Trump dönemi ile farklı bir evreye gelmesi beklenen ABD'nin terör örgütü PKK/PYD'ye bakışı bu zamana kadar bir ilerleme gösteremedi.

Bundan sonraki süreçte de göstermesi pek mümkün görünmüyor.

Trump ve Erdoğan 16 Mayıs'ta biraraya gelecek. İki isim arasındaki ilk yüzyüze görüşme olacak. Masada öncelikli iki başlık ABD'nin teröre desteği ve FETÖ elebaşının iadesi olacak.

Bu zamana kadar ki iki ülke arasındaki diplomasi trafiğini yabana atmamak lazım bu arada.

Trump dönemi ile başlayan karşılık ziyaretler önemliydi. ABD başkan yardımcısı, CIA başkanı, Genel Kurmay başkanı, Adalet Bakanı vs… artarda Türkiye'yi ziyaret etti ve bu öncelikli iki başlık tüm görüşmelerin de ana gündem maddesi idi.

Peki bir sonuç alınabildi mi? HAYIR.

Alınması bekleniyor mu?

Muhtemel.

Olumlu ya da olumsuz.

Bu da Erdoğan-Trump görüşmesinde netleşecek.

Bu görüşme öncesi çok terör örgütlerine desteğini belgeleyen ABD PKK'ya yaptığı el altından yardımları artık resmiyete dökme kararı aldı.

Trump'ın imzasıyla ABD artık terör örgütüne açıktan ve resmi (!) her türlü yardımı yapabilecek.

Rakka'da bulunan DAEŞ'in tamamen temizlenmesi için başlatılacak operasyonun nasıl hayata geçeceği konuşuluyorken;

Türkiye'nin muhtemel böyle bir operasyonda terör örgütü PKK/PYD'nin yer almaması gerektiğine yönelik kırmızı çizgisi masadayken;

Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını yurtdışında da sürmeye devam edeceğini somut örnekleri ile gösterirken;

Bkz. Sincar ve Karaçok

Trump'ın bu adımının zamanlaması önemli.

Bu zamanlama da bir şey daha var dikkat çeken:

Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı James Mattis'in Rakka operasyonu konusunda yaptığı açıklama.

ABD'nin YPG'ye silah yardımını resmileştirmesinin hemen ardından Mattis, Rakka operasyonunda Türkiye'yle beraber çalışmak istediklerini söylüyor:

Şunu artık açık bir şekilde görebiliyoruz.

ABD Suriye'de terör örgütü PKK'dan vazgeçmeyecek.

Bir oyalama taktiğinin sahaya sürüldüğü aşikar.

Ama bu ne kadar sürer orası muamma işte.

ABD'nin YPG'ye ağır silah ve lojistik destek verme kararı Türkiye'de sert tepki ile karşılandı.

Gelen tepkilerin artması üzerine Mattis'i tekrar kamera karşısında gördük.

Artık şu kesin:

On gün sonra Erdoğan- Trump arasında gerçekleşecek görüşme Rakka'ya operasyonun ve ABD'nin tarafını seçmesi konusunda nihai kararın alınacağı bir temas olacak.

Ve bu kararla ABD başkanının göreve geldiği günden bu yana aldığı notlar da karnesinde açığa çıkmış olacak.