|
En düşük emekli aylığı sigortalıların statüsüne göre değişir mi?

En düşük emekli aylığı çalışan sigortalıların statüsüne göre değişiklik gösterir mi?

Sosyal güvenlik mevzuatında yer alan alt sınır aylığı çalışanların statüsüne göre değişiklik göstermektedir. Yani 5510 sayılı Kanun’a tabi olanlarla 5434 sayılı Kanun’a tabi olanlar açısından farklılık göstermektedir. Bu durumu aşağıda izah etmeye çalışacağız.

5510 sayılı Kanun’un Ek 19’uncu maddesinde; “Bu kanun veya bu kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre malullük ve yaşlılık sigortasından ödenen aylıklar ve aylıklar ile birlikte her ay itibarıyla yapılan ödemeler toplamı dosya bazında, 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanun’un 1’inci maddesi uyarınca yapılacak ek ödeme dâhil 1.500 Türk Lirası’ndan az olamaz” hükmüne yer verilerek emekli aylığının alt sınırını 1.500 TL olarak belirlemiştir.

Halbuki alt sınır aylık tutarı 5510 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinde göre; 5510 sayılı Kanun’a göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma sürelerindeki her yıl için 82’nci maddeye göre tespit edilen prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibariyle 29’uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık kazancın % 35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından az olamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Ancak, bu maddeye göre belirlenecek alt sınır aylık tutarı 1.500 TL’nin altında kalabileceği için ek 19’uncu maddedeki düzenleme yapılmıştır. Yani ek 19’uncu madde emniyet supabı görmektedir.

Diğer yandan, 5434 sayılı Kanun’a tabi olanların alt sınır aylığı daha farklı olarak belirlenmiştir. 5434 sayılı Kanun ek madde 19 hükmü bulunur. Bu hükme göre; Sosyal Güvenlik Kurumu’nca bağlanacak emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıklarının alt sınırı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 43’üncü maddesinde bulunan gösterge tablosunun 14. derecesinin 2. kademesi üzerinden 30 fiili hizmet yılı için hesaplanacak emekli aylığı tutarı olmaktadır.

Dolayısıyla 5434 sayılı Kanun’a tabi olan emeklilerin alt sınır aylıkları Temmuz ayından itibaren emeklinin kendisine veya hak sahibinin 3 kişi olması halinde ödenecek olan en az aylık tutarı 2.815 TL’dir.

İstifa ederek ayrılırsam emekli ikramiyemi almamda sorun olur mu?

1990 Aralık’tan itibaren 15 yıl elektrik öğretmenliği yaptım, 15 sene de yöneticilik. 2006/2015 arası Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nde ve SASKİ’de daire başkanlığı yaptım. 2015/2018 arası İskenderun Teknik Üniversitesi’nde Genel Sekreterlik yaptım. Tekrar Sakarya Büyükşehir’e daire başkanı olarak döndüm. Özel üniversiteden teklif aldım. 15 ay kaldı emekliliğime. İstifa etmem mi uygun olur, emeklilik dilekçesi verip ayrılarak özel üniversiteye geçiş mi yapayım? Ayrıca 15 ay sonra Emekli Sandığı’ndan emekli olup ikramiye almamda sorun olur mu?

Mülga 2829 sayılı Kanun’un ‘Aylığı Bağlayacak Kurum’ başlıklı 8’inci maddesinde; “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir….” hükmüne yer verilmiştir.

Memurluk hizmetlerine emekli ikramiyesi ödenmesi şartları 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 89’uncu maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu hükümde yer alan şartlara göre; hizmetlerin tamamı memurluk hizmeti ise ve bu hizmetler esas alınarak emekli aylığı bağlanmışsa, memurluk hizmet sürelerinin her tam yılları için emekli ikramiyesi ödenir. Emekli ikramiyesi tutarları da SGK’ya gönderilen primlerde esas alınan brüt tutar üzerinden hesaplanır.

Şayet; emekli aylığı memurun hem memurluk hizmetleri hem işçi veya esnaflık hizmetleri toplamı üzerinden hesaplanarak bağlanmışsa bu defa memurluk hizmet sürelerine emekli ikramiyesi ödenmesi şartları değişmektedir. Şartlar olarak 1475 sayılı İş Kanunu Madde 14 hükmünde belirlenmiş olan kıdem tazminatı ödenmesine esas şartlar aranmaktadır.

Yani, kıdem tazminatı ödenmesi şartlarında askerlik, doğum, 8 Eylül 1999 tarihi öncesinde göreve başlayıp da daha sonra ayrılma durumunda 15 yıllık sigortalılık süresi + 3600 gün hizmet, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra çalışmaya başlamış olanlar için 25 yıllık sigortalılık süresi + 4500 gün veya sadece 7000 günü tamamlama gibi şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Memur şayet memurlukta geçen süresine bu şartlar altında emekli ikramiyesine hak kazanırsa, ister memurluk, ister işçilik, ister esnaflık üzerinden emekli aylığı bağlansa da emekli ikramiyesini alabilir.

Sonuç olarak yukarıda yer verilen hükümlere göre istifa ederek özel üniversiteye geçmeniz halinde son yedi yıllık süreye bakıldığında emekli olmanıza 15 ay kalması nedeniyle 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli maaşınızı ve ikramiyenizi almanızda herhangi bir sıkıntı görünmüyor. Emekli ikramiyesi ancak, emekliliğe hak kazanıldığı tarihte ödenmektedir.

Daire Başkanı olan bir memur işletme müdürü kadrosuna vekalet edebilir mi?

Daire başkanı kadrosunda olan biri döner sermaye işletme müdürü olarak hem kendi işini hem de döner sermaye işletme müdürü görevini yürütebilir mi ve her iki yerden maaş alabilir mi?

657 sayılı Kanun’un 86 ve 175’inci maddelerinde vekalet görevi ile vekalet ücretinin nasıl ve hangi şartlarda ödenebileceği açıklanmıştır.

Ayrıca, Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar’ın Vekalet başlıklı 9’uncu maddesinde vekalet ücretinin ödenme şartları belirtilmişti. Buna göre, 657 sayılı Kanun’un 86’ncı maddesi uyarınca kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere; 1- Vekaletin, 657 sayılı Kanun’un 86’ncı maddesine binaen yapılması ve bu hususun onayda belirtilmiş olması,

2- Vekaletin, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken kadro veya görevler için ilgili bakan, diğer kadro veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi, 3- Vekillerin, genel ve ilgili özel mevzuatı uyarınca asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) bir arada taşımaları, kaydıyla; vekalet ettikleri kadro veya görevler için bu karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro veya görevleri karşılığında fiilen aldıkları zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark; 657 sayılı Kanun’un 175’inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapıldığı sürece ödenir.

Bu hükümler çerçevesinde, daire başkanının döner sermaye işletme müdürlüğüne atanmak için gerekli şartları taşıması halinde bu göreve vekaleten atanmasında ve vekaletten doğan ödemeleri almasında sakınca olmadığını düşünüyoruz. Yani vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur.

#İstifa
#Emekli
#Kamu
4 yıl önce
En düşük emekli aylığı sigortalıların statüsüne göre değişir mi?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?