|
Bir kaç dokunuş

Fatih Terim döneminin ilk olumlu yansımaları tribünlerdeydi. Galatasaray taraftarı takıma olan kızgınlığını bir kenara bırakıp tribünleri doldurdu. Geçtiğimiz haftalardaki gergin hava tümüyle değişmiş, umutlu bir kalabalık ortaya çıkmıştı. Sarı-kırmızılı futbolcuların son haftalardaki sinmişliği de ortadan kalkmıştı, vücut dillerinde sezon başındaki hırsın izleri görülüyordu.

Terim'in saha içine müdahalesi ise beklenen gibiydi. Dörtlü bir savunma, önünde sadece Fernando ve her şeyden önemlisi 11'deki Rodrigues. Bu takımın savunma ve orta saha oyuncularının üçlü defans oynamak için uygun olmadığını Tudor bir türlü anlayamamıştı. Perşembe gününden bu yana taktiksel anlamda yapılabilecek en iyi müdaheleler bunlardı. Öte yandan sağ kanattaki Feghouli'ye sık sık içeri girip hücumlarda daha fazla rol oynaması talimatı da sarı-kırmızılıların hücumunu zenginleştirip, Belhanda ve Gomis'in işini kolaylaştırdı. Geriye düşen Galatasaray hırsıyla beraber son haftalarda görülmeyen bir pas trafiği oluşturup, hücum zenginliği kazandı. Göztepe maça iyi başlayıp öne geçmesine rağmen rakibine direnç gösteremedi. Oynadığı dakikalarda sahanın en iyisi olan Rodrigues'in attığı gol yapılış açısından etkileyiciydi. Arkası Belhanda, Feghouli ve Ndiaye'yle doldurulan Gomis gol atamasına rağmen muhteşem bir 9 numara performansı gösterdi, sırtı dönük aldığı topları olumlu kullanarak takımının hücuma yerleşmesini sağladı. Galatasaray'ın kurduğu baskının golleri getireceği belliydi. Göztepe kendisinden beklenen direnci asla gösteremedi. Gol dışında Muslera'yı pek rahatsız edemediler.

Oluşan hava, doğru taktiksel hamleler Galatasaray'ın ligin ilk devresini kayıpsız atlatmasını ve Terim döneminin sorunsuz başlamasına yetti. Devre arasında Terim'in etkileri daha da artacaktır. Tudor'la şampiyonluk için umut vermeyen sarı-kırmızılılar, Terim'le beraber yarışta olacağını gösterdi.

#Fatih Terim
6 yıl önce
Bir kaç dokunuş
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’