|
Oluşum olmadan gelişim olmaz

Bir tarafta 7 yılda oluşumunu tamamlayıp, gelişen ve kadro ile oyun istikrarını yakalayıp, son Dünya Kupasında yarı final oynamış Rusya ile 7 aydır sadece oluşumunu tamamlayan ve gelişime henüz fırsat bulamamış Türk Milli Takımı. Her iki takımın son üç ayda birisi hazırlık, ikisi UEFA Uluslar Ligi’nde olmak üzere oynadığı 3 maçta belki puan olarak olmadı ama tecrübe olarak küçümsenemeyecek kazanımlarımız olmuştur.

Her ne kadar Avrupa’nın çeşitli kulüplerinde oynayan futbolcularımız olsa da, henüz takım hüviyetini yakalayamamış ay yıldızlılarımız, teknik kapasitesi yüksek ama birlikte düşünüp birlikte oynama alışkanlığı henüz edinememenin sancılarını yaşadı. Hal böyle olunca da sadece taktiksel olarak şablona bağlı kalmaya çalışan Millilerimizin en büyük dezavantajı oyunu iki yönlü oynayamamaları oldu. Savunmanın önünde yer alan Okay ve Mahmut’un ikinci bölgeyi savunma gayreti ile Cengiz, Hakan ve Oğuzhan’ın takım savunmasını ön planda tutması, bu üçlü grubun Cenk’i desteklemek amacıyla üçüncü bölgede sayısal çoğunluğu yakalamasını da engelledi. Her ne kadar ikinci yarıda zaman zaman oyunu rakip yarı alana yıktıksa da sonuç üretecek pozisyon bulamadık. Bunda en önemli etken ise başta da belirttiğim gibi birlikte oynama alışkanlığımızın henüz oturmamasıydı.

İlk yarım saatte sadece rakibin geliştirdiği atakları önlemeye yönelik bir anlayış içinde görünen Millilerimiz, 20. Dakikada geriye düşerken adam ve alan paylaşımında ki hatalar bu golün yenilmesinde en büyük etkendi. Oyunun bütününe baktığımızda ilk yarıda biri Hakan’ın getirip Cenk’e aktaramadığı top, Cengiz’in ve Hakan’ın şutları dışında organize atağımız olmadı. İkinci yarıda rakip yarı alanda görünmemiz de görüntüden öne geçmedi. Bu görüntü içinde de 2. golü yediğimizde maçta bitti zaten. Rakibi arkaya koşturamadığımız gibi arkasına yaslanacak baskıyı da kuramayınca maç boyunca Rusya’nın yapacağı bireysel hatalara bel bağladık. Ama sonuçta deneyimi yüksek ve takım olma adına önemli yol kat etmiş bir rakiple oynadık. UEFA’nın yeni ekonomik kazanım için oluşturduğu Uluslar Ligi’nin bizim için fazla esprisi olmamalı. Asıl hedef Avrupa Şampiyonası finalleri olmalı ve hem oluşumumuzu, hem de gelişimimizi bu zamana kadar tamamlamalıyız. Biz de bu çocukları onlara inanarak destek vermeliyiz.

Sonuç olarak; emekleme dönemindeki çocuktan hemen koşmasını beklemek biraz haksızlık olur diye düşünüyorum…

#UEFA
il y a 6 ans
Oluşum olmadan gelişim olmaz
Küresel korkunun en emniyetli kalesi AVM’ler (mişşş)
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?