|
Çifte katliam tehdidi

Türkiye''de yaşanan yoğun gündem nedeniyle yakınımızda gelişen iki önemli olay gölgede kaldı. Oysa özellikle Irak''taki son gelişmeler bölgede önemli bir dönüm noktasına geldiğini işaret eder gibi. Diğer tarftan dış politikayı takip eden yazarlar bile, sadece Kosovalı Arnavutlar''ın değil Balkanlar''ın geleceğini etkileyecek görüşmeleri bir kenara bırakmış görünüyor.

Kosova sorununa taraf olan Sırp ve Arnavutlar''ın yanısıra Batılı Temas Grubu''nun gözetiminde yapılan görüşmelerden bir sonuç alınması için tanınan süre bu akşam doluyor. Yani iki tarafa Amerika''nın dikte ettirdiği maddelerin kabulü için süre doluyor.

Taraflar önlerine konulan seçenekleri kabul etmezlerse ne olacak? Kosova Kurtuluş Ordusu bağımsızlık iddiasından, en azından bağımsızlık için halk oylaması talebinden vazgeçmezse ne olacak? Arnavutlar''ın böylesi bir tercih şanslarının olmadığını ABD Dışişleri Bakanı peşinen açıkladı. Dün yaptığı bir açıklamada, eğer Arnavutlar bağımsızlık konusunda ısrarlarını sürdürürlerse NATO''nun Sırplar''a yönelik askeri harekat yapmayacağını belirtti. Bunun tercümesi şu, ya anlaşma şartlarını kabul edersiniz ya da Sırp katliamlarına göz yumarız.

Öte yandan, benzer bir tehdit de Sırplar''a yönelik olarak zaten yapılmış bulunuyor: Arnavutlar''a daha iyi şartlarda temsil ve özgürlüklerini tanıyın yoksa NATO tepenize bomba yağdıracak. Sırplar her ne kadar uzlaşmaz görünüyor olsalar da sonuç onlar açısından kabullenilemeyecek boyutta değil. Zaten Arnavutlar''a daha önce tanımış oldukları bir hakkı, otonom cumhuriyet statüsünü iade etmiş olacaklar.

Kosova Kurtuluş Ordusu''na yakın bir isimle yaptığım görüşmede durumun sanıldığından daha kötü olduğunu söylüyordu. Bu zamana kadar Sırplar''ın yerine getirmedikleri vaadlerle defalarca aldatıldıklarını, oyuna getirildiklerini söylüyor. "Bu sefer Sırplar, akıllı bir diplomasi ile Amerika''yla bizi karşı karışıya getiriyor, Amerika''yı kullanıyorlar" diyor. Gerçekten Arnavutlar için olmazsa olmaz olan Sırplar''ın ise korkulu rüyası haline gelen bağımsızlık hedefinden geri dönülürse bu gerçekten Sırplar''ın zaferi anlamına gelecek. Ve ilave ediyor yetkili: "Her ne olursa olsun bu toplantıdan imza atılmış olarak çıkılacak." Bunun anlamı açık, Arnavutlar Amerikan planını kabul etmek zorunda kalacaklar. Böylesi bir anlaşmanın imzalanması KKO''nun bağımsızlıktan vazgeçtiği anlamına gelecek mi? Bunu zaman gösterecek.

Yaklaşık on yıldır, hem Saddam''ın zulmüne, hem ABD''nin ambargolu, bombalı saldırılarına mahkum edilen Irak halkının dramı yeni boyut kazandı.

Geçtiğimiz cuma günü silahlı saldırı sonucu öldürülen Şii liderlerden AyetullahMuhammed Sadık es-Sadr''ın ardından neredeyse halk ayaklanması görüntüsü veren kanlı olaylar yaşanıyor. Özellikle dün birden tırmanışa gecen olaylarda ölü sayısının hayli yüksek olduğu bildiriliyor.

Değişik kaynaklar Saddam''ı suçlayarak, cinayetten onu sorumlu tutuyorlar. Saddam''ın işlediği cinayetler gözönüne alındığında ilk akla gelen ihtimal olarak öne çıkıyor. Özelilkle İslam felsefesi, İslam ekonomisi gibi önemli eserleriyle tanınan Muhammed Bakır es-Sadr gibi önemli isimlerin de cinayete kurban giden halkaya dahil oldukları göz önüne alındığında hiç de yadırganacak bir durum değil.

Her ne kadar son zamanlarda arası biraz soğumuş olsa da öldürülen Ayetullahın yönetimle iyi ilişkiler içinde olduğu, şii müslümanların hükümet nezdinde resmi temsilcesi olmak gibi özellikler taşıdığı gibi ayrıntılar da önümüzde duruyor. Burada hemen akla gelecek soru, eğer suikast Saddam''ın emriyle gerçekleştirilmişse, bu kritik dönemde cepheyi büyütmek anlamına gelebilecek bir cinayeti neden işlemiş olacağıdır? Eğer, AyetullahSadık es-Sadr, yönetime karşı açık bir cephe açmadı ise Saddam''ın, Irak nüfusunun yüzde 65''ini oluşturan şii müslümanları karşısına alacak bir cinayeti işlemesi için bir gerekçe bulmak güçleşiyor.

Bu arada gözönüne alınması gereken bir husus, Saddam''ı devirmek için uzun süredir hazırlık yapmakta olan ABD''nin bu işte bir dahlinin olup olmadığıdır. Saddam''a karşı halk ayaklanmasına dönüşecek bir bombanın fitilini bu şekilde ateşlemeyi planlamış olabilir mi? Çünkü, şii kesim sünnilere oranla dini otorite konusunda çok daha hassas ve organize durumda.

Lübnandaki şii hareketin karizmatik ismi Fadlallah''ın yaptığı açıklama çok daha anlamlı ve açıklayıcı olabilecek nitelikte: "Cinayeti Saddam işledi ancak halkın ayaklanacak gücü de yok artık."

٪d سنوات قبل
Çifte katliam tehdidi
İki dil bilen, doktorasını tamamlamış başörtülü tezgâhtarlar aranıyor
Yunanistan: Abartılmış hak, haksızlıktır
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek