|
Acı süreci!

Tek başına hareket eden insanlarla, kitlesel hareketin içinde olan insanlar arasında farklılıklar vardır. Hayatın bir tarafında tüm duygularını kendi içinde yaşayıp, acısıyla tatlısıyla hayatına devam edenler, bir diğer yanda paylaşarak, fikir jimlastiği yapıp hedefe sağlıklı yürüyenler.

Tek başına hereket edenlerin yanlışı gördüğünde dönme hamlesi kolay olurken, kitlesel hareket içinde yer alanların bu konuda fazla şansı olmaz. Bu takım oyunlarında da geçerlidir. Sistem kurulur, strateji ve hedef belirlenir sürece başlanır. ‘Spor’ kelimesinin açılımına baktığımızda Sistem, Program, Organizasyon ve Rekor kelimelerini içinde barındırdığını bir kenara bırakıp sadece Rekor’a odaklanmanın yarar getirmediğini örnekleriyle yaşayarak tespit eden bir camia olarak Trabzonspor’un yıllardır imha ettiği sistem ve organizasyonunun sonucunda imha ettiği başkan, yönetici, teknik adam ve futbolcularının sonları kitlesel hareket içinde olmak yerine kendi başına hareket etme yolunu seçmesindendir.

Son 30 yılında kendisi olma adına yakaladığı bir çok şansı kendi eliyle terk eden Bordo Mavili camia, bu sezon yakaladığı şansı, yine sonuç odaklı beklentiler nedeniyle terk etmeye doğru tehlikeli bir sürece doğru sürüklüyor.

Taraflı tarafsız tüm spor kamuoyunun takdir etmesine rağmen, kendi gerçeğini inkar etmeye başlayan camia yine geleceğini imha etmek üzere yeni bir kurgunun kısır döngüsü içinde belirsizliğe doğru gidiyor. Yönetimi, teknik adam ve futbolcusunun kaderini direğe vuran bir topa bağlayan camianın Alanyaspor maçından sonra ki tutumu, sorumluluk yüklediği genç futbolcuları imha etme alışkanlığının göstergesiydi.

Düşünün ki; Top direğe vuruyor. İçeri girse sorun yok, geri gelince kızılca kıyamet…

Sürü psikolojisiyle kendi iradesini bir kenara koyarak çevresinden etkilenen kitlenin asıl destek kitlesi olması gerekirken, imha sorumsuzluğuna soyunması devam ederse korkarım ki bırakın geleceğe yönelik bir takım oluşumunu, ortada takım filan kalmayacak.

Galatasaray maçı sonrasında popülist yaklaşımlarla Trabzonspor üzerinden bağlı bulunduğu MHK ve hakemleri yerden yere vurup olmadık hakaretler eden hakem eskileriyle, mağdur edebiyatıyla Trabzonspor üzerinden tribüne oynayanların umurunda olmadığı bu çocukların tek isteği sonuca ve oyuna bakmaksızın destek olunması. Bu çocukları ve takımı savunur görünüp, üzerlerinden pirim yapmaya çalışanlar aslında kitleleri doğru yönlendirilir ve sonucunda da bir sinerji yaratılmasını sağlarsa işte o zaman yapılanmanın en önemli ayağı tamamlanmış olur.

Trabzonspor, yeniden yapılanma adına hem iki kulvarda yarışını sürdürüyor, hem de geleceğini kurtarma adına önemli adımlar atıyor. Bu adımları atarken de önünde gül bahçeleri değil, dikenli bir yol var. Sadece Trabzonspor için değil, belki de ülke futbolcunun içinde bulunan kısır döngüden ve ekonomik dar boğazdan çıkmak adına önemli bir sürece sadece Trabzonspor camiası değil, futbol paydaşlarının tümünün sahip çıkması gerekiyor.

Son üç sezonda maliyeti milyon eurolara varan kadrolarla Avrupa’ya bile gidecek derece elde edememişken gençlerden oluşan bir takımdan bugün şampiyonluk beklemek sanırım haksızlık olur.

Trabzonsporlu yönetimi, teknik adamı, futbolcu ve taraftarıyla bu zorlu süreçte mutlu olduğu gibi acı da çekecek. Önemli olan herkesin kendi kafasına göre değil, düşünce ve eylem birlikteliği sağlayıp, ortak akılla bu süreci direğe vuran topa takılı kalmadan geçirmektir…

Ünlü Amerikalı istatistikçi William Edwards Deming’in dediği gibi; “İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir.”

Gelin, hep birlikte bu çocukların öğrenme dürtüsünü yok etmeyelim…

#Trabzonspor
#Süper Lig
5 yıl önce
Acı süreci!
Son çıkan elektrikleri söndürsün!
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…