Yükselen ticari belirsizlik küresel büyümeyi de zayıflatmaktadır. Bu zayıflama beklentisine IMF’nın yayınladığı World Ekonomik Outlook 2019’da da değinilmiş (2020’de büyüme hızı önceki tahminlerden yüzde 0.5 daha düşük olarak güncellenmiş, bu düşüş dünya ekonomisinde yaklaşık
455 milyar dolarlık bir büyüme-refah kaybı
demek).
Yine,
Küresel Ekonomik Beklentileri de “büyük ekonomiler arasındaki yeni ticaret engellerinden kaynaklanan
politika belirsizliğindeki ani artışlar
güven ve yatırımları belirgin bir şekilde etkilemektedir” şeklinde özetlenebilir.
raporlarında ise “Küresel değer zincirlerinin hüküm sürdüğü üretim sektöründe tarifelerin ve ticari ilişkilerin geleceği konusundaki
belirsizlik artışı etkilerinin
daha
”belirtiliyor.
vurgusu, bunun bir
var mı, sorusunu akla getiriyor.
İkisi IMF uzmanı biri akademisyen olan 3 iktisatçı (Ahır, Bloom ve Furceri) tarafından Ekonomist İstihbarat Biriminin(EIU) 1996 yılından beri yayınladığı ülke raporlarına dayanılarak, 143 ülke için
Dünya Ticari Belirsizlik endeksi
(WTU) oluşturulmuştur.
Dünya Ticaret Belirsizliği endeksi (WTU), IMF’nin ölçtüğü Dünya Belirsizlik Endeksinin (WUI) bileşenlerinden (parçalarından) biri ve benzer metodolojiyi kullanıyor.
Endeksin dayandığı ülke raporları standart bir süreç ve yapı izlemektedir. Bu yapı, endeksi ülkeler arasında karşılaştırılabilir kılmaktadır.
Küresel olarak, 20 yıldan beri
, istikrarlı
2018’in ikinci yarısından itibaren hızla artmış
.
2018’nin üçüncü çeyreğinden başlayarak
yoğun şekilde ilan ettiği bir dizi
tarife artışına denk geldiğini
gösteriyor.
2018’in dördüncü çeyreğinde
ABD ve Çinli yetkililer Buenos Aires’teki G-20 toplantısında tarifelerin yükselişini durdurmak için bir anlaşma yapıldığını açıkladığında ise
.
2019 yılının ilk çeyreğinde
, 1 Mart’ta Çin’den yapılan ithalata yönelik ABD tarifelerinin genişletilmesinin (200 milyar dolarlık ithalatta tarife artışı) ardından
önemli ölçüde
.
IMF; küresel
ticaretle ilgili belirsizliğin
geçtiğimiz yıllarda görülen zirvelerin yaklaşık
, sadece 2019 yılının ilk çeyreğindeki belirsizliğin 2019 yılında
küresel büyümeyi 0,75 puan düşüreceğini
tahmin etmektedir.
2019’un ikinci çeyreğinde de küresel belirsizlikte keskin bir artış olduğu görülmektedir. Bu artış, Brexit ve ABD ticaret politikasındaki belirsizliğin bir sonucudur.
Ticaret belirsizliği sadece ABD ve Çin’de değil, aynı zamanda dünyadaki birçok ülkede artmaktadır. Kanada, Meksika, Japonya ve Avrupa ekonomileri gibi ABD’nin önemli ticaret ortaklarında ve coğrafi olarak ABD ve Çin’e yakın
birçok ülkelerde yüksek ticaret belirsizlikler
ölçülmüştür.
Bununla birlikte,
düzeyi
bölgeler ve gelir grupları arasında
önemli ölçüde
. Belirsizlik endeksindeki yükseliş en çok Batı Yarımkürede hissedilmiştir. Bunu Asya-Pasifik ve Avrupa izlemektedir.
Buna karşılık, ticaret belirsizliği endeksi Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’da nispeten düşük kalmaktadır.
Gelişmiş ekonomiler en yüksek ticaret belirsizliğinin olduğu ülkeler. Ardından gelişmekte olan piyasalar gelmektedir. İlginç olan
ortalama olarak
düşük gelirli ekonomilerde nispeten düşük
seviyelerde kalmaktadır.
Dünya
ticaret sistemine istikrar kazandırılması
, güvenin geri gelmesi ekonomik büyüme ya da dünya refahı için çok önemli.
Buna karşılık, siyasi gerginliklerin ve ticaret savaşlarının neden olduğu
belirsizlik maliyetlerinin devam etmesi
muhtemel bir dünyada yaşıyoruz.
Belirsizliği teşvik eden politikalar
(siyasi ve ekonomik çatışmalar) devam ettiği müddetçe
ve daha yaşanılamaz hale gelecektir.
Son olarak, 2018 yılı ikinci çeyreğinden itibaren küresel ticari belirsizlik endeksindeki aşırı artışın
Türkiye’nin yaşadığı kur krizinde
gördüğünü de not edelim.