|
Kamuda tecavüzcü çalıştırma zorunluluğu bitti ama…

Bu köşeyi takip edenler gündeme getirmiş olduğumuz birçok konuda mevzuat düzenlemesi yapıldığını hatırlayacaklardır. Son olarak “Kamuda tecavüzcü çalıştırmanın zorunlu olduğundan haberdar mıyız?” başlıklı 26 Şubat 2018 tarihli yazımız çok büyük bir infial oluşturdu ve nihayetinde gerekli düzenlemeler 31 Mart 2018 tarihinde yapılarak kamuda tecavüzcü ve teröristlerin bundan sonra kamuda istihdam edilmesi engellendi. Bu yazımızda yapılan değişikliğin çok yüzeysel olduğunu ve amaca ulaşmasının ne kadar zor olduğunu açıklayacağız.



* Gündeme getirdiğimiz her konu ancak 7 yıl sonra anlaşılabiliyor

Garip ama bu köşede gündeme getirdiğimiz konular en az 7 yıl sonra anlaşılabiliyor. Ya konunun muhatapları çok ilgisiz ya da çok meşgul oldukları için okumaya fırsatları yok. Okuduklarını anlamıyorlar demeye de dilim varmıyor.

Bu köşede kaleme aldığımız 22 Mayıs 2011 tarihli yazımıza “Bakanlar Kurulu eski hükümlü teröristleri kamu görevlisi yap mı dedi?” başlığını atmış ve detaylı açıklamalardan sonra şu ifadelere yer vermiştim; “Şu an terör suçlularının kamuya alınmasına engel var mı?

Şu an kamu kurumlarının işçi kadrolarına eski hükümlü alınması “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır. Bu Yönetmeliğe göre şu an Kamu Kurum ve Kuruluşlarının terör suçlarından mahkum olanların eski hükümlü olarak atamasına hukuki hiçbir engel yoktur. Hal böyle olmasına rağmen teröristlerin kamu kurumlarına eski hükümlü olarak girmesine müsaade edilmemiştir. Sizin teröristlere herhangi bir meyliniz yoksa bunların kamuya eski hükümlü olarak girmeleri mümkün değildir. Niçin mi? Eski hükümlü alımında sözlü sınav olduğu için.”

Görüleceği üzere, konuyu 7 yıl önce gündeme getirmiştim. Daha sonraki yıllarda da benzer yazıları yine kaleme almıştım. Garip ama dostlarımız konuyu kavrayamadı ama bana yandaş yazar diyenler konuyu anlayıp da yazımı gündemlerine taşıyınca sorun çözüme kavuştu. Yoksa yine bir yedi yıl daha bekleyebilirdi. Geçen bunca zamana çok yazık değil mi?

* Yönetmelikte neler değişti?

Yazımız gündem oluşturunca, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü Veya Terörle Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananların İşçi Olarak Alınmasında Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte” neler olduğu merak edildi ve gerçekler çözüm mercilerinde olanlarca anlaşıldı.

Gerçekten de tecavüzcü ve teröristlerin kamuda istihdam edilmek zorunda oldukları görüldü ve gerekli düzenlemeler yapıldı. Ancak bu düzenlemeler yeterli olmayabilir. Nedenini açıklayalım.

Mezkur Yönetmelikte eski hükümlü tanımı değiştirildi ve Eski hükümlü; Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, cinsel saldırı veya çocuğun cinsel istismarı suçlarından mahkûm olmamak şartıyla; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası alan ya da ceza süresine bakılmaksızın zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hüküm giyenlerden cezasını tamamlayanlar, cezası ertelenenler, koşullu salıverilenler, denetimli serbestlikten yararlananlardan eski hükümlü belgesi ile durumlarını belgelendirenleri ifade eder şeklinde tanımlandı.

Bu düzenlemeye göre haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilenler eski hükümlü olma hakkından faydalanabilir mi? İşte can alıcı soru budur.

Nitekim benzer sıkıntıların olma ihtimaline binaen 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 10 uncu maddesinde sıkı bir düzenlemeye gidilerek olası kapılar kapatılmıştır. Yapılan düzenlemeye göre; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;

1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,

2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak,

3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak…” hükmüne yer verilmiştir.

Kanun metni incelendiğinde özellikle kanun metnine Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile ifadesinin konulduğu görülmektedir. Bu ifadenin bilerek ve istenerek konulduğu düşünüldüğünde yönetmeliğe de benzer ifadelerin konulması gerekirdi. Hala geç kalmış değiliz.

* Yönetmelikteki sınav şartı yeniden düzenlenmelidir

Yönetmeliğe göre, ortaöğretim ve daha yüksek eğitim düzeyindeki personel istihdamında, KPSS puanıyla alım yapılmaktadır. Başvuranlardan talep şartlarına uygun adaylar arasından, en yüksek KPSS puanından başlanmak üzere açık iş sayısının üç katı kadar aday sözlü sınavına alınmakta ve başarı puanı en yüksek olan adaydan başlanmak suretiyle açık iş sayısı kadar asıl ve aynı sayıda da yedek liste belirlenerek ilan edilmektedir.

İlköğretim ve daha alt eğitim düzeyinde istihdam edilecek işçilerle ilgili listeler, başvuranlar arasından çekilecek kura ile belirlenmekte ve bunlardan KPSS şartı aranmamaktadır. Kura çekimi iş ilanında belirtilen gün, saat ve adreste noter huzurunda yapılmaktadır.

Yönetmeliğin mantığına göre başarı puanın tabanı ve tavanı belli değildir. Yani İş-Kur tarafından açık iş sayısı kadar eski hükümlü adayı gönderilmesi halinde tamamının işe alınacağı gibi bir mantık vardır. Yani gönderilen adayların başarısız sayılması gibi bir durum söz konusu değildir. Yani kamu kurumları istemeseler dahi adayı almak zorundadırlar. Bu durum dahi Yönetmeliğin sıkıntısını ortaya koymaktadır. Bu açıdan bakıldığında Yönetmeliğin mantığı kamu vicdanını yaralamaktadır.

Önerimiz, kısa sürede Yönetmeliğin kamu vicdanını yaralamayacak şekilde yeniden bir bütün olarak ele alınarak düzenlenmesidir. Yoksa, yapılan yüzeysel düzenlemelerin bir anlam ifade etmediğini 7 yıl sonra anlamak gibi bir durumla karşı karşıya geliriz. Sonuç olarak, bu köşede gündeme getirdiğim birçok konuyu anlayacak kişiler çıkmadıkça birçok sorunun çözümü için en az bir yedi yıl daha beklenmesi gerekiyor. Acısı, bana yandaş diyenler kadar dostlarımızın bizi anlamaması, gerçeği ise bana yandaş diyenlerin bizi anladığında konunun çözülmesi.

#Kamu
#Çalışma Saati
6 yıl önce
Kamuda tecavüzcü çalıştırma zorunluluğu bitti ama…
Uzatmanın uzatması
Dolar düşüşünün cazibesi (yalancı bahar)
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…