Allah sağlığını versin Trabzonspor’un efsane teknik direktörü Ahmet Suat Özyazıcı’nın ünlü lafıdır, “Atanla tutanın iyi oldumu sorunun olmaz” diye…

Trabzonspor, tutanı Onur’u, atanı Burak Yılmaz’ı gönderdikten sonra Özyazıcı’nın bizim de zaman zaman dillendirdiğimiz bu söylemiyle çokça değerlendirildi ama Ünal Karaman’ın tercihleriyle tutan da atan da olumlu bir şekilde isim değiştirdiyse de skora yansımayınca anlamsız kaldı.

Dün akşam Trabzonspor’un tutanı Uğurcan’ın oyuna tutunmasına büyük katkı sağladığı takım, Nwakaeme’nin attığı iki golle sadece ilk yarıyı 2 farkla önde kapattı. Bu skor aslında Trabzonspor’un ikinci yarıdaki moral motivasyonunu olumlu etkilediyse de bordo-mavili takımın bir türlü iştahlı oynamasını sağlayamadı. Bu yetmemiş gibi rakip yaptığı değişikliklerle geri dönerken, Trabzonspor yaptığı tek değişiklikle aciz durumdan kurtulamadı.

Ümraniyespor maçının travmasını üzerinden atmaya çalışan Trabzonspor, oyunun boyunu uzatıp, pas bağlantılarında iddialı isimleri Sosa, Yusuf ve Abdulkadir Parmak’ın birbirlerinden uzak kalması ile ikinci bölgede üstünlüğü ev sahibi ekibe verdi. Bunun yanı sıra Ekuban’ın savunma anlayışı içinde kalması, Abdulkadir Parmak’ın hücum organizasyonları içine girememesi bordo-mavili takımın kolektif oyundan uzak kalmasına neden oldu.

Sezonun ikinci yarısında aldığı başarısız sonuçlarla zirveden alt sıralara doğru hızla düşüş gösteren Kasımpaşa, oyunu iki yönlü oynayan Tarkan ile Pavelka ve takımın en etkin oyuncusu Trezeguet’nin pas bağlantıları Trabzonspor’u özellikle ilk çeyrekte sıkıntıya sokarken, bordo-mavili takımın eksikler nedeniyle zorunlu değişiklik yapılan savunma bloğunda da hata yapmaya zorladı. Bu pozisyonlarda ev sahibi ekibin organize olmasa da Trabzonspor savunmasındaki kademe hatalarından sonuç üretecek pozisyonlarda buldu ama kaleci Uğurcan’ın başarılı kurtarışları Kasımpaşa’nın ısrarını kırarken, Trabzonspor’un direncini arttırdı ama buna ancak 62 dakika dayanılabildi. Ev sahibi ekip bu golle ümitlenirken baskısının getirdiği penaltıyla 1 puana uzandı.

Zaten kısıtlı bir kadro ile yarışın içinde olmaya çalışan Trabzonspor, sakatlıklar nedeniyle de kadroda yaptığı zorunlu değişikliklerle bırakın her hafta üzerine koymayı ligin boyu kısaldıkça sonuç üretme zorunluluğunun kıskacında çabuk oynamaya çalışırken telaşlı olunca da en iyi yaptığı pas organizasyonlarında başarılı olamadı.

Sonuç olarak Beşiktaş ve Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada Trabzonspor, büyük fırsatı eliyle teslim etti. Bu maç, Trabzonspor’un gerçekleriyle yüzleşme adına önemli bir gösterge oldu.