|
Ünal Karaman'ın yüreği

Trabzonspor, Sivas deplasmanında 1-1 lik skorla 1 puanla döndü. Rakibin kaçırdıkları, Trabzonspor’un kaçırdıkları, hakemin kararları, şu oldu, bu oldu. Sonuçta maç oynandı ve bitti. Trabzonspor’un ortaya koyduğu değer olgusu bir maçtan daha fazlasını içinde barındırıyor. Uğurcan Çakır, Hüseyin Türkmen, Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Abdulkadir Parmak ilk tertipte, Arda Akbulut, Muray Akpınar, Batuhan Artaraslan, Ali Osman Karnapoğlu, Kerem Baykuş ve Muzaffer Kaplan kenarda görev bekleyen alt yapı patentli futbolcular. Ve bu takım, ligde ve kupada yoluna devam ederken taraflı tarafsız herkesin beğeniyle izlediği bir takım…

Son 30 yılını ortalama her beş yılda bir travmalarla geçiren, yapılanması paramparça olan, birliği ve dirliği bozulan “Tek hedef şampiyonluk” söylemleriyle mengeneye sıkıştırılan bir takım. 51. Yılında 50. yılda şampiyonluk parolasıyla avutulan, yaş ortalaması 35 olan futbolculara milyon Eurolar vererek, “en iyi futbolcu en pahalı futbolcudur” yalanını hafızalara kazıyıp menajerlere milyon dolarlarla borçlanan, kulübe yapılan bağışları kendi hesabına aktaran başkanların yarattığı sanal söylemlerle hayal dünyası şampiyonluklarla donatılmış bir camianın küllerinden yeniden doğmaya çalışan gençlerden oluşan bir takım…

Truva atına döndürülmüş kulübün kendi içinde ki kısır çekişmeye isyan edercesine kolaycılığı değil, doğru olanı hayata geçirmeye çalışan bir teknik adamdan çok bir ağabey ve yol gösteren olmaya çabalayan bir teknik adamla yeniden var oluşunu ortaya koymaya çalışan bir takım.

Beş yılda yapılanan, beş yıldızlı otellerde yapılan takımlara karşı duran beş aylık bir takım.

Bir büyük camianın tüm sorumluluğunu körpecik omuzlarına yıkan ama bunu yük olarak görmeyen, rakip takımlarda hatırlı ağabeyleri ve arkadaşları olmayanların oluşturduğu bir takım…

Bu takım, her ne kadar taraftarının, “O sene bu sene” söylemleri olsa da o senenin bu sene olmadığının altını çizerek gerçeklerle yüzleşerek emekleme döneminde ki çocuktan koşmasını beklemeyeceğimiz takım…

Bu takımın geçmişte şampiyonlukları kaçırdığında nasıl dağıldığını, sonrasında yaşanan travmanın yıllarca camianın üzerine kara bulutlar gibi çökmesine şahit olduktan sonra diyoruz ki; Trabzonspor, her ne tadar uzun yıllar şampiyonluk yaşamamış olsa da, bir şekilde yarışın dışına itilmişse, tüm bunların faturasını kesecek olan bu gençlerdir. Bu nedenledir ki nasıl ve ne şekilde oynarsa oynasın, futbolcularına her koşulda sahip çıkılması gereken bir takım…

Ve bu takımı küllerinden yeniden yaratan, tüm kariyerini ortaya koyarak yıllardır unutulmuş abi-kardeş kimliğinin yanı sıra takımda 1970 li yılların gözünden ateş çıkan! Futbolcu kimliğine büründüren Teknik direktörü Ünal Karaman bu yapılanmanın neresinde? Siz şayet yeni bir oluşum yapıp, başta da belirttiğim gibi küllerinden yeniden doğan bir takımı Türk futboluna sunacak ve bunun için süre isterken Ünal Karaman’ın süresi sözleşmesinde yazdığı kadar mı olacak? Şayet ekonomik ve takım olgusunda zaman istiyorsanız bu zaman dilimi içinde olmazsa olmazınız mutlaka Ünal Karaman olmalıdır…

Yok, eğer siz günü Ünal karaman ile kurtaralım sonrasına bakarız anlayışında olursanız, gelecek sezon 22 yaşında ki Yusuf Yazıcı’dan pazubantı alır, 35 yaşında ki bilmem hangi yeni transferinizin koluna takarsınız… Sonra da bu gençlerden mücadele ve sonuç üretmesini çok beklersiniz..

Sis, siz olun bu çocukların gözlerinde ki ışığı söndürmemek için o hedeflediğiniz şampiyonluk gelene kadar ağabeyleriyle birlikte yol almalarını sağlayın…

Sağlayın ki, Sivas maçında olduğu gibi yaşlarına bakmadan, rakibe de hakeme de isyan etsinler…

Etsinler ki Trabzonspor gerçeğini ortaya koysunlar…

Korkmadan, sıkılmadan, ezilmeden…

Çünkü onlarda ki o cesur ve özgür yürek Ünal Karaman’ın yüreğidir…

#Trabzonspor
#Süper Lig
#Ünal Karaman
٪d سنوات قبل
Ünal Karaman'ın yüreği
Kara dinlilerle milletin savaşı
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…