|
Dinmeyen baş ağrısı!

Bu sezon sıkça gördüğümüz tablo Antalya’da futbol adına utanç tablosu olarak tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi. Ver topu rakibe, yaslan arkaya, rakip takım halinde hücuma çıkıp savunma zaafı oluşturduğunda çıkabilirsen çık sonuç üret sonra da yat üzerine ve bunun adına gel de futbol de.

Antalyaspor’un sayısal eksikliğinden çok, anlayış eksikliğini oyunun her bölümünde ortaya koyarken Trabzonspor’un, maçın özellikle ikinci yarısında savunma oyuncularını bile rakip ceza alanı önüne kadar çıkartmasıyla adeta taktik antrenmanı yaptı.

Maçı televizyon ekranlarından izleyenler ikinci yarıda kameraların sadece Antalyaspor yarı alanını görüntülemesiyle ne demek istediğimi anlayacaktır.

Antalyaspor bunu yaptı. Topu Trabzonspor’a verip arkaya yaslandı, bir kez çıktı bunda da amacına ulaştı ve sonuca gitti. Peki sonrasında Trabzonspor ne yaptı? Hakem Ali Palabıyık’ın Yusuf Sarı’ya yapılan pozisyonda penaltı noktasını göstermemesinin dışında, rakip ceza alanı önünde topun hakimi olan bir takım, duvar pasını geçtik, bir tane yan topta sonuç üretecek vuruş yapamaz mı?

Peki bir takım yüzde 72 gibi topa hakim olma oranına rağmen, bir tane saç-baş yolduracak pozisyona girmez mi? İnisiyatif kullanacak futbolcun yok, Ekuban kaçırdığı penaltının etkisinden çıkamamış, Nweakame kalabalık savunmayı rahatsız edemediği gibi alışılagelmiş oyundan çok uzak, Abdulkadir Ömür geçişlerde başarılı olmasına rağmen duvar pası yapmaya niyetlendiği anlarda partner bulamamasının sıkıntısı yaşadı.

Peki gol vuruşu yapması gerekenler ne yaptı?

Pozisyon hataları bir yana, duruş hataları bir yana, rakibi rahatsız edecek, yıldıracak, bıktıracak bir tek hamlen olmaz mı arkadaş?

Tamam anladık.

Rakip, adam ve alan paylaşımına iyi çalıştı, iyi de uyguladı. Peki Djaniny’in topla buluşamamasında ki sebebi rakibin durumu mu, kendi yetersizliği mi?

O pozisyonda oynayan bir hücum oyuncusu bu denli sırtı kaleye dönük oynar mı? Arkadaşlarına pozisyon hazırlayacak bir hamlede bulunmaz mı? Hepsinden vaz geçtim bir tane hava topu kazanamaz mı?

Hele beraberlik golünden sonra ki rezalete ne demeli?

Hani konsantre filan diyorum ya..

Aslında bazı futbolcular sadece maçlara değil, Trabzonspor’un ismine ve tarihi gerçeğine de konsantre olamamış..

O nasıl bir gol sevinci.

Başta Teknik Direktör Abdullah Avcı olmak üzere yedek kulübesi saha dışına taşınan sevinç gösterisini bitirtip maçın yeniden başlaması için çırpınırken, beyler aile boyu sevinmeyle uzatma süresini doldurdular…

Sonuç olarak ara transfer boş geçerse bu baş ağrısı dinmez..

Çünkü bu baş ağrısı antibiyotik veya ağrı kesicilerle dinecek gibi görünmüyor…

#Trabzonspor
#Antalyaspor
#Süper Lig
3 yıl önce
Dinmeyen baş ağrısı!
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak