|
İnönü"nün ruhu hükmünü verdi…

İnönü Stadyumu son maçını namına yaraşır bir şekilde yaşadı. Son 90 dakikada sıkı bir mücadele, sıkı goller içeren, "fair play" sınırları dışına çıkmayan bir karşılaşma oynandı.

Futbol ilginç bir oyun. Maçın ilk 35 dakikası tempolu, ayağa oynayan, pozisyona giren, rakibiyle arasında birkaç gömlek fark olduğu iddiasını taşıyan bir Fenerbahçe vardı sahada. Emre"nin, özellikle Gökhan ve Kuyt"ın etkili ve hatasız oyunları, Fener orta sahasının hızlı tek top oyunu ve ileri ikili Webo ve Sow"un takımı ileride tutan, gol kokan hamleleri her Fenerbahçeli"ye keyif vermiştir.

Ama dedik ya, futbol ilginç oyun. Fener"in golü adeta Beşiktaş"ı uyandırdı. Uyandıkça, ısırmaya başlayan, kendisine güvenen Beşiktaş oyunu dengeledi. Golü de böyle buldu. Bu dönem, ikinci devrenin ilk 15-20 dakikasını da kaplayacak biçimde Fernandes"in oyuna ağırlığa koymasıyla paralel seyretti denebilir. Fernandes önemli bir oyuncu, takımını ileriye taşıyan, güven aşılayan ve tehlike kokan hamleler yapan bir isim. Bunu dün layıkıyla yaptı.

Maç ikinci yarının ortasından itibaren dengelenmeye başladı. Sow, Webo ikilisi bir yanda, Holosko, Fernandes öte yanda gol kokan poziyonlar kaleler arası dolaştı.

Oyunun sonralarına doğru Fenerbahçe"nin maçı daha çok istediğini, Caner"in oyuna hareket getirmesiyle galibiyete daha yakın seyrettiğini söyleyebiliriz.

Ama gelin görün ki, pek de maçın hakkı olamayan bir sonuç yaratan bir kontratak işi bitirdi. Ve Beşiktaş 3."üncü golü buldu.

Belki de İnönü stadyumunun Beşiktaşlı ruhu bu işin böyle bitmesine karar verdi, kimbilir.

Ama şu açık Fenerbahçe takım olarak da oyuncular toplamı olarak da Beşiktaş"tan daha iyi bir takım. Sarı Lacivertliler"in sorununu sürekliliği sağlayamamak ve taktik hamlelerde rakibi boğamamak…

11 yıl önce
İnönü"nün ruhu hükmünü verdi…
Kürtler ne istiyor ne istemiyor? (2)
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...