Faiz dışı fazlayı çok duymuşsunuzdur.
Özellikle IMF ile stand-by anlaşmaları gündeme gelince ondan bahsedilir.
Bütçeden faiz harcamaları çıkıldığında gelir-harcama dengesinin gelir lehinde olan kısmını ifade etmek için kullanılır.
Örneğin 2018 bütçesi harcaması 830,8 milyar TL, bütçe geliri 757,9 milyar TL ve 72,8 milyar TL açık var. 830 milyar TL’lik harcamadan 73,9 milyar TL’lik faiz harcamaları düşüldüğünde 756,8 milyar TL’lik bir “faiz dışı harcama” karşımıza çıkmaktadır.
Faiz dışı bütçe harcamalarıyla bütçe gelirlerini (756,8-757,9) karşılaştırdığımızda 1,148 milyar TL bir gelir fazlası söz konusu olur. İşte buna “faiz dışı fazla” (FDF) deniliyor.
Başka bir deyişle bütçede faiz ödemeleri olmasaydı bütçe fazla verecekti.
Bütçeden faizler çıktığında oluşan gelir fazlası, vadesi gelen borç faizi ödemelerini karşılamak için verilmeye çalışılıyor.
**
2018 yılı bütçesinde gerçekleşen 1,14 milyar TL’lik faiz dışı fazlaya karşılık 2019 bütçesinde 36,7 milyar liralık bir fazla hedeflenmiş. Oysa Haziran sonu itibariyle faiz dış ı açık var ve bu rakam 27,8 milyar liraya ulaşmış.
Yine 2019 yılının tamamında 80,6 milyar TL olan bütçe açığı hedefinin haziran sonu itibariyle 78,5 milyar liralık kısmının (yüzde 97,5’inin) realize olduğunu, yani açık hedefinde ciddi sapmalar olacağını açık olarak görmekteyiz.
**
Ak Parti hükümetleri döneminde 2015 yılına kadar (2009 küresel kriz yılı hariç) önemli meblağlarda faiz dışı bütçe fazlası verilmiştir.
Son yıllarda artan harcamalar ve gelirlerde aynı paralelde artış olmayışı bütçe açıklarını artırmış, bütçenin faiz dışı fazla yerine açık vermesine neden olmuştur.
**
Özetle söylememiz gereken;