|
Borç çevirmede sıkıntılı süreç

Bütçe dengesi devletin özel ekonomiyle ilişkileri ve piyasaya müdahaleleri noktasında çok önemli. Dengesizlik, piyasaya olumsuz anlamda daha yoğun müdahale edilmesi (piyasadan ek kaynak kullanma) demek.

Bu yazıda 2017 bütçe dengesine, finansmanına (borçlanma) ve neden olduğu yapının geleceğe yönelik riskine değinilecektir. Risk hiç kuşkusuz borçlanmanın sürdürülebilirliğine yöneliktir.

Bu bağlamda borçlanmanın sürdürülebilirliği noktasında en önemli göstergelerden biri olan borç çevirme oranındaki gelişme irdelenecektir.

**


Devletin gelir ile gideri arasındaki fark borçlanmayla karşılanır.

Bir başka borçlanma nedeni ise vadesi gelen borç anapara ve faizin geri ödenmesi (borç servisi) içindir.

Bütçenin faiz dışı fazla vermesi; borç geri ödemesinden daha az borçlanıldığı, net borçlanmanın negatif olduğu, anlamına gelir.

Böyle bir yapı borç stoku artışını önlemek için izlenen bir yöntemdir ve 2002 yılından beri, bazen hedefler şaşsa da, büyük ölçüde uygulanmaktadır.

Faiz dışı bütçenin açık vermesi geri ödenenden daha fazla borçlanıldığı anlamına gelir ve borç stoku hızla artar.

**

2106 yılı bütçesi 20, 2017 yılı bütçesi (11 ay) 28,8 milyar lira faiz dışı fazla vermiştir. Merkezi yönetim bütçesi faiz dahil 2016 yılında 29,9 ve 2017 yılının 11 ayında 28,8 milyar lira açık vermiştir.

Buna karşılık 2016 yılında 32,95 milyar lira olan net borçlanma, 2017 yılının 11 ayında 82 milyar liraya ulaşmıştır. Bu borçlanmanın 65,8 milyar lirası iç borçlanma olarak gerçekleşmiştir.

Net borçlanmanın yüksekliği, borç stokundaki artışın ve bütçe dengesindeki bozulmanın da büyüklüğünü göstermektedir.

**

Bütçe disiplini 2002 yılından bu yana yakalanan ekonomik istikrarın en önemli belirleyenlerinden biri.

Mali disiplinin bozulması birçok değişkenin bozulmasına ve ciddi sıkıntılara neden olabilecek potansiyel taşımaktadır. Bunun geçici bir dönem-yıl olduğunu düşünmek istiyorum.

2017 yılında kamunun finansman ihtiyacı geçmiş yıllara göre neden arttı?

Nedenlerden biri bulunduğumuz coğrafyadaki savaş ortamı, güvenlik kaygısıyla yapılan sınır ötesi harekatlar ve içerde yoğunlaştırılan önlemler nedeniyle artışı kaçınılmaz olan güvenlik ve savunma harcamaları.

Diğeri, devletin piyasadaki işsizliği, durgunluğu önlemek için uygulamaya koyduğu harcama artırıcı (kredi garanti fonu gibi) ve vergi teşvikleri getiren politikalar.

2017 yılında bütün tahminlerin üzerine bir büyüme (yüzde 7) bekleniyorsa, bunun arkasında bir az da mali disiplinden verilen bu taviz yatmaktadır.

Daha çok dış konjonktürdeki gelişmelerin tetiklediği döviz kuru artışları, enflasyon ve yüksek faiz kısır döngüsü nedeniyle hazinenin artan maliyetleri de bütçe dengesini olumsuz etkileyen diğer faktörler.

Burada merkez bankasının daraltıcı para politikalarının büyümeyi baskıladığı, işsizliği artırdığı ve bir anlamda genişletici maliye politikalarını zorladığını söyleyebiliriz.

İdeal olanı, devletin müdahalesi olmadan piyasanın gerekli yatırımı, büyümeyi ve istihdamı sağlamasıdır. Aksama olunca da hem ekonomik hem de sosyal devlet anlayışıyla müdahale kaçınılmaz olmaktadır.

**

Bir başka önemli borçlanma nedeni de kasa/banka ve diğer işlemler hesabındaki (yani devletin kasasındaki) parayı artırmak için yapılan borçlanmadır.

Faizleri eklediğinizde bütçenin genel dengesi 2017 yılının 11 ayında 21,5 milyar lira nakit açığı vermiş. Nakit açığı yanında kasa/banka ve diğer işlemler hesabında 60,87 milyar liralık bir rezerv tutma nedeniyle toplamda 82 milyar lira net borçlanma (borç servisi harici) yapılmıştır.

İhtiyaten tutulan kasa/banka ve diğer işlemler hesabının içeriğini ve gerekçesini bilmiyoruz.

**

Borç çevirme oranlarının uzun bir aradan sonra yüzde 100’lerin üzerinde seyretmesi (her 100 liralık borç geri ödemesi için 100 liradan daha fazla borçlanılması) sürdürülebilir bir gelişme değildir.

Bu nedenle faiz dışı harcamalarda daha disiplinli davranmak, israfı önlemek, vergi kayıp-kaçağını asgariye indirmek ve vergi tabanını genişletmek son derece önem taşımaktadır.

Borç çevirme oranının bu denli yüksekliği borç stokunu çığ gibi büyütüp, borçlanma faizlerini artırır ve devletin piyasalardan fon bulmasını zorlaştırır.

Aynı zamanda özel sektörün kullanacağı kaynakların kamu tarafından kullanılmasına, kredi faizlerinin artmasına ve özel sektörün fon piyasasından dışlanmasına neden olur.

2003-2017 döneminde sadece kriz yılı olan 2009 yılında yüzde 103 olan borç çevirme oranının, 2017 yılının 11 ayında yüzde 140’lara ulaşmasını iyi okumak gerekir.

**

Büyümeyi desteklemek için genişletici maliye politikalarına devam edelim. Ama finansmanın doğrudan ve dolaylı-dışsal maliyetlerini de iyi hesaplayalım.

Yani, kaş yaparken göz çıkarmayalım.

#Ekonomi
#Finans
#Borç
6 yıl önce
Borç çevirmede sıkıntılı süreç
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı