|
YMM mesleğinde tekelleşme ve yeni KDV iade düzenlemesi

3568 sayılı yasada Yeminli Mali Müşavirliğin (YMM) başlıca amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenli bir şekilde işleyişinin sağlanması, faaliyet sonuçlarının ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye ve değerlendirmeye tabi tutularak gerçek durumun ilgililerin ve resmi makamların kullanımına tarafsız bir şekilde sunulması olarak tanımlanmış.



213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre beyanname imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları işlemlerin tamamından mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Meslek mensuplarının tasdikten doğan sorumlukları 3568 sayılı yasada da ayrıca düzenlenmiştir.

**

Meslek mensupları, verginin toplanması ve güvenilir veri oluşturulmasında devletin yükünü alarak ülke ekonomisine ve işleyişine önemli katkıda bulunmaktadır.

Ancak kamu görevi kabul edilen YMM hizmetlerinin yürütülmesinde bir takım sıkıntılar söz konusudur.

En önemlisi de kurumsal büyük firmaların (özellikle uluslararası büyük denetim kuruluşları) YMM mesleğini şahsi bilgiye ve mesaiye dayanan meslek olmaktan çıkaran bir yapıya dönüştürmeleridir.

Yine piyasada YMM işlemlerine tabi işletmelerin dağılımına bakıldığında, toplam işlerin yüzde 50’den fazlasının sınırlı sayıdaki denetim ve YMM şirketleri tarafından icra edildiği görülecektir.

Bu durumun mesleki tecrübe ve uzmanlığa dayanan yapı yerine, haksız kazançlara ve meslek tekelleşmesine neden olduğu bilinmektedir.

Benzer yapı (tekelleşme ve sorunlu işleyiş) Bağımsız Denetim ve Bağımsız Denetçilik için de söz konusudur.

Yabancı menşeli söz konusu denetim şirketlerine; hem devlet kurumlarının hem de büyük özel şirketlerin denetiminin adeta zorunlu tutulması tekelleşmeye, aşırı iş yüküne, daha da önemlisi bütün firma bilgilerinin yabancı merkezlerde toplanması gibi stratejik bir riske neden olmaktadır.

**

YMM mesleğinden beklenen faydanın sağlanması, hazine kaybına yol açılmaması ve haksız rekabet sorununun giderilmesi için YMM’lerin iş kapasitesinin belirlenmesi (sınırlanması) gerekir.

YMM, devletin denetleme yükünü azaltmalı ve faaliyetlerine azami özeni göstermeli.

Bunun için kapasitesinin çok üzerinde iş yüklenilmesinin önüne geçilmeli, meslek mensupları arasındaki haksız rekabet sorunu giderilmelidir.

Konuyla ilgili Gelir İdaresi Başkanlığının iki yıldır sürdürdüğü ve olgunlaştırdığı çalışmada, her bir mükellefin sahip olduğu özellikleri (net aktif büyüklüğü, çalışan sayısı, yıllık hasılat gibi) dikkate alınarak puanlanan bir sistem önerisi hazırlanmış.

Şirketlere isabet eden puan katsayılarının toplanması suretiyle meslek mensuplarının yapabileceği azami iş kapasitesi (toplamda 100 puan gibi) belirlenmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığı 3568 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin
taslak tebliğ çalışmasında
özetle; meslek mensuplarının hizmet ve tasdik sözleşmesi yaptıkları mükellef sayısı, aktif büyüklüğü, cirosu, çalışan sayısı gibi kriterler dikkate alınarak kapasitelerinin üzerinde iş kabul ettikleri düşünülürse önce izahat, sonra da hizmet ve tasdik yaptıkları mükellefler öncelikle incelemeye alınır denilerek aşırı müşteri portföyünü önleyen bir tasarı üzerinde çalışılmaktadır.

**

Piyasalarda yaşanan durgunluğun giderilmesi için devletin piyasaya olan KDV iadelerinin hızlandırılması amacıyla, 2019 yılı başından itibaren şartları taşıyan mükellefler açısından KDV nakit iadeleri 10 iş günü içerisinde asgari yüzde 50’sinin ödenmesini sağlayan bir yasa çıkarılmıştır.

Burada ödemenin YMM tasdik raporu ile yapılacağı Hazine ve Maliye Bakanı tarafından ifade edilmiştir.

YMM tasdik raporlarından yasanın çıkarılma amacına uygun faydanın sağlanması, hazine kaybının olmaması için azami iş kapasitesinin belirlenmesi, iade ödemelerinin bir an önce sonuçlandırılması açısından daha da önemli hale gelmiştir.

#YMM
#KDV
#Vergi
5 yıl önce
YMM mesleğinde tekelleşme ve yeni KDV iade düzenlemesi
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler