|
İsmail Cem, Orta Asya ve muhalefet uykusu

Önce şu gerçeğin altını çizelim: Ortadaki büyük doğalgaz savaşının acı sonucuna, parmağı ilk kim bastı dersiniz? Ayrıca daha başından beri, Türkiye adına, sürekli teyakkuz üreten gazete hangisi idi? Bu soruların her ikisinin ortak cevabı da, kuşkusuz Yeni Şafak''a ulaştırır.

Aylar süren bir yayının, işte 18 Mayıs tarihine âit kısa özeti: "Türkiye Doğalgaz Savaşını Kaybetti." Bu başlık altında, dış politika sayfalarında manşetten verilen haberin spotunu da birlikte okuyalım:

Türkmenistan kumarı

"Türkmenistan tam anlamıyla diplomatik bir fırtına yaşıyor. Türkmen doğalgazında söz sahibi olmak isteyen üç ülke lideri Aşkabat''a akın ediyor. Pakistan''ın askerî lideri Müşerref Aşkabat''a gitti. İran heyet üzerine heyet gönderiyor. Rusya Devlet Başkanı Putin bugün Aşkabat''ta olacak. Çin Devlet Başkanı Zamin 22 Mayıs''ta aynı başkente ulaşacak. (Lûtfen dikkat!..) Türkiye ise hiçbir yerde yok."

İkinci bir sütunda spot devam ediyor:

"Türkmen gazı Rusya ve İran''ın kontrolüne geçiyor. Türkiye''ye kızan Türkmenbaşı Putin ile 50 milyar metreküplük anlaşma yapacak. Rusya aldığı bu gazı Türkiye''ye satacak. Pakistan, Afganistan''ı devreye sokmaya çalışıyor. Çin pazarlıkta aktif şekilde yerini aldı. Batı, Türkmenbaşı''nın Rusya eğiliminden rahatsız. Türkmenistan''a yeni lider aranıyor."

Özbekistan kumarı

(Not: Aliyev''e darbe teşebbüsünde olduğu gibi, bakarsınız Türkiye''yi, bu alçak role de teşvik edenler çıkabilir. O zaman Türkmenistan''ı tam anlamıyla kaybederiz. Özbekistan''ın Türkiye''ye, Türk okullarına, Türk danışmanlara soğukluğunun altında ne yatıyor sanıyordunuz? Türkiye adına mı, CİA adına mı çalıştığı belli olmayan karanlık bazı tiplerden rahatsız olan Özbekistan, yaz aylarındaki Taliban eylemleriyle bu karanlık tipler arasında bazı gizli temaslar bulunduğu iddiasında. Bu tür yanlış tutumlar nedeniyle, Rusya''ya en mesafeli duran bu Orta Asya ülkesi, alabildiğine tedirgin edildi ve bir darbeye maruz kalacağı korkusu ile de, yaz aylarından beri Rusya''ya ve Çin''e itildi. Özellikle de ABD''nin aşırı eleştirileri Kerimov''u korkuttu.

Heyhat!.. NATO''ya üye olmayı bile açıktan açığa talep eden Özbekistan''ın ulaştığı noktaya bakın!.. Yazık ki, ne yazık!.. Ama Özbekistan''dan ziyade Türkiye''ye yazık. ABD adına yanlış politikalarla Özbekistan''ı tedirgin eden ve kaybeden Türkiye''ye yazık!.. Özbekistan şimdi, Türkiye''ye öğrenci göndermeyi iyice azalttı, Türk okullarını yarı yarıya kapattı, Türk Devlet Başkanları Toplantıları''na da Kerimov bu nedenle katılmadı. ABD, Türkiye ve Afgan kuşatması altında, liderliğini tehdit altında hisseden Özbek lideri İslâm Kerimov, kendini ve ülkesini teminat altına alabilmek için de, işte şimdi Rusya ile ortak güvenlik anlaşması imzalıyor. Arkasından da Rusya, Afganistan''ı tehdide kalkıştı. Sınır ötesi eylemleri terket ve Bin Ladin''in çalışmalarını engelle diye!..

Özet olarak söylemek gerekirse, Türkiye''nin ABD patentli Özbekistan politikası iyice sarpa sardı. Hem ABD kaybetti, hem Türkiye!.. Peki Özbekistan darboğazı nasıl aşılacak dersiniz? Aliyev''de olduğu gibi, İslâm Kerimov''u devirmeyi deneyerek mi? ABD adına yeni korsan rollere soyunarak mı? Nitekim işte, Türkmenbaşı için uluslararası basın benzer manipülasyonlar, üretip dururken!.. Bu yollar, İttihat ve Terakkiciler''in, Almanlar''ın isteği doğrultusunda giriştiği bazı darbeleri hatırlatıyor insana ki, en büyük yanlış da bu olur Türkiye için.)

Peki bütün bunlar olup biterken, bu ülkenin Dışişleri Bakanı nerede idi? Bir yıldır Orta Asya ülkeleri, hop oturup hop kalkarken, bu Dışişleri Bakanı neyle meşguldü Allahaşkına? Ağzından bir söz mü çıktı, Özbekistan''ı teskin etmek için bu ülkeye bir ziyarette mi bulundu?

İsmail Cem kumarı

Bu sütunda yaz aylarından beri sürekli yazıyoruz: Bu İsmail Cem, eski Cem değil!.. Onun ne Kemal Tahir zamanları kaldı, ne de Sabah''ta yazdığı dönemler. Hatta hatta, AB''ye aday üyeliğin kabülü öncesindeki İsmail Cem''i bile ara ki bulasın.

Bu Bakan Türkiye adına da, hükümet adına da, kendisine olumlu yaklaşan muhafazakâr İslâmî çevreler adına da artık yoktur, ve bütünüyle kayıptır. Bir ara AB dışında da, Türkiye adına büyük bir dünya bulunduğundan söz ederdi. Şimdi onları da büsbütün unutmuş vaziyette.

Hatırlayın!.. İsrailli Bakanlar, Ermeni soykırımını ders kitaplarına almaya kalkışarak Türkiye''yi tehdit ederken, ondan en ufak bir ses bile çıkmadı. İsrail Günü''ne Bakanlar''ın katılımını caydıran genelgenin bile, İsmail Cem''e rağmen yayınlandığı rivayetleri dolaşıyor Ankara''da.

Türkiye''nin Orta Asya''sı var, İsmail Cem''in yok!.. Sayın Cem ne yapmak istiyor Allahaşkına? Ve Türkiye muhalefeti, Cem''in bu halini niçin Meclis''e taşımaz ki?

Ayrıca İsmail Cem''deki bu değişikliğin bir izahının yapılması da gerekiyor. Bunu hepimizin derin derin düşünmesi gerekiyor.

ABD''nin ünlü Musevi gazetecilerinden W. Safir''in, eski Rus Başbakanı Primokov''a yaptığı gibi,bir şantaj mı söz konusu? Yoksa Abromawiç''in dümen suyuna kapılarak mı bu hallere düştü? Tamam, bazı dış Musevî çevreler kendisini Cumhurbaşkanı görmek istiyorlardı, bunu anladık. Ama bizim de, kendi ülke sorunlarımızı takip edecek bir Dışişleri Bakanı''na ihtiyacımız yok mu? Ne dersiniz?

Bunca olay ortada iken, son anda ve can havliyle, Orta Asya ülkelerinin büyükelçilerini toplantıya davet neyi değiştirir Sayın Cem?

24 yıl önce
İsmail Cem, Orta Asya ve muhalefet uykusu
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti