Gerçi henüz gösterimine iki buçuk ay dolayında bir zaman var gibi görünüyor; fakat siz sağduyu sahibi sinemasever dostlarım, sizler yine de ajandalarınıza şimdiden gerekli kaydı düşün lütfen:
Yani, tam olarak rahmetli babamın yıllar önce verdiği öğütteki durum bu… Batı emperyalizmi, önce iktidara getirip kullanmak istediği, belli bir süre boyunca da başarıyla kullandığı, fakat sonra yurtseverce refleksleri efendilerine hizmet etme mecburiyetinin önüne geçerek onlarla ters düşen ve giderek ülkesinin çıkarlarını çok daha fazla kollamaya başlayan hangi Müslüman lider varsa onu kanlı birer darbeyle harcıyor. Adamları yargısız infazla, sokak ortasında linçle, bayram arefesinde idâmla, evinde karısı ve çocuğunun gözlerinin önünde kafasına bazuka ile ateş ettirerek katletmesinin ardından, sergilediği bu gibi vandalizm gösterilerini uluslararası kamuoyu nezdinde haklı çıkartabilmek için de onlarla ölümlerinden sonra bile gırgırını geçmeye devam ediyor.
Ulan aşağılık sömürgenler, o insanları o koltuklara siz oturttunuz. Yıllarca onların üzerinden mazlum ulusların kanını emdiniz, gelişmekte olan ülkelerin öz kaynaklarını tükettiniz. Ne zaman ki aynı liderler geçmişte yaptıkları hatalar için nedâmet getirerek sizlere itaat etmez oldu, bu kez de silahlı güçlerinizi üzerlerine salarak onları yok ettiniz.
Bu hatırın yüzü suyu hürmetine, parçalanmış bedenleriyle yattıkları meçhul mezarlarında, bırakın da ölümlerinden sonra rahat uyusunlar.
Fakat, böyle bir jesti asla yapmaz emperyalizm… O öyle kindar bir pisliktir ki bu kadarını bile çok görür sömürdüğü ülkelerin alaşağı edilip öldürülmüş liderlerine…
Evet, en azından bu kadarını yapabilelim.
Sizlerin sağduyusuna güveniyorum.