Türkiye gibi cari açık veren ve sermaye yetersizliği olan ülkeler açısından yabancı sermaye yatırımları büyük önem arz etmektedir.
Bilindiği gibi yabancı sermaye
portföy yatırımı ve doğrudan yabancı sermaye yatırımı
olarak ikili tasnife tabi tutulmaktadır. Portföy yatırımı daha çok kısa dönemli ve spekülatif amaçlı gelir (tahvil, bono, hisse senedi yatırımı v.s.). Buna
da denilmektedir.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYY) ise mal ve hizmet üretimi yapmak için gelen (yeni üretim tesisi kurulabilir ya da kurulmuş bir tesis alınabilir) sermayedir.
Doğrudan yabancı yatırımlar
uzun vadede
teknoloji-yoğun yatırımlardır. Birleşme, satın alma ve yeni yatırım şeklinde gelen doğrudan yabancı yatırımlar; cari işlemler açığının finansmanı yanında istihdama, üretime, ihracata, kurum kültürü yerleşmesine ve daha rekabetçi bir ekonomik yapı oluşmasına katkıda bulunur.
Özellikle Güney Doğu Asya ülkeleri çektikleri yüksek düzeylerde yabancı sermaye yatırımları nedeniyle yüksek büyüme hızları gerçekleştirmiştir. Bugün Çin’deki uzun süreli yüksek büyüme hızlarının arkasında da bu gelişme yatmaktadır.
Son dönemde gelişmiş ülke yönetimlerinin istikrarsız ekonomi politikaları yabancı sermaye hareketlerinin yönünü de etkilemiş,
gelişen piyasalara yönelik sermaye hareketleri sınırlanmıştır.
Trump’la başlayan ABD’nin dış ticareti engelleyici, ABD menşeli firmaların üretimlerini kendi ülkelerinde yapma baskısı küresel sermaye hareketleri için ciddi bir risk oluşturmaktadır.
hem büyümeyi desteklemekte, hem de cari açığın sağlam kaynaklarla finansmanına imkan vererek
ekonominin görüntüsünü (yatırım iklimini) düzeltmektedir.
İthalata bağımlı bir üretim yapısına sahibiz, iç tasarruflar yetersiz ve cari açık vererek büyümekteyiz.
Açığın finansmanında kısa süreli ve riskli sıcak para girişleri piyasa aktörlerini sürekli tedirgin eder. Bu açıdan bakıldığında
cari açığın finansman kalitesi
(piyasa risk algısının düşmesi) için doğrudan yabancı yatırımlar hayati önem taşımaktadır.
En çok DYY çeken ülkelerin başında Çin, ABD ve Hindistan gelmektedir. Çin ve Hindistan
ile yatırımcılara cazip bir ortam sunmaktadır.
Türkiye’ye en çok doğrudan yabancı yatırımcı girişleri Avrupa Birliği ülkelerinden olmuştur. 2018 yılında ise Hollanda ve Azerbaycan yatırımları öne çıkmaktadır.
Türkiye’deki toplam DYY girişi
sadece
iken, 2003-2018 döneminde 206 milyar dolar seviyelerine yükselmiştir.
son yıllarda Türkiye’de
en fazla DYY çeken sektörler
olmuştur.
görülen ciddi
(azalmaya) karşılık
ekonomisi 2018 yılında
ın üzerinde doğrudan
çekmiştir (yüzde 14 artış).
Tek başına bu gösterge bile
küresel aktörlerin Türkiye ekonomisinin
potansiyeline ve geleceğine olan
göstermek açısından çok önemlidir.
Ülkemiz pazara yakınlık (coğrafi) ve jeostratejik açıdan önemli bir avantaja sahip.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları istihdamın, ham maddenin ve vergilemenin (yani üretim maliyetlerinin) daha ucuz olduğu yatırım iklimine sahip ülkeleri seçer.
Çok uluslu
yatırımları cezbedici zeminini daha da iyileştirirsek ekonomik gelişme hedefimize
yabancı sermaye girişleri çok daha
sağlayabilecektir.