Dile kolay. Dünyanın bir ucundan gel, formasını giydiğin takımın şampiyonluğunda olduğu gibi kümede kalmasında da katkın olsun. Yetmedi kaptanlık kolluğunu takıp o takımın lideri ol. İş bilgisi, iş becerisinin yanı sıra iş ahlakını da ortaya koyup unutulmazlar arasında yer al. Bahsettiğimiz kişi Bursaspor formasıyla evindeki son maça çıkan Pablo Martin Batalla… Hedefsiz iki takımdan Bursaspor, kaptanı Batalla’yı uğurlarken galibiyetle taçlandırmak düşüncesi içindeydi. Trabzonspor’da ise bazı futbolcular tatile erken çıkarken, “lig bitsin de gidelim” düşüncesi içindeyken, bazıları ise gelecek sezon da takımın içinde kalalım anlayışındaydı... Eksiklikler nedeniyle futbolcuya dayalı düzenin prangasından kurtulan Trabzonspor, Bursaspor karşısında aslında fazla bir şey yapmasa da futbolun doğrularını ortaya koyunca hem rahat bir oyun sergiledi, hem de özellikle ilk yarıda sonuca gitmekte zorlanmadı. Onazi ve Bero ile önce ev sahibi ekibin Batalla merkezli pas bağlantılarını keserek özellikle oyunu önde tutmasına izin vermeyen Trabzonspor, Olcay, Yusuf ve Abdulkadir ile çabuk hücuma çıkmayı başarınca istediğini de elde etti. Mustafa Akbaş’ın haftalar sonra aldığı formanın hakkını vermesi, Yusuf Erdoğan’ın koşu yolunu hücuma çıkarmayarak Novak ile kesen Trabzonspor, orta alanda adam ve mücadele üstünlüğünü de eline alınca geçen hafta evinde 5 golle mağlup olduğu Kasımpaşa maçının travmasından da kurtuldu. Bursaspor taraftarının Batalla’yı uğurlama gününde, Trabzonspor, maç öncesinde “eksik” olarak gösterilen dezavantajın aslında avantaj olduğunu gösterdi.