|
Günün mana ve ehemmiyeti...

Bugün 11 Eylül 2012… Günün mana ve ehemmiyetine değineceğiz. Elbette ki benim Yeni Şafak''ta yazmaya başlamama bir mana ve ehemmiyet atfedecek değiliz.

Bugün dünyanın en önemli kırılma noktalarından birinin, ABD''de Dünya Ticaret Merkezine düzenlenmiş olan saldırının yıldönümü. O gün bugün ABD''nin hem ülke içinde hem de dışında yürüttüğü olağanüstü bir ''kamu diplomasisi'' atağına tanık oluyoruz.

İletişim tarihine geçecek ve üzerinde yıllarca çalışılacak olan bir büyük hamlenin başladığı tarihtir 11 Eylül… Son 11 yılda ABD''nin kendi sınırları içinde olduğu kadar dışında da başvurduğu tüm politik ve askeri ataklarını haklılaştırma ''gerekçeleri''ni kurgulayan bir ''Algılama Yönetimi'' savaşının başladığı tarihtir.

Sovyet bloğunun çökmesinden sonra kendisine yeni bir düşman arayan ABD, 11 Eylül''den sonra bu düşmanı buldu (ya da tesis etti). Der Spiegel dergisi o tarihlerde bu düşmanı kapağındaki ''kara çarşaflı'' bir kadın fotoğrafı ile duyurmuştu: “Der neue Feind: Islam” (Yeni düşman İslam)… Gerisi zaten bir iletişim ve algılama projesi çalışmasıydı…

İşin bizi ilgilendiren yanı da olayın “Kamu Diplomasisi” boyutudur. Bizde iki yıl önce yeni kurulmuş olan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü''ne düşen görevi anlamak için ABD''nin 11 Eylül''den bu yana içerde ve dışarıda yürüttüğü ikna odaklı iletişim politikalarını kavramakta yarar vardır. Yoksa sadece Türkiye''nin kendisini ifade etme politikaları, Silahlı Kuvvetler''in konumlandırılması, Ortadoğu yaklaşımı, PKK ve Kürt meselesi gibi konularda iletişim adına yapılması gerekenler için akıl yürütmekle yetinmek hiçbir işe yaramayabilir. Yoksa ''bence'' diye başlayan cümleler kurabilir ve böylelikle Kürşat Bumin''in dediği gibi “bir fikri değil, ruh halimizi” ifade eder duruma düşebiliriz…

Sadece, askerlerinin hedefleri gereği 6 ay içinde Irak''tan çekilmeleri sürecininin istedikleri gibi algılanması için 300 milyon dolarlık iletişim ihalesi açmış olan ABD''nin dünya kamuoyunu yönlendirme atraksiyonlarına hayıflanıp duracağımıza, Türkiye''nin kendi adına dersler çıkarmasını savunmak daha akıllıca olmaz mıydı?

İşte 11 Eylül ve sonrası olanlara bir de bu pencereden göz atmak işe yarayabilir…

Güçlü bir muhalefet şart

Pazar günü araştırma şirketi Konsensus''un yaptığı araştırmanın sonuçları yayınlandı. Akıllı AK Parti''lilerin mutlaka canları sıkılmıştır. Eminim AK Partililer''in içinden canı sıkılanlar olmuştur. Bir futbol ligi düşünün ki liderlik koltuğundaki ekip, ikinci takıma 30, üçüncü takıma 40 puan fark atıyor. Birincinin teknik direktörünün topladığı güven puanı ikinci gelen takımın teknik direktörünün aldığının neredeyse iki katı…

Nasıl bir ligdir bu?.. Kime yarar?.. Nelere yol açar?..

Demokrasilerde iktidarlar yıpranır. Muhalefet ne kadar güçlüyse demokrasiler de o kadar güçlüdür. İktidarların oyları genelde ikinci dört yılda azalır. Üçüncü dört yılda ise takat tükenir. Tazelenmek, güç toplamak için kenara çekilinir genellikle.

Türkiye''de ise durum tam tersinedir. Üç seçimdir güçlenen iktidar, rekorlar kırmakta, muhalefet ne yazık ki giderek zayıflamaktadır. Sadece bu araştırma böyle demiyor. Metropoll, Anar gibi pek çok araştırma şirketi de benzer sonuçlar elde etmekte.

Önümüz seçim… Bize de uyacak siyasi iletişim modeli hakkında somut önerilerimizi daha önce kaleme almıştık. (Marketing Türkiye, 1 Eylül sayısı.) Aslında üç ''büyük'' kelimeyle özetlenebilir durum: 1. Büyük lider, 2. Büyük fikir, 3. Büyük teşkilat… Bu üçü elde edildi mi demokrasinin işi bazen hayli zorlaşabilir. Aman dikkat!..

Bir reklam filminin verdiği ders

İş Bankası''nın son reklam filmi çok önemli bir dengeye dikkat çekmesiyle de önemli. Teknolojinin kullanımı ile duygusal mesaj arasındaki uyum ilişkisinin tesisi… Her şeyin teknoloji olduğuna inananların dikkatle izlemesi gereken bir örnek… Bilgisayar destekli animasyonun neredeyse dibine vurmuşlar. Ancak ne kilit mesaj kaybolmuş, ne de Cem Yılmaz''ın insanın içini ısıtan oyunculuğu…

Bu dengeyi yaşamın dört bir yanına yaymak keşke mümkün olsa.

Yani madde ile mananın dengesini. Günümüzde ne hikmetse birincisine duyulan hayranlık alıp başını gitmekte. Sosyal medyanın iletişimde tek güç ve adres olacağına inananlar için bu reklam filmi, iki satırlık bir kıssadan hisse çıkartılmasına vesile oluyorsa bile, amacına çoktan ulaşmış demektir…

12 yıl önce
Günün mana ve ehemmiyeti...
Gençler eğitim zayiatı
İslâm dünyasının en uzun yüzyılı
Seni mezun eden kendi okulum olsa yıkardım
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?