|
Oksimoron
C
HP
Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu
,
AK Parti
hükümetine yönelik
‘FETÖ’nün siyasi ayağı’
iftirasını, 20 maddeyle bir kez daha dillendirince Sayın Cumhurbaşkanı da şu yalın soruyu sordu:

“FETÖ’nün siyasi ayağı, FETÖ’cülerin devirmeye çalıştığı siyasetçi midir; yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir?”

“Dâhiyane olan, basit olanı bulmaktır” demiş
Einstein
… Böyle yalın sorular, net ifadeler oldukları için, saklayacak şeyleri olan insanları çok bocalatır… Ne söyleyeceğini bilmeyen ya da ortada laf çevirerek konuyu dağıtmak isteyenleri en fazla sinirlendiren sorulardır böyleleri…

Çünkü çok önemli bir işlevi vardır: Sorulduğu kişinin gerçekte ne olduğunu açık ederler… Turnusol kağıdı gibidirler… Sayın Cumhurbaşkanı’nın sorusu da böyle işte…

AK Parti Sözcüsü Sayın
Ömer Çelik
’in “Siyaseten ve ahlâken iflas” olarak yorumladığı Kılıçdaroğlu’nun iddiaları karşısında hukuken olmasa da siyaseten sorulması gereken yegâne soru, bu ve türevleridir belki de…
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi ve hükümetle iş birliği yaptıkları iddiası
‘oksimoron’
içerir… Yani yan yana gelmesi imkânsız iki kavram birlikte kullanılmıştır… Sıcak kar, kuru yağmur, köşeli daire, sessizliğin sesi gibi…

“Ali Koç aslında Galatasaraylı’dır ve Fenerbahçe’nin başına, onu kötü duruma düşürmek için gelmiştir” iddiası kadar abesle iştigaldir… Ve Kılıçdaroğlu kendini bu duruma düşürmüştür…

Muhalefete ciddi destek veren gazeteler bile bu açıklamaların ne kadar abes olduğunun farkında olacaklar ki Kılıçdaroğlu’nun iddialarına öyle koca koca yerler ayırmamışlar…

Bu iddiayı ciddiye alırsak ne sonuç çıkar, bakalım… Darbe girişimi başarılı olsaydı Sayın Cumhurbaşkanı iktidarda olacaktı… Zaten iktidarda olan bir siyasi parti ve Cumhurbaşkanı için bunu ciddiye almak akıl işi değil… Niye kendi kendine darbe yaptırsın?!

Cumhurbaşkanı'nı şahsen hedef alan bu derece abartılı ifadeler, ancak omurilikten muhalefet yapan, omurilikten Erdoğan düşmanı olanlar tarafından kabul görebilir… Bu hezeyan ve retoriği ancak onlar alkışlayabilir…

Böyle haksızca çıkışlar, eninde sonunda Kılıçdaroğlu’nun aleyhine dönecektir… Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Sayın
Prof. Dr. Fahrettin Altun
’un da ifade ettiği gibi “FETÖ’yle mücadeleye zarar verenleri millet unutmayacak.”

Peki ama neden şimdi?

Yeni olmayan bu konu, birdenbire sansasyonel bir çıkışla neden şimdi gündeme getirildi?

Siyasi iletişimde,
‘Gündem Belirleme’
ve
‘Konu Yönetimi’
diye adlandırılan iki yöntem vardır… Şahidi olduğumuz ani çıkış ve
ipe sapa gelmezlik
, bunlardan
‘Konu Yönetimi’
nin işlemekte olduğunu düşündürtüyor bize…

Konu yönetimi, bir iddianın, suçlamanın, bir krizin üstüne geldiğini sezenler tarafından devreye alınır genellikle… O gelen her ne ise kendisi için bir krize dönmeden, hasara yol açmadan konuyu karşı tarafın üstüne yıkmak için yapılır…

Sonuçta kimin haklı, kimin haksız olacağını göreceğiz… Ne de olsa iletişim, sonuç odaklıdır.

#Kemal Kılıçdaroğlu
#Fahrettin Altun
#15 Temmuz
#Ömer Çelik
4 yıl önce
Oksimoron
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak