|
Kadınların din önderliği

Amerika''da geçen hafta müslüman kadınların sorunlarını tartışıldığı bir toplantıda kadın imam (ve kameralar) eşliğinde kılınan namazları ve kadın ulemalar cemiyeti tartışmalarını okuyunca bu konunun diğer dinler ve mezhepler açısından önemini merak ettim. Tabii ki ilk aklıma gelen "kadın papa olur mu" sorusu oldu. "Papa''nın gezisinde kaç kadın vardı" "Vatikan üst yönetiminde kadın var mı", "kadınlar ayinlerde erkeklerin neresinde duruyor" gibi sorular hakkında hiç bilgim olmasa da fotoğraf karelerinde hiç kadın göremedim.

Yahudi kadınların ağlama duvarına yaklaştırılmadığına, erkeklerin dualarında "tanrım beni kadın yaratmadığın için sana şükürler olsun" ifadesine, başörtüsü yerine saçların kazıtılarak peruk takılmasına izin veren yorumun dindar Yahudi kadınlar tarafından tercih edildiğine Kudüs''te tanık olmuştum. Aynıca Kudüs''te dindar Yahudi kadınlar, kalın çorapları, süssüz elbiseleri, uzun etekleri ile de çok dikkatimi çekmişti. En ilginci ise Ortodoks Yahudilerin yaşadıkları mahallelerde "kadınların açık saçık giyinmemeleri için yapılan uyarıydı." Kadın dini lider konusundaki yorumlarını ise bilmiyorum.

Bu soruyu geçtiğimiz günlerde gittiğim Alevi dergâhında da sordum.

Türkiye''de kadın ile ilgili hazırladığımız belgesel çerçevesinde gittiğimizde Fethi Dede dinleyicilere kadın ile ilgili Kuran''da ki ayetlerin Beyza Bilgin tarafından yapılan yorumlarını aktarıyordu. Kadınla ilgili öğüt ve nasihatlerde bulunduğu sohbetinin büyük bölümünü Kuran''dan ayetlerden verdiği örnekler oluşturdu.

Toplumsal değişim alevi geleneğini de etkilemiş. Bu nedenle dedenin etkisinin azalması kadın sorunlarını da artırmış: "Geçmişte bu sorunlarımızı çok basit hallediyorduk. Eğer bir kadının kocasından şikayeti varsa dedesine şikayet edebiliyordu. Karısına eziyet eden erkeğe nasihatler yapılıyor ve bir daha böyle bir şiddet uygulamaması içinde söz alınıyordu.O dedeye verilen söz Allah''a verilmiş ahd gibi değerlendirilirdi.Bundan dolayı çok sorunlar olmazdı ama şimdi şehirde artık kimseye dedenin de gücü yetmiyor, devletin de gücü yetmiyor. Boşanma bizde "yol düşkünlüğüdür" yani yol düşkünlüğü dediğimiz zaman İslam''ın dışına çıkmak kadar ağır suçtur. Ama şehre geldik modern olduk bizlerde çok rahat boşanıyoruz. "

Fethi dede Aleviliğin kadın ve erkeğe bakışında fark yoktur dese de batı tipi kadın özgürlüğü tanımlarına çok da sıcak bakmıyor."Öyle kadın istediği gibi özgür olursa dirlik bozulur"diyor.

Söz kadın dede olabilir mi sorusuna gelince ise "Hiçbir Peygamber kadın Peygamber yoktur. Erkeklere bu görev verilmiş. Allah böyle istemiş eğer tabiat kanunu, Allah''ın emri diyelim böyle gelmiş. Soy çünkü erkekten geliyor onun için din önderi erkeklerden olmuştur. " açıklamalarını yapan Fethi Dede bu durumu bir peygamber sünneti olarak tanımlıyor. Dede olmak isteyen kadın yok ama dergahta şakird olmak isteyen kadınlar var onlar bu konuda ki gelişmelerden umutsuz değiller.

Alevi dergahında kadınlar erkeklerden de ataerkillikten de şikayet etmiyorlar. Cemaate göre alevilerde kadın daha eşit pozisyonda görülüyor. Kusursuz bir kadın- erkek ilişkisi profili çizen kadın cemaatin tek sıkıntısı sünni toplumun onları dışlayan tutumları.

Fethi Dede''de bugün geline noktayı şöyle özetliyor. "Orta Asya''dan Anadolu''ya gelen kardeş Türkmenlerin bir kısmı alevi olmuş, bir kısmı Sünni olmuş. Önemli olan Allah''ın birliğini kabul etmek, hak yolunda itaat etmek. Bugün kapı komşumuz tarafından horlandığımız zamanlar olsa da daha rahat konuşup, ibadet yapıyoruz. Eskiden böyle bir ibadet yapsaydık kapımıza nöbetçi koyuyorduk aman kimse görmesin diye. Çünkü karakolluk olan dedeler, hapishanelere atılan dedeler oldu. Tüm bu yaşananlara karşı şimdi böyle güzel bir ortam oluştu, bu güzel ortamı daha da aydınlatalım."

Çok şey öğrendiğim bir gece oldu. Bizi farklı kılan dini inançlarımız aynı kültürün, coğrafyanın çocukları olmamız durumunu değiştirmiyor. Aynı kültürün kadına bakışı nüans farkları ile alevi dergahına da yansımış.

* * *

Papa''nın mezhepler arası birlik girişimini de çok önemli buldum.Tam da Ortadoğu''da şii ve sünni kavgalarının desteklendiği bir dönemde mezhepler arası diyalog bizim açımızdan da özel ilgi istiyor.

17 yıl önce
Kadınların din önderliği
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’