|
Beyler lütfen!

Bir kelime ne kadar çok şey ifade ediyormuş meğer? İnanın bugünün çocukları bunların hiç birisini anlayamıyor. Çünkü hepsi akla ziyan çelişkiler içeriyor.

TÜRBAN/ŞERİAT ÖZLEMİ, TEKİL ÖZGÜRLÜK, REJİM TEHDİTİ, ATATÜRK İLKELERİNE KARŞI OLMAK, ERKEK BASKISI, DİN DAYATMASI, EVRİM TEORİSİNE KARŞI OLMAK, BİLİMİ REDDETMEK VİCDANİ RETÇİLER NİYE SAVUNULMUYOR, KAMUSAL ALANDA TEHDİT, BAŞI AÇIKLARA BASKI, İÇKİLİ YERLER KAPATILIYOR, AK MERKEZ''DE NAMAZ KILINIYOR, BİLİM ÖZGÜRLÜĞÜ''NE KARŞILAR,

DİN DEVLETİ, AK PARTİ, CEMAATLER, AB''YE KARŞI DURMAK, 301, VAKIFLAR YASASINA ENGEL OLMAK, KADROLAŞMAK, FAŞİZME KAPI AÇMAK, DÜNYAYA SIRITINI DÖNMEK, ARAP ÜLKELERİNE YAKLAŞMAK (BAŞI AÇIK FİRST LEYDİLERİ ÖVGÜSÜNE RAĞMEN), HAYAT TARZI MÜDAHELESİ, ATATÜRK DEVRİMLERİNE KARŞI OLMAK, DEMOKRASİ''Yİ ASKIYA ALMAK, EMPATİYİ YOK ETMEK, HERKESİ KARA ÇARŞAFA SOKMAK, AJAN OLMAK, SÜRÜ OLMAK, PROVAKE ETMEK, HUZUR BOZMAK NUH TUFAFANINDAN EVRENİN YARADILIŞINA BİR ÇOK BAŞLIK DAHA..

Başörtüsü ile ilişkilendirenler arasında nasıl bir mantık önermesi kuruluyor, anlamak mümkün değil. Meğer bu türban bir gizli şifre imiş de haberimiz yokmuş! Ne çok şeye sebep oluyormuş. Neredeyse tüm evrenin sırları onda.

Şu an türban tanımlaması altında tartıştığımız şey başını örten kızların (bu örtünün hangi gerekçe ile olduğu bizi ilgilendirmez, mini etek giyen ilgilendirmediği gibi) yeryüzündeki tüm benzerleri gibi üniversitede özgür giyim tarzları ile eğitim görme hakkını almaları meselesidir. Bunun açacağı kapılardan korkarak bu basit sıradan hakkın kısıtlanmasını hiç bir modern, çağdaş, özgürlükçü zihin destekleyemez.

Türban meselesini yukarıdaki kocaman başlıklarla tartışılmasının iktidarı veya dindarları veya muhafazakârları veya milliyetçileri veya liberallari veya AB cileri dövme kavgasına niye dönüştü anlamadım.

Üniversite eğitimi görmek isteyenler evrensel değerleri bilim ilkelerini tartışmayı sorgulamayı öğrenmeye geliyorlar (üniversiteler bu nitelikten uzaklaştırılıp basit liselere dönüşmüş olsa bile). Onlar üniversitelerde farklı görüş ve inanışlarda ateist, kemalist, cumhuriyetçi, liberal, solcu birçok hoca ders verecek. Madem toplum mühendisiliği yapmak istiyorsunuz işte size iyi bir fırsat. Eğitimin gücünü kullanın...Korktuğunuz her şeyden onları uzaklaştırın, zihinlerini karıştırın, özgürleştirin ama onları yok saymayın, aşağılamayın, ayırımcılık yapmayın. Kant''ı, Descart''ı, Marks''ı anlatın. Orada öğreten sizsiniz, onlar size anlatmayacak siz anlatacaksınız 18 yaşındaki çocukları evrensel değerleri siz öğreteceksiniz. Niye korkuyorsunuz gerçekten anlamıyorum?

Yoksa hocalığınıza mı güvenmiyorsunuz? Yoksa şimdiye kadar yazdığınız anlattığınz özgür düşünce, birey kimliğini güçlendirmek, demokrasi, çok kültürlülük gibi şeylere inanmıyor musunuz.

Onlar niye sizin düşmanınız anlamadım ağabeylerini, babalarını, kocalarını düşman olarak görüyorsanız gidin kavganızı onlarla demokratik sistemin içinde yapın. Yoksa bu kızları düşman- yaratık-tehdit unsuru gibi algılatmak vicdanınınızı sızlatmaz mı?

"Aman açık-saçıklık çoğalıyor ne olacak halimiz" diye tuhlananları niye eski kafalı olarak tarif ediyorsunuz ki. Hiç bir farkınız yok.

"Aman başı açıklar artıyor laiklik elden gidiyor ne olacak halimiz" diyorsunuz sizde.

Artık toplum mühendisiliğini yontma taş devri usullerle yapmanın zamanı da modası da geçti. Artık daha yeni daha ince bu kadar kaba müdaheleler gerektirmeyen teknikler var.

Batıya kadınlarımızın açık giysilerini göstererek modern olduğumuzu ispatlamak zorunda değiliz artık. Zaten batı aradan geçen yüzyıla yakın süreye rağmen hala hepimizi çarşaflı sanıyor.

Yeni bir devlet değiliz. Bir ortadoğu demokrasisi değiliz. İran değiliz, Malezya değiliz. Ne de bir Arap ülkesiyiz. Ortak paydamız olan din bu topraklarda binlerce yıldır kendine özgü anlayışı ile hep var. Kendimizden utanmaya, Michael Jackson kompleksine girmeye gerek yok. Bu toplumun belleklerinde müslümanlık var. Niye bir başkası gibi görünmeye çalışıyoruz anlamadım. İsteyenin istediği görünümü seçmesinde ne mahsur var.

...

"Ben Ak Partili değilim-onlardan değilim-o köylülerden değilim- o gericilerden değilim- o dincilerden değilim" mesajı başörtülüler üzerinden veriliyor,

Her yerde bir meydan okuma. Mitinglerde kürsülerde köşelerde…

Dersini verme, ezberletme, akıl verme, meydana çağırma, ben haklıyım havaları..

Ringe çağıranlar, şunlara dersini vermedin, yumuşak davrandın sert olmalısın,hıh kendi mahallendekilere bak, ezildin, baskı altındasın diyenler..

Yok Kürtlere yok vicdani retçiler destek olmadın ya bana ne senin özgürlük talebinden diyenler.

Bizi meydane tülbent çalmaya, meydane tülbent ile yoğurt çalmaya davet edenler.

Objesi nesnesi her ne zımbırtı isek meydana çağıranları, küçümseyenleri, aşağılayanları hakaret edenleri hepsini affediyorum.

Ne meydane çıkıp kimse ile güreşmek ne de meydan okumak ne de dövüşmek istiyorum.

Akıl verenleri ulak salanları yok sayanları bir tarafa bırakıyorum.

Biz rahat bırakın. Beyler kavganızı kendi üzerinizden yapın diyorum sadece...

16 yıl önce
Beyler lütfen!
dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir