Trabzonspor’un zirvedeki takımlar içinde haftayı en karlı takım olarak kapatma isteği karşısında, yeniden çıkış arayan Göztepe arasında iki perdelik oyun oynandı.

Ev sahibi takımda Burak Yılmaz’ın yokluğunda gol ayağı olarak Rodallega en uçta görev yaparken bu oyuncuyu; Sosa, Abdulkadir ve Olcay ile destekledi. Buna karşın konuk ekip ikinci bölgeyi Selçuk ve Poko ile kontrol ederken en uçtaki Gouffron’u yalnız bırakarak hücum etkinliğinin uzağında kaldı. Buna birde Tamer Tuna’nın, Sabri’yi hücum bölgesinin solunda oynatarak etkili alan dışında bırakması eklenince ilk yarı Trabzonspor’un hücum zenginliğiyle tamamladı. Bu yarıda direkten dönen bir topun yanı sıra Göztepe savunmasının alan ve adam paylaşımındaki hataları nedeniyle Okay’ın vurduğu iki kafa şutu vardı ki kaleci Beto’nun hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Beto maç boyunca yaptığı kurtarışlarla da Trabzonspor'a gol fırsatı vermedi.

Ele avuca sığmayan Abdulkadir’n her atakta başrolü oynadığı Trabzonspor’da, oyunda kaldığı sürede Olcay’ın etkisiz, Kucka’nın ise sadece savunmada kalma anlayışı bordo-mavililerin el freni oldu.

Zirvedeki takımların puanlar kaybetmesi sonucunda bu maç Trabzonspor için 12 puan değerindeydi. Diğer maçlara oranla sahada daha iyi yayılan, ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçişlerde sıkıntı yaşamayan Trabzonspor, kenarları yeterince kullanamadığı gibi kenar savunma oyuncularını da hücum organizasyonlarına çıkartamayınca rakibi hem dengesiz yakalayamadı hem de hata yapmaya zorlayamadı.

Son yarım saatte topu ayağa oynamak yerine uzun oynamayı tercih eden Trabzonspor karşısında Göztepe’nin işi daha da kolaylaştı. Önce Demba Ba’nın sonrasında Ghilas’ın girmesiyle oyunu kontra atağa dönüştürüp, alan savunması yapan konuk ekibin kendi kale alanı önünde çoğalmasını da değerlendiremeyen Trabzonspor, ilk yarıda koparması gereken maçta sıkıntıya düştü.

Aslında gol için her şeyi yaptı ama golcüsü yoktu!..

Sonuç olarak Trabzonspor, ligdeki hedefi için kazanması gereken bir maçta beraberlik serisine bir halka daha ekledi.

Maçın hakemi Hüseyin Göçek, belki de kapanış maçı diye maça pek de konsantre olmuş gibi görünmedi. Göçek sanki Uzungöl’e gezmeye giderken! Akyazı’ya uğrayıp, “Bu maçı idare edeyim” der gibiydi.