Önceki yazımızda sosyal sorumluluk gereği Müsiad’ın hazırlattığı kumar raporunu değerlendirmeye başlamış ve devam edeceğimizi söylemiştik. Kaldığımız yerden devam edelim.

**

İddaa oynayanların yüzde 91’i erkek. Yine yüzde 50’den fazlası 18-27 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor.

İddaa oynayanlar içinde evli olanların oranı yüzde 49.

Bir başka ilginç veri ise esnaf ve öğrencilerin ağırlıkta olduğu ve yine patolojik klinik vakaların en çok iddaa’da ortaya çıktığı tespiti.

Oynayanların büyük bir kısmı ortaöğretim mezunu (yüzde 84).

Bir başka önemli bulgu da iddaa oynayanların yüzde 44’ünün haram olduğunu düşünmemesi.

Bağımlılığa neden olan faktörler ise; yakın arkadaş çevresi, iddaa oynama mekanların kolay ulaşılabilirliği, görülebilir olması, görüntülü ve yazılı medyada örtülü reklamların yaygınlaşması şeklinde sıralanmış.

**

2017 yılında dünya kumar piyasasının 465 milyar dolara ulaştığı belirtilmektedir.

Dünyanın kumar merkezi ABD olarak kabul edilmekte ve 730 bin kişi doğrudan ya da dolaylı sektörde çalışmaktadır.

Çin’in Macau bölgesinden 2012 yılı itibariyle kumar sektörünün değerinin 38 milyar dolar ve faaliyette bulunanların yüzde 40’ının ABD kökenli olduğu belirtiliyor.

İlginç bir başka tespit de 2008 küresel ekonomik krizde kumar sektörünün büyüdüğüdür. Yani sektör kriz falan dinlememektedir.

**

Kumar ruhi, psikolojik, ahlaki, maddi, fiziki ve sağlık açısından büyük bir tehdit.

Kumar bağımlılarının tedavi olma başarısı da çok düşük.

Örneğin ABD’de bu başarı yüzde 10 olarak tespit edilmiştir.

Yine Kanada ve İsveç’te birtakım yasaklar ve cezalar getirilmiş, fakat etkili olmadığı belirtilmektedir.

Almanya’da 100 bin kumar bağımlısı tespit edilmiştir.

Ve özellikle Türkiye’den göç eden gençlerin kumar bağımlılığı Almanya’da hızla artmaktadır.

Kumar sektörünün bir başka tehdit unsuru da kara para aklama ve terörün finansmanın da kullanılmasıdır.

**

İllegal olarak faaliyette bulunan kumar sektörüne önlem alınsa bile kontrol altına alınamıyor.

2013 yılında 4715 kumar sitesi kara listeye alınmış, 2010 yılında Norveç’te hem legal hem de illegal kumara sınırlamalar getirilmiş ama etkili olmamış ve sektör daha da büyümüştür.

**

Raporda kumarın toplumsal, ekonomik, kültürel ve kurumsal bir olgu haline geldiği belirtilmiş.

Devletler gelir, iş imkanı, turist çekme düşüncesiyle belli ölçüde kumarı ve şans oyunlarını görmemezlikten geliyor.

Ayrıca internet nedeni ile kumar uluslararasılaşmış ve ülke sınırlarını aşmıştır.

Kumar ekonomisi ve onun kurumlarının reklamları her yerde var.

Las Vegas deyince aklımıza kumar, eğlence, alışveriş ve turizm merkezi geliyor.

Yani kumarın normal, sıradan, sosyal, ekonomik bir faaliyet görüntüsü, algısı oluşmuş.

Kumarda din ve ahlak söylemi tamamen dışlanmış, ekonomik, tüketim ve tıbbi söylemler öne çıkmış.

Yine raporda kumarın günümüzde legal kültür haline dönüştürüldüğü ve bir nevi pazarlandığı belirtilmektedir.

Açıkçası, kumar son derece riskli bir tüketim aracı haline dönüştürülmüştür.

Yine kumarın yaygınlaşması ile toplumsal ahlak ve devlet kurumlarının sosyal yükümlülüklerine olan inanç da zayıflamıştır.

**

Rapordaki; “devletin toplumu korumak, olumsuzluklara karşı önlem almak gibi bir sosyal devlet anlayışı içinde olması gerektiği, oysa kendi eliyle kumar oynatarak toplumsal yapıyı bozmasının makul bir açıklaması olamayacağı” mealindeki ifadeler arka plandaki temel felsefeyi ve beklentiyi net şekilde açıklıyor.

**

Son kısımda ise kumar ve bahis oyunları ile ilgili 26 maddelik öneri kısmı var ve bunların bazılarını belirterek yazıyı tamamlayalım.

* Kumar bir alışkanlık olarak değil bir bağımlılık olarak tanınmalı ve buna göre hareket edilmelidir.

* Şans, bahis ve talih oyunları adı altında kumarın meşru ve yasal gösterilmesine son verilmelidir.

* Milli Piyango İdaresi’nin başındaki milli ibaresi hemen kaldırılmalı, kumar türevleri olarak sayılacak oyunların üzerine “Bu bir kumardır” ibaresi yer almalıdır.

* Milli Piyango’nun yaptırdığı okul ve diğer toplumsal amaçlı yararlanılan kurumlardan Milli Piyango İdaresi ibaresi hemen silinmelidir.

* Devletin resmi olarak tanıdığı şans, talih ve bahis oyunları kurumlarından desteğini çekmeli, kamuya pay ayırma, hizmet etme adı altında kumara her türlü kapı açabilecek kanallar kapatılmalıdır.

* Futbol bir spordur ve kumar ve türevleriyle ilişkilendirilmesi son derece çelişkilidir. Bu nedenle, Türkiye Futbol Ligi isminin Spor Toto Süper Lig olarak konulması, aleni bir şekilde kumar türevi tanımlanan bir oyunu çağrıştırması çelişkisine son verilmelidir.

* Kumar ve türevleri ile mücadelede devletin öncelikle şans, bahis ve talih oyunlarına ilişkin caydırıcı bir hukuku zemin tesis etmesi gerekmektedir.

* Kumar ve türevlerinin istatistiki veri altyapısı oluşturulmalı, buradan elde edilen veriler ışığında caydırıcı tedbirler alınmalı, gerekli faaliyet planları hazırlanmalıdır.