|
Hatemi"nin medeniyet perspektifi

Türkiye ile İtalya ilişkilerinin iyice gergin olduğu bir dönemde İran bu ülkeyle bahar havasını yaşıyor. Özellikle Öcalan''ın yakalanmasıyla Avrupa-Türkiye ilişkileri neredeyse kamplaşma noktasına geldi. İran ise İtalya kanalıyla Avrupa''ya açılmaya çalışıyor.

İran Avrupa''ya açılmaya çalışırken iki önemli argümana yaslanıyor: Medeniyetler arasında diyalogun kurulması ve İran''ın İslam Konferansı Dönem Başkanı sıfatına sahip çıkarak bir tür Ortadoğu''nun ve İslam aleminin sözcülüğünü yapmak istemesi.

Hatırlanacaktır, geçen yıl İslam Konferansı nedeniyle Hatemi''nin yaptığı konuşmada sergilediği bilge tavırlar tüm dünyanın ilgisini çekmişti. Hatta Türk basınından bazı kalemler Cumhurbaşkanı Demirel''in konuşmasını Hatemi''nin mesajının yanında zayıf bulduklarını belirtmişlerdi. İran Cumhurbaşkanı Hatemi''nin ziyaret öncesi, diyalogun asıl kahramanlarının düşünürler olduğunu ve "politikacıların düşünürlere zemin hazırlaması gerektiğini" söylemesi ziyaretini daha geniş çerçevede anlamlandırmak istediğini göstermektedir.

Nitekim, özellikle İtalyan basınının ziyarete bu yönde bir anlam yüklemesi olayın politik boyutunu ikinci plana itmiş görünüyor. Papa''yla yaptığı görüşmenin, Katolik ve İslam dünyasının liderlerinin buluşması olarak değerlendirilmesi Hatemi adına diplomatik bir başarı sayılmalıdır. Zira İslam Konferansı Başkanı olarak Papa''yla ilk görüşen lider olmasının yanısıra İran Devrimi''nden sonra bir Batı ülkesine de resmi ziyaret yapan ilk İran Cumhurbaşkanı olarak ülkesine uygulanan tecrit politikasını aşmaya çalışıyor. İzolasyonu aşarken "Batı''nın ayrılmaz bir parçası olmak "istedikleri ya da her ne pahasına olursa olsun ilişkileri geliştirme yönünde bir tavır sergilemiyor Hatemi.

Medeniyetlerarası diyalogdan bahsedebilmek için önce en azından farklı iki medeniyetin olması gerekmektedir. "Ben ve öteki"ni tanımladıktan sonra, farklılıkları yok sayarak değil ama birbirini tanıyarak diyaloga geçilebilir. Bu anlamda ziyaretin önemini belirtmek için yabancı haber ajanslarının yaptığı hatırlatma ilgi çekici: En son Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov''a bu denli büyük çapta ilgi gösterilmişti.

İran, ekonomik ve politik anlamda olanca dışlanmışlığına karşın Batı''nın kapılarını zorluyor. Bunu da bir medeniyet perspektifine oturtmaya çalışıyor. Bir bakıma Türkiye''nin Ortadoğu''da boşalttığı yeri doldurmaya çalışıyor. Bu politikalarda kişisel olarak Hatemi''nin filozof yanının büyük etkisi var şüphesiz. Ancak Türkiye ile kıyaslandığında İran''ın Avrupa''ya dönüşü en azından kendi adına onur kırıcı, devrimin tasfiyesi anlamında bir dönüş değil.

Türkiye ise, neredeyse İran''la rollerini değiştirmektedir. İran, mezhebî özelliğinden dolayı Ortadoğu''da tecrit edilmesine rağmen İtalya''da, Vatikan''da Papa tarafından İslam dünyasının sözcüsü gibi ağırlandı. Türkiye''nin ise 700. kuruluş yıldönümü kutlanan Osmanlı''nın tarihi bir bakıma Avrupa tarihi de demek olduğu halde, Avrupa''yla ilişkileri en kötü düzeye inmiş durumda. Yine Ortadoğu''da doğal olarak lider durumunda olmasına karşın İsrail-Amerikan üçgeni içinde İsrail''le dengesiz bir ilişkiye girmiş bulunuyor. Ortadoğu bir yana, İsrail bir yana dercesine bölgede yalıtılmışlıkla sonuçlanacak bir sürece girmektedir.

Türkiye, tüm politikalarını Amerikan eksenine oturturken, Avrupa, Ortadoğu''da İran''a yaklaşarak Amerikan nüfûzunu dengeleyecek bir hareket alanı açmaya çalışacaktır.

İran elindeki sınırlı ama stratejik önemi haiz kozlarını iyi kullanabilirse Amerika''nın da izolasyon politikasını aşabilir. Zira elinde tuttuğu enerji kaynakları ve enerji hatlarının güzergahı kozu Amerikan şirketlerini bile harekete geçirmektedir. Avrupalı ülkelerin çoktan Amerikan ambargosunu delerek İran''la ticari ilişkilere girmesinin resmiyet kazanmasının ardından Amerikan şirketleri de kurdukları ilişkilerin legalleşmesi için zamanın gelmesini bekliyor.

Hatemi''nin İtalya ziyareti İran''ın çifte tecrit politikasını aşması kadar Avrupa''nın İran üzerinden Ortadoğu''ya inmesi ve Amerika''yı bu yolla dengeleme girişimi olarak yorumlanabilir.


25 yıl önce
Hatemi"nin medeniyet perspektifi
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?