşturmaya çalışan totaliter/bürokratik diktatörlükler ve geleneksel meşruiyyet kalıplarını kullanmaya çalışan krallıklar.


Totaliter/bürokratik liderlik yapılanmaları
nın en çarpıcı misalleri Arap toplumunu tepeden tabana doğru sekuler, milliyetçi ve sosyalist ilkeler etrafında yeniden şekillendirmek isteyen liderlerin ve totaliter partilerin idare ettiği
Mısır, Suriye, Irak, Cezayir, Libya, Tunus
gibi ülkelerde ortaya çıkmıştır ve etkilerini halen devam ettirmektedir.


Kral Hüseyin, Suudi Arabistan, Ürdün, Fas, Umman gibi ülkelerle Körfez şeyhliklerinde görülen
ikinci türün yaşayan sembol şahsiyeti
idi. Bütün bu dönem süresince yaklaşık yarım asır iktidarını elinde tutan Kral Hüseyin, Suudi Arabistan Kralı Faysal'dan sonra bu modelin en karizmatik lideri konumunu kazanmıştır.


Kral Hüseyin'in vefatı aslında aynı zamanda
Ortadoğu'daki statik siyasi liderlik yapılanması
nda ortaya çıkması muhtemel değişimlerin ilk işaretlerinden biri olarak görülebilir. Soğuk Savaş'ın sona ermesine rağmen Soğuk Savaş şartlarında ortaya çıkan siyasi yapıları muhafaza etmeye çalışan Arap ülkeleri bugün çok ciddi bir siyasi meşruiyyet bunalımı ile karşı karşıyadır. Eğitimlerini sömürge dönemlerinde alan ve Soğuk Savaş'ın Ortadoğu parametrelerinin sınırları içinde siyaset yapmaya alışmış Arap liderliğinin yaşayan örnekleri önümüzdeki dönemde liderlik konumlarını doğal bir sonla noktalayacaklardır. Hastalıkları artık gizlenemez bir şekilde gözlenen ve yakın dönemde ölümleri ya da
siyasetten çekilmeleri
sürpriz olmayacak olan
Hafız Esad ve Arafat
yanında,
Saddam, Mübarek ve Kaddafi
de uzun dönemli iktidarlarının sonlarına yaklaşmaktadır.


Bu otokratik yapıların çözülmesi, Arap dünyasında ellili ve altmışlı yıllarda gözlenen siyasi hareketliliğe benzer
bir dinamizmi ve belirsizliği
ortaya çıkarabilir. Bu açıdan, bir devrin simge lideri olan Kral Hüseyin'in ölümü aynı zamanda yeni bir dönemin işareti olarak görülebilir.


Ürdün'ün jeopolitiği ve Kral'ın diplomasisi


Bu noktada gözönünde bulundurulması gereken ikinci önemli boyut reel güç faktörleri açısından küçük bir ülke olan Ürdün'ü bölgesel politikaların kilit ülkesi konumuna getiren jeopolitik yapılanmadır. Bölgenin jeopolitik yapılanması Ürdün'ü tipik bir
tampon ülke
konumuna getirmiştir. Bir yandan
Filistin ve Batı Şeria
bağlantısı üzerinden İsrail ile Suudi Arabistan, Irak ve Suriye gibi ülkeler arasında tampon ülke konumunda bulunan Ürdün, diğer taraftan da
Akabe Körfezi
'ndeki konumuyla Mısır-Irak, Mısır-Suriye ve Suriye-Suudi Arabistan ilişkilerinde tampon bir rol üstlenmektedir.


Bu tampon konum Ürdün'ü gerek Arap-İsrail, gerekse Arap ülkeleri arasındaki lojistik rekabetin en önemli unsurlarından birisi kılmıştır. 1967 ve 1973 yıllarında Irak'ın Ortadoğu savaşına lojistik destek sağlamasında önemli bir misyon üstlenen Ürdün, Iran-Irak savaşında da İran karşısında oluşan Arap blokunun Irak'a desteğinde bir tür köprü rolüne sahip olmuştur. Ürdün'ün Körfez savaşının ilk safhasında yürüttüğü tarafsızlık politikası da aslında bu konumun zaruri bir sonucu idi.


Ürdün'ün bu konumu Kral Hüseyin sonrası dönemde de Ortadoğu'nun önemli unsurlarından biri olmaya devam edecektir. Kral'ın bu açıdan Ortadoğu'daki ilk belirsizlik bölgesi (Irak ve Filistin) ile ilgili nihai karar aşamasının dayattığı bir dönemde vefat etmesi, Ürdün'ün bu stratejik konumunun daha da önem kazanmasına yol açmıştır.
ABD'nin Kral Abdullah lehine yönlendirmede bulunması
nın ve Kral'a ve Ürdün'e yönelik iltifatkar tavrın en yüksek düzeylerde dile getirilmesinin önemli sebeplerinden birisi de Ürdün'ün hem etkileyebileceği hem de etkilenebileceği bu iki belirsizlik bölgesinin kaderi ile ilgilidir. Gerek Irak'taki
fiili bölünmüşlüğü
n alacağı yeni şekillenme, gerekse mayıs ayında sona erecek olan Filistin özerklik anlaşmasının sonrası konjunktürde
Filistin'in kavuşacağı siyasi statünün berraklaşması
nda uygulanacak politikaların en önemli kilit ülkelerinden birisi Ürdün olacaktır.


Böylesi kritik bir safhada veliahtlık döneminde sürdürdüğü dengeli ve ağırbaşlı tavrı ile Ortadoğu'daki
bölge-içi diplomasi oyunu
nda tecrübeli bir lider görünümü kazanmış olan
Hasan
yerine, gerek annesinin İngiliz olması gerekse eğitimindeki batı ağırlığı dolayısıyla Ortadoğu ve Arap kimliğinden çok batılı bir görüntü sergileyen tecrübesiz Abdullah'ın Ürdün'ün başına getirilmesinde bu konjunktürün de etkisi olmuştur. Bu açıdan
Abdullah dönemi muhtemelen Ürdün'ün Ortadoğu-içi dengelerdeki konumunda bir zayıflığa yol açacaktır.
Buna mukabil ABD ve İsrail ile olan ilişkilerde etkiye daha çok açık bir Ürdün politikası gündeme gelebilir.


Ürdün'ü Ortadoğu'da öne çıkaran unsur, jeopolitik konumun Kral Hüseyin tarafından
pragmatik ve dengeli bir diplomasi
ye araç kılınmış olmasıdır. Kral Abdullah'ın bu diplomatik beceriyi ne derece gösterip gösteremeyeceği sadece Ürdün'ün değil bölgenin kaderini de etkileyecektir.

#Ürdün
#Kral Hüseyin
#Arap dünyası
25 yıl önce
Ürdün ve Kral Hüseyin
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti