|
Beyin göçü için yapısal değişim gerekiyor (2)

Beyin göçü; iyi eğitim almış, kalifiye iş gücünün çalışma için yabancı ülkeyi tercih etmesi anlamında kullanılıyor.



Beyin göçü iki etkenden dolayı ortaya çıkıyor: birincisi gittiği ülkenin cazibesi, diğeri ise onu gitmeye iten nedenler.

Konunun son günlerde gündeme gelmesi New York Times’da Türkiye’den yapılan göçün çeyrek milyonu aştığı ile ilgili habere Cumhurbaşkanlığı insan kaynakları ofisinden yapılan düzeltme açıklaması idi.

Biz yine beyin göçünü şiir modunda ele alan bir yazıyla konuya giriş yapmıştık. Bu yazıda biraz daha detaylı olarak konuyu ele almaya çalışacağız

**

Beyin göçüyle ilgili çok sayıda çalışma yapılmış.

Burada esas konu (sorun) nitelikli işgücünün yurtdışına göç etmesi ve orada çalışmasıdır.

Bazı çalışmalarda nitelikli iş gücü nedeniyle Türkiye’nin yıllık uğradığı kaybın 2.5 milyar dolar civarında olduğu gösterilmiştir.

Yurt içinde üniversite okuyup yurtdışına gidenlerin Türkiye ekonomisine iki türlü maliyeti söz konusudur.

Birincisi, yurt dışına gidenlerin devlet okullarında parasız okumasının yüklediği maliyet. Bu maliyetin karşılığında herhangi bir bedel ödenmeden (ülkeye katkı sağlamadan) yurtdışına gidilmesi kaynak kaybı (sermaye yatırımı) anlamına gelmektedir.

Bir başka önemli maliyet unsuru da yurt içinde üretime katkı sağlayabilecek nitelikte bir potansiyelin yükleyeceği üretim kaybıdır.

**

Bugün Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülke orta gelir tuzağına yakalanmıştır (uzun süre kişi başı gelirin 10 bin dolar sınırını aşamaması).

Orta gelir tuzağından kurtulmanın yolu teknoloji içeren mal ve hizmetlerin üretilmesi ve ihraç edilmesidir.

Ya da ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payının artırılmasıdır.

Bunun tek çıkar yolu nitelikli beyinlere sahip olma (beşeri sermaye stokunu artırma), yani ileri teknoloji üretmekten geçmektedir.

Uzun süre orta gelir tuzağına yakalanmış ülkelerin, beyin göçüne maruz kaldığı muhtemeldir.

Aslında hem 2007 yılında, hem de yeni 100 günlük programda yurtdışındaki nitelikli beyinlerin ülkeye göçünün teşvik edilmesi düşüncesi beyin göçünün farkındalığını göstermektedir.

Fakat gelinen noktada Türkiye’deki şartlar, yurtdışında çalışan Türk insanının (nitelikli beyinlerin), ülkeye gelmesini teşvik edecek yeterli cazibeye sahip değildir.

**

İnsanları yurt dışında çalışmaya iten nedenler nelerdir?

En önemli nedenlerden birisi ücret-gelir farklılıklarıdır.

Diğer nedenler olarak; işsizlik, yurtdışında eğitim yapma isteği, mesleki ilerleme ortamı bulma düşüncesi, siyasi gerilimler, akademik özgürlüğün ve çalışma ortamının bilimsel çalışma yapmaya yeterli altyapı sağlamaması, üniversitelerin işgücü piyasasının gereksinimlerine cevap verememesi şeklinde sıralanabilir.

Burada beyin göçüyle ilgili belirtmemiz gereken çok önemli bir konu, özellikle üniversitelerde çalışma ortamlarının, çalışma kültürünün bilimsel araştırmayı teşvik edici olmamasıdır.

Birçok üniversitede bilimsel araştırma yapmak isteyen akademisyenlerin önünün ya yeterli araştırma altyapısı olmaması ya da mevzuatla kapatıldığı örneklerini görmek mümkün.

**

Yabancı ülkelerin nitelikli beyinleri cezbeden nedenleri ise; ülkelerin yaşam standartlarının yüksekliği, mesleki ilerlemenin kolay olması, daha yüksek gelir sağlama, bilim ve inovasyon merkezlerine yakınlık olarak sıralanabilir.

Yurt dışına gidip geri dönmeyenlerle yapılan anketlerden çıkan sonuçlar Türkiye’deki çalışma ortamının ve ekonomik şartların cazip olmaması gösteriliyor.

Ülkeye dönenlere dönme nedeni sorulan çalışmalarda ise parasal kazançtan daha çok aile ve vatan özlemi gibi değerler öne çıkmaktadır.

Zorunlu hizmet yükümlülüğü ve bilgi-tecrübesini ülkesine aktarma diğer nedenler arasında yer alıyor.

**

Aslında genç yaşta kendilerini geliştirme, lisansüstü eğitim yapma ya da çalışma amaçlı beyin göçünü çok yadırgamamak gerekiyor. Bir süre sonra gidenlerin belirli bir kısmının geri dönmeleri söz konusudur.

Geri döndüklerinde ülke ekonomisine, teknolojiye ve bilime verecekleri katkı çok daha yüksek olacaktır.

**

Burada başka bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor. Dün Japonya’nın, Güney Kore’nin, bugün Çin’in ve Hindistan’ın çok hızlı büyümesinde ileri teknoloji üretmeleri yer almaktadır. Bunu, yurtdışına gönderdikleri yüksek sayıdaki öğrencinin yetişmiş birey olarak geri dönerek hızlı bir teknoloji hamlesi başlatmalarıyla başarmışlardır.

Bugün Çin’deki, Hindistan’daki çalışma şartlarının Türkiye’deki çalışma şartlarından çok daha iyi olduğunu söylemek mümkün değildir. Bunu söylersek ülkemize haksızlık yapmış oluruz.

Demek istediğim, yurt dışına lisansüstü eğitim veya çalışma amaçlı gidip geri dönmeyenlerin ya da dönenlerin gerekçelerine iyi bakmak lazım. Bunun için ciddi bir beyin göçü envanteri tutmak gerekiyor.

**

Yapılması gereken nedir?

Burada da uzun vadeli sistematik bir programının yapı taşlarını döşemenin zorunluluğu belirtmemiz gerekiyor.

Tabii ki bir kısım nitelikli beyinlerin giriş çıkışları olacaktır.

Yıllardır yurt dışında yaşamış, kök salmış bir bilim adamını yurtiçine getirme kolay değildir. Yurtdışına eğitim almış, o heyecanla ülkeye gelip üniversitelerde bilimsel araştırma yapmasını niteliksiz yöneticilerle, bürokrasiyle ya da teknik altyapı yetersizliği ile kesmemek lazım.

Geri dönüşler için maddi şartlar önemlidir ama daha önemlisi manevi iklim, çalışma ortamı, ekip ruhudur.

Bunu kurumsallaştırmanın ilk adımı da liyakatli insanların üniversitelerde yetkilendirilmesidir.

**

Hükümetin beyin göçü konusunda da gösterdiği iyi niyetin, hassasiyetin sağlam temeller üzerinde ve uzun vadeli planlanması gerekiyor.

Günü kurtarma amaçlı sadece maddi teşviklerin öne çıkartılmasıyla kronikleşmiş bir sorunun çözümü (dışardan içeriye beyin göçü) mümkün değildir.

Bunun için yurt dışında kalma gerekçelerini iyi anlamaya, ülkeyi cazip hale getirecek değişimleri yapmaya, bunun için de nitelikli beyinlerin hareket güdülerini anlamaya ve beklentilerini karşılayacak politikalara ihtiyaç var.

#Beyin göçü
#Yurt dışı
5 yıl önce
Beyin göçü için yapısal değişim gerekiyor (2)
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler