|
KDV iadelerinin hızlandırılması
Maliye Bakanı'nın hafta başında yaptığı açıklamalar iş dünyasını oldukça heyecanlandırdı. Açıklamada
KDV iadesine ilişkin köklü değişiklikler
geleceğinin sinyalleri verildi.

Ayrıca yapılacak düzenlemelerin gelir ve kurumlar vergisine de etkisi olacağı ve bu iki kanunda da değişiklik yapılacağı (uzun süredir bekleniyor ve büyük ihtiyaç var) belirtildi.

Bu yazıda maliye bakanının açıklamaları doğrultusunda yapılacak düzenlemelerin mükellefler üzerindeki olası etkilerini irdeleyeceğiz.

**

Bakanın açıklamalarında
devreden KDV’nin
artık mükellefler tarafından satış yaptıkça eritilmesinin beklenmeyeceği ve
kısa sürede iade edilebileceği
dile getirildi.

Birçok mükellefin yatırım yaparken yüklendiği KDV’yi uzun bir süre indirim yoluyla eritmeyi beklemeden iade alabilmesi, mükellefleri finansman sağlama konusunda oldukça rahatlatacaktır.

Çünkü mükellefler yatırım yaparken ödedikleri KDV’yi geri almak için yaptıkları işler kazanca dönüşünceye kadar (bazen 5 yıldan uzun sürebilmektedir) beklemekte, ancak ödedikleri KDV’den indirmek suretiyle geri alabilmekteler.

Bu durum mükelleflerin
KDV alacaklarının gecikmesine, reel değerinin düşmesine (enflasyon ve kur artışı),
finansman ihtiyacını bankalardan borçlanarak karşılamasına
(yüksek kredi maliyetlerine katlanma) neden olmaktadır.
Başka bir ifadeyle, bankadaki vadesiz
mevduat hesabınızda paranız var
, bu parayı kullanamıyorsunuz. Devlet bunu uzun vadeli faizsiz krediymiş gibi kullanıyor. Oysa siz
ihtiyacınız olan finansmanı kredi çekerek karşılıyorsunuz
.
Beklenen düzenleme ile aslında mükelleflerin vadesiz hesaplarındaki paranın kullanılma imkânı söz konusu olacaktır. Bu sayede
firmalar (mükellefler) çok ciddi bir finansman imkanı
(150-200 milyar lira civarında devreden KDV tahmini var)
yakalayacaktır.

**

KDV uygulama genel tebliği doğrultusunda KDV’nin indirim mantığından kaynaklanan bazı durumlar ve koşullar dikkate alınarak mükelleflere iade yapılmaktadır. Ancak bu iade sadece bazı sektör ve işlemlerle sınırlı kalmakta, mükelleflerin tamamını kapsamamaktadır.

Mükellefler bazen devreden KDV’lerinin yüksek olması nedeniyle yıllarca yatırım için ödedikleri KDV’yi, kendilerine tahakkuk edecek KDV den indirmeyi beklemekteler.

Yasanın bu maddesi gerçekten de
firmaların varlıklarını bloke eden bir zorba el
gibi durmaktadır. Bakanın dile getirdiği bloke edilen KDV’nin iade edilmesi mükelleflere rahat bir nefes aldıracaktır.
Bilançolarda yer alan devreden KDV’nin iadesi aslında bir
öz finansman
sağlama anlamına gelecektir. Yani mükellefler kendi kaynaklarından finansman sağlamış; likit varlıkları ve yatırım imkânları artmış olacaktır.

**

Bakanın açıklamalarında KDV iadelerinin hızlandırılması için çaba sarf ettiklerini ifade etmesi, bu iadelerin de daha hızlı gerçekleşmesi için de bir düzenleme geleceği beklentisi doğurmuştur.

İade için gerekli evrakların tamamlanması, vergi dairelerinin işlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi ve iadenin yapılmasıyla mükellef alacağını daha erken kullanma imkanına kavuşacaktır.

İadede sakınca bulunması halinde, vergi idaresi iadeyi cezası ve faiziyle geri alacaktır. Yani,
iadenin hızlanması devleti herhangi bir zarara uğratmayacaktır
.
Sadece görevli
vergi memurlarının
ihtiyatlı olma düşüncesiyle (ya da başka saiklerle)
işlemleri yavaşlatması en aza indirilecektir
.
Özellikle maliye bakanlığının vazgeçemediği kod uygulamasının esnetilmesi ve iade kontrol raporlarında yer alan bazı kriterlerin yeniden düzenlemesi gibi uygulamalar KDV iadesinde
bürokrasiyi ve iade karmaşasını da azaltacaktır
.

**

KDV ile ilgili bir diğer mesele de gelir ve kurumlar vergisinde gider yazılamama sorunudur. Beklenen düzenlemelerde bu konunun da ele alınacağı belirtildi.

Mükelleflerin
yüzde 20
kurumlar vergisi
verirken bir de yüzde 18
KDV ödemeleri
, üzerlerindeki vergi baskısını önemli ölçüde artırmaktadır. Ödenen KDV’nin gider yazılamaması,
kendileri için bir gider olan bu vergilerin bir yük olarak üzerlerinde kalması anlamına gelmektedir
.

**

Maliye Bakanı'nın dile getirdiği düzenleme ile genişletici maliye politikasının komplikasyonlarıyla karşılaşmadan piyasalara kaynak aktarılacak, moral verilecek ve hem de genel ekonomik faaliyetler canlanacaktır.

Sonuçta,
150-200 milyar lira civarında olduğu tahmin edilen devreden KDV’nin
mükelleflere hızla iade edilmesinin, firmalara kendi varlıklarından işletme faaliyetlerini finanse etme imkânı sağlayacağı ve önemli miktarda nakit paranın piyasaya girmesiyle (KGF’de olduğu gibi)
ekonomik büyümeye önemli katkı vereceği
söylenebilir.
Böylece, orta vadeli programda belirtilen
2018 yılı hedefinin (% 5,5) üzerinde bir büyüme hızı
gerçekleşebilir.
#KDV
#Ekonomi
#Maliye
6 yıl önce
KDV iadelerinin hızlandırılması
Dünyanın Yahudi sorunu
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir