|
Türk dış politikasının terazisi...

Suriye"ye öfkelenmemek mümkün değil. Ancak bu, sıcak çatışma konusundaki endişeleri gidermiyor. Şüphe yok ki Suriye"nin tezkere sonrası birliklerini 10 km. daha içeri çekmesi, herkese derin bir soluk aldırdı.

Suriye ve Ortadoğu, Türkiye açısından ciddi sorun odakları ve önemli tartışma konuları olmayı sürdürecekler.

Dün söyledik:

Suriye sorununun, zorbalık ile zulümden ve bunlara karşı çıkmaktan ibaret olmadığı açıktır. Bu sorun, şu aşamada, Ortadoğu"daki tüm dengeleri ve gerginlikleri içinde barındırmaktadır.

Ve Türkiye, Suriye ve (Irak) üzerinden, izlediği politikalarla, "kendi angajman ve politikalarını fazlasıyla aşan bir şekilde, ABD, Rusya, İran, İsrail gibi güçleri karşı karşıya getiren Batı-Doğu ve Sünni-Şii gerginliklerinin ön cephesinde bulunmaktadır...

Irak, İsrail, İran"la yaşanan gerginlikler bu durumun sonuçları olarak karşımızdadır.

Bu gerginliklerle karşı karşıya kalmamızda, bizim hatamız ya da Türk dış politikasının yanlışları yok mu?

İç siyaset atışmalarının ötesinde, bu yönü özellikle tartışmakta yarar var.

Bu soruları yanıtlamak için önce Türk dış politikası özünü tanımlamakta fayda var.

Bu özü şöyle tanımlayalım ve şu gerçeği teslim edelim:

Yeni Türk dış politikası Türkiye"yi edilgin bir ülke olmaktan çıkarıp dünyanın ve bölgenin yeni konjonktüründe kendi çıkarları etrafında esnek ve cesur siyasi kararlar alabilen bir ülke hâline dönüştürmüştür. Ve bu yönüyle Türk değişim modelinin en önemli kurucu unsurlarından birisini temsil etmektedir.

Nasıl?

1.Yeni dış politikanın en kritik noktalarından bir tanesi, içerideki açık toplum arayışına uygun olarak, bölgede istikrar, barış ve demokrasi talebi üzerine oturması, bu istikamette gelişmeleri desteklemesi ve bu istikamette rol alması şeklinde karşımıza çıkmıştır.

2.Demokratikleşme ve sivilleşme hamlelerinin bir sonucu olarak, dış politika yapımında siyasetçi sivil ve askerî bürokratların önüne geçmiştir. Bu durum Türk dış siyasetinin statik duruştan, dinamik ve değişkenliği önemseyen bir tutuma atlamasını sağlamıştır.

3.Esneklik, hızlı karar almayı, yeni koşullara uyum sağlayacak politik hamle ve tavır değişiklikleri yapmayı, en önemlisi millî çıkar tanımındaki sabitlerin yerini dinamik bir millî çıkar tanımının almasını ifade etmiştir ve etmektedir.

4.Bu çerçevede Türkiye bir dönem, savaş nedeni saydığı kimi durumları bugün yeni politikasının köşe başı hâline getirmiş, bu konuda millî çıkarlarını yeniden tanımlayabilmiş ya da kaçınılmaz yeni hâllere uyum sağlayarak hamle üstünlüğü sağlayabilmiştir. Esneklik ve hamle üstünlüğü, Türkiye''yi iddialı politika uygulayan, önemli ve etkili devletler arasına girmeye aday bir ülke hâline getirmiştir.

''Esneklik'' üzerinden Türkiye, kendi imkânlarıyla hedefleri arasında bir denge kurma ve bu dengeden dış politika araçları üretmeye de yönelmiştir.

5.Yeni Türk dış politikası simgesel anlamı da çok önemlidir. Bu politika cumhuriyet siyasi geleneğinin temel tabularından birini devre dışı bırakmıştır. Bu tabu, Ortadoğu ve Arap dünyasıyla arasına sıkı çizgiler çeken, sınırlar koyan bir Batılılaşma bakışı ya da nevi şahsına münhasır Batılı politika tutumudur. Tüm Ortadoğu aktörleriyle eşit ve steril bir mesafede durmak üzerine kuruludur.

Bugün Türkiye''nin yeni siyasi elitleriyle bu sınırları aşmış, bu tabuyu yıkmıştır.

Dış politikanın ülkenin değişim modelinin taşıyıcılarından biri olması da bu yüzdendir.

Bu model önemli ve etkili bir modeldir...

Temel olarak siyasetin erdemi, demokrasi, sakin güç olma merkezli bu strateji nasıl oldu da, çatışmaların ortasında kaldı, ölümcül bir çevreyle kuşatıldı?

Sorun nerede?

Sanırız sorun ölçüde...

Dün de ifade ettik:

"Ortadoğu''da, demokrasi ve siyaset ikilisi üzerinden etkili ve nüfuz sahibi olmak iddiası önemlidir. Ancak bunun yöntemleri, sınırları, dengeleri de önemlidir. Zira Ortadoğu''da güç olma bedelinin çatışma, silah ve çamur olduğu da açıktır..."

Ne Gazze ne Suriye Türkiye"nin iç sorunları olmamalıdır.

Tutum ve tavır doğrudur, ama sanırız ölçüsü kaçmıştır...

12 yıl önce
Türk dış politikasının terazisi...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi