|
Yüzleşmek ve yüzsüzleşmek...

Geçen hafta herkes en azından bir an, yaşadığı hayatla yüz yüze, göz göze geldi işte…

Mesela birimiz, 2012 model yüzüyle…

Kimileri yıllar öncesiyle…

Çoğumuz sevgilimiz veya eşimizle…

Bazılarımız da ayıplarıyla…

Türkiye''de ilk yüz nakli Akdeniz Üniversitesi''nde gerçekleştirildi.

Onun adı Uğur Acar. O 19 yaşında ve kendini kendinden bile saklanırken şimdi yeni yüzüyle dünyanın en popüler adamı. O, bir tren kazasında hayatını kaybeden 39 yaşındaki Ahmet Kaya''yı yaşatıyor yüzünde şimdi… Akdeniz Üniversitesi''nde yapılan Türkiye''nin bu ilk yüz naklini gerçekleştiren profesör ve cerrah ekibe tebrikler. Uğur''a yepyeni bir hayat verdiler ama her şeyden önce bağışlayanı takdir etmek gerek bence. Bir ömür boyu ölen babasının yüzünü görmeyi ve hatta onunla gülüp gezmeye devam etmeyi seçmek çok önemli bir tercih! Ölenle ölünmezi biliriz ama ölenle yaşamak nasıl bir şey acaba? İşte bu ne geçmişle ne de bugünle bir yüzleşme… İyi bir kalbin, tüm sevgisiyle bugünden yaptığı ömürlük bir sözleşme! 2012 defa helal olsun, merhumun nakle izin veren 19 yaşındaki kızı Leyla Kahveci''ye…

Yıllar öncesiyle yüz yüze…

Geçen Pazar ben de, 83 yılında ortaokul sırasına ilk kez birlikte oturduğum arkadaşlarımla bir araya geldim yine. 70''li, 80''li yıllarda Türkiye''de ekol olan Çavuşoğlu Koleji ''nin 89 ve sonrası mezunları olarak çok değerli hocalarımızla Florya Develi''de harika bir brunch yaptık. Bendeniz ev sahibi olarak, davetimize eksiksiz icabet eden hocalarımızı kapıda karşılarken ne de güzel şeyler duydum! Onlara en tanıdık ve bir o kadar da güzel gelen yüz, benmişim… Ne büyük sevap işlediğimi söyleye söyleye bitiremediler. Öyle mutlu oldum ki, anlatamam. Kıs kıs sohbetlerde hem eskiyi hem de günü konuştuk. Geçen 29 yılın onlar iftiharını, bizler ise gururunu yaşadık! Yüz yüze, göz göze… Tavsiye ederim siz de yapın böyle bir organizasyon. Büyük bir keyif ve mutluluk. Hem devir Facebook devri şimdi. Tanımakta zorlansan da dilediğin yüze ulaşmak bir tık mesafede!

Zaman ilerledikçe anlıyor insan neler yaşadığını…

Görüyor neyi ne kadar ve ne güzellikte yaptığını! Ben güzellik diyorum çünkü hayat iyi ile kötü arasında bir denge… Kantarı zaman, topuzu ise güzellik! Kantarın topuzunu kaçırdın mı bir kere, zor geliyorsun bir daha dengeye… Ne zaman geliyor geriye, ne de güzellikler kalıyor çevrende! Şu hayatta geçmişle yüze yüze gelmenin keyfini yaşamak varken bazen insanın yüzleşmeye bile cesareti olmuyor nedense… O cesareti bir şekilde bulanlar da çoğunca her geçen gün biraz daha yüzsüzleşiyorlar. Ya aynalara bile inkar ediyorlar, ya da her gördüklerini ikna etmeye çalışıyorlar. Onlar her iknada kendilerince güçlenseler de, aslında her inkarda da biraz daha mutsuzlaşıyorlar… İnsanın hatalarının delili sadece kalptedir diye boşuna dememişler işte! Sen istediğin kadar şikayetçi olsan da yanlışlardan, niyet kötüyse ispatı ne mümkün…

Yüz yüze gelmenin en güzel ama en faydasız olduğu tek şey haklılıktır!
12 yıl önce
Yüzleşmek ve yüzsüzleşmek...
Nasıl devrimci olunur
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…