Konu bebek olunca ve tecavüz iddiası gibi hassas bir konu olunca ağzı olan herkesin konuşmaması beklenir. Çünkü konu bir bebeğin geleceğidir… Şimdiye kadar yaşadığı travmaları daha da artırmak değil izlerini yok etmektir görevimiz. İstismarı sadece şiddeti uygulayanlar mı yapıyor… Ya diğerleri, teşhir edenler, konuşanlar, seyredenler onlar da istismarın bir parçası değil mi?
Konu tedavisi zor bir sapkınlık olunca olayın detaylarını kocaman resimlerle vermenin sapkınlıkları tetikleyici bir nitelik taşıdığını bilimsel veriler söylüyor ben değil. Böyle konular söz konusu olduğunda konuşması gerekenler sadece uzmanlardır.
Bir bebek cinsel istismara ve şiddete uğradı, ama biz sadece iddiaları ve konu hakkında konuşma yetkisi olmayanları dinledik. Konunun uzmanları ilk günlerde ne medyada ne manşetlerde kendilerine yer bulamadılar. Konu başlıktan indiğinde ise uzman görüşler gazetelerde televizyonlarda yer bulmaya başladı. Daha önce yer verilseydi belki de başlığın etkisini, tirajını, reytingini, kısacası kârımızı azaltabilirdi değil mi?
Konu çocuklar olunca ufak bir detay bile önem kazanır. Çünkü en ufak detay bile gelecekte yok edilemeyecek acı sonuçlara sebep olabilir.
Bilimsel veriler yine o yaşta bir çocuğa tecavüzün mutlak ölümle sonuçlanacağını söyler. Ama bu haber üç gün tecavüz manşeti ile verildi, bilimsel verilerin zıddına. Yine bilimsel verilerin zıddına teşhir edildi detayları ile… Sadece olayın canlandırılmasını ve çizimleri yapılmadı.
Ayrıca böyle çok az rastlanılan suç durumlarında fail ve mağdur ve konu ile ilgili her şey toplumla açıkça paylaşılmaz, bazı gerçekleri suç biliminin ilgilileri bilir sadece. Yanlış her söz hem toplum hem de mağdura telafi edilemeyecek zararlar verir.
Ve bir medya mensubu olarak meslektaşlarıma soruyorum.
Bu çocukları toplumun gözünde zavallı mağdurlar olarak örülen bir gelecekten de korumak ve onlara yaşadıklarını unutturmak sorumluluğumuz değil mi?
Binlerce insanın algısını düşünerek bu sapıklıklara karşı onları doğru bilgilendirmek hepimizin sorumluluk alanına girmiyor mu? Kamerayı çocuğun bezlerinin etrafında gezdirerek ne elde edebiliriz. Bacaklarındaki morlukları yakın plan göstererek ne elde edebiliriz?
Caniler, sapıklar hep var olacak ama önemli olan onlardan toplumu ve çocuklarımızı korumak, bu olaylar üzerinden pirim yapmak değil. Buna yeltendiğimiz anda bizim kategorimiz ne olacak?
Gazeteci olarak son bir haftada yaşananlardan tüm meslektaşlarım adına utandım.
İstismarı önlemeliyiz ama afişe ederek, teşhir ederek, mağduru üzerinden atamayacağı bir damgayla ömür boyu damgalayarak değil. Sadece onu da değil yakınlarını kardeşlerini ve geleceğini de damgalıyoruz…
Suçluların cezalandırılmasını talep etmeliyiz, ama hukukun sınırları içinde…
Ve mağdura daha fazla zarar verilmesini engellemeliyiz.
Ve sonuçta böyle haberlerin verilişi konusunda da bir uluslararası bir standart var. Ama amaç her olayı bir siyasi hesaplaşma aracı haline getirmek ise elbette bilimsel veriler, uluslararası standartlar ve en önemlisi vicdan ve akıl rafa kalkıyor.
Bir bebeğin cinsel istismarı bile siyaset malzemesi haline geliyor.
Türkiye böyle bir ayıp ile damgalanıyor.
Birileri eh ne güzel elimize bir koz geçti diye ellerini ovuştururken, bir bebek her şeye rağmen büyümeye çalışıyor.
Bu yaşadıkları belki unutturulabilir ve ona güzel bir gelecek hazırlanabilir. Ama ya günün birinde o çocuk kendine güzel bir hayat kurduğunda gazete arşivleri eline geçerse. Ya bir gün kendi çocukları bu haberlerle karşılaşırsa…
Son günlerde AB ilerleme raporuyla yatıp kalkarken, Yok mu bu konuda vicdani bir ilerleme raporumuz?