|
Yoksa siyasal maneviyatları uyuşuyor mu?

Medeniyetlerin özü dindir… Huntington’un bu sözünü sadece medeniyetler değil siyasi partiler için de değerlendirebiliriz.

“Liderlerin yaklaşık 5,5 saat süren görüşmesinin ardından ortak bir açıklama yapılarak, toplantının amaçları ve hedefleri, uzlaşma sağlanan konulara dikkat çekildi, ‘yarının Türkiye’sini inşa etmek için önemli bir adım atıldığı’ vurgusu yapıldı.”

Haberi okurken “yarının Türkiye’si” sözüne takıldım. Bu kadar hizbin içinden ortak uzlaşma, anlaşma, hedef ve karar nasıl belirlenecek? Yarının Türkiye’sine kafa karışıklığı mı karar verecek? Doğrusu verilen resimde bir olmamışlık halinin ötesinde bir acziyet hali de apaçık ortada.

***

Tarih toplumun kimyasına, buluşmaların ayrılmaların süregiden sebep ve sonuçlarını görme imkanı veriyor. Gören gözler için bir laboratuvar gibi tarih… “Tutar mı tutmaz mı” sorusuna en güzel cevap oradan çıkıyor. 37. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti CHP-MSP koalisyonudur. Kimyası hiç uyuşmayan iki parti arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle dağıldı. 39. Hükümet 31 Mart 1975’te Süleyman Demirel’in başkanlığında AP-MSP-MHP-CGP partileri ile kuruldu.1977’de 2. Milliyetçi Cephe AP-MSP-MHP’den oluşan koalisyon hükûmetini kurdu. Ancak partiler arası gerginlikler devam etti ve 1978’de hükûmet düşmüştü.

43. hükümet Adalet Partisi’nin başkanlığında MSP ve MHP’nin dışarıdan desteklediği azınlık hükûmeti olarak kuruldu. 24 Ocak kararları bu hükûmet döneminde alındı. 12 Eylül Darbesi ile görevi sona erdi. Bu arada 28 Ocak kararları da Refah Partisi’nin içinde olduğu bir koalisyon hükümetinde ortaya çıktı. Bu tarih bize dünya görüşleri, felsefeleri farklı olan partilerin Türkiye yönetimi tecrübelerinin başarılı olmadığını gösteriyor.

***

Sosyal medyada ittifakçılar üzerine yazılanlara, ittifak üyelerinden tanıdıklarıma bir baktım. Baktım baktım bu iş asla tutmaz deyiverdim. Bu kanımda önyargı değil tam da bu söylediğim kimya meselesi var. Koalisyon ittifak dediğiniz şey arada geçip fotoğrafçıya poz vermek masada somurtuk ya da gülerek oturmakla sınırlı değil ki… Partileri var eden seçmenleri ortaya koyan bir ruh var. Hadi yeni partilerde böyle bir ruh olmasa da yüz yıllık bir parti var dümende. O’nun ruhu belirgin ve keskin. Din meselesi, dini hayat, kültürel tarihi kodlar, medeniyet bakışı, Osmanlı medeniyetine yüklenen anlam, dindar halkı cahil görme refleksi, Müslümanların hep bir gizli ajandası olduğuna inanç, Müslüman gericidir safsatasına iman, halka elitist yaklaşım…

Bülent Ecevit’in meşhur konuşmasında söylediği “Refah Partisi’nin kökünü kazımak için kapatmak yetmez” cümlesi… Saymakla bitmez. Yüzbinlerce karikatür aşağılama hakaret, parti kapatmalar, hacca giden Erbakan ile namazı niyazı takkesi ile dalga geçmeler filan…

100 yıllık CHP tarihinden parti kimliğinden sıyrılmış, tarihe topluma bakışından sıyrılmış, Müslümanları tehlikeli gören fikirlerini değiştirmiş, özetle eski gömleği çıkarmış da yeni bir gömlek giymiş de bizim haberimiz olmamış muhtemelen.

Sadece ben değil CHP seçmeni de böyle düşünüyor. “Refah Partisi’ni kapatmak yetmez kökünü kurutmak lazım” diyen Ecevit’i alkışlayan seçmen kitlesi fikrini değiştirmedi orada duruyor. Onlar bu ittifaka nasıl bakıyor. CHP başkanı yanındaki eski Refahçılara, eski ülkücülere nasıl bakıyor. Özetle 100 yıllık bir parti CHP. Herhalde kolay kolay değişemez.

Hal böyleyken yanında dizilip poz verenler insanı tuhaf ediyor. Bir de ruhu masada olan HDP meselesi var. Orada eski ülkücüler bunu nasıl hazmedecek sorusu akla geliyor. Bu altılının iktidarı devirme isteği dışında hiçbir asgari müşterekleri yok. İman birliği, dil birliği, kültür birliği... Özetle kan uyuşması olmadan nasıl bir ittifak ortaya çıkar bilemedim. Özellikleri alt alta, üst üste yazdım; ne matematiği ne kimyayı oturtamadım. Allah yardımcıları olsun. Hiçbir önyargım yok, siyasi tüm mülahazaların ötesinde baktığımda bu ittifak bana nereden bakarsanız bakın tuhaf, hatta mutant görünüyor. Seçmen de farklı görmüyor…

“Siyasal maneviyat uyuşmazlığı” bu ittifakın en önemli sorunu. Partileri var eden icraatları ortaya koyan felsefeleridir. Özetle nerede bakarsanız bakın bu ölü doğmuş bir bebektir. Ancak destek üniteleriyle yaşayabilirler, birisi fişi çekene kadar.

#CHP
#MSP
#Refah Partisi
#MHP
#Bülent Ecevit
2 yıl önce
Yoksa siyasal maneviyatları uyuşuyor mu?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi