|
Sanatlı mı bu iş şimdi?

Çamlıca Cami üzerine yapılan tartışmaları izlerken "bizim mahallenin" büyüklerinden Mehmet Şevket Eygi"nin sohbetlerde sıkça söylediği bir sözü hatırladım: "Efenim, bedevi misiniz nesiniz?" Beni her seferinde gülümseten bu cümleyi Eygi bazen çayın yanına limonu ince ince dilimlemeden getiren bir çaycıya, bazen gösterişçiliğe, bazen zevksizliğe, bazen de densizliğe binaen kullanırdı.

Ona göre "İslamiyet bir din olmanın ötesinde bir kültürdü" ve Müslüman"ın her işi "sanatlı olmalıydı"… Bir şeyi eleştirdiğinde kendine has üslubu ile "olur mu efenim, sanatlı mı bu iş şimdi" derdi. Bu "sanatlı iş" kelimesi zamanla aramızda bir motto haline gelmişti.

İslam, estetik, modern yaşam tarzı ile dini yaşantıların buluşmasında ortaya çıkan tartışmalarda "referans noktalarımız ne olacak" sorusu bizim mahallenin kadim tartışmalarından birisidir. Bu tartışmalarda Eygi"nin sözlerinin ise referansları hep sağlamdır. "İsraf, gösteriş merakını Müslümanların erdemine, bilgeliğine yakıştırmam. Bilgeliğin eksik olduğu bir İslamiyet eksik İslamiyet"tir. Bir şehir, bir medeniyet, bir metropol dini ve nizamıdır İslamiyet. Şimdi, varoş kültürü hakim olmuştur. Vasıflı ve medeni bir kültür değildir. Türkiye bu kültürü atmadıkça selamete çıkamaz"…

Eygi, bu değerlendirmeleri yaparken referansların estetik olduğu kadar dini kültür olduğunun altını hep çizer. Şakirin Cami"sinin açılışı vesilesi ile Vatan Gazetesi"ne Sanem Altan"a yaptığı bir röportajda "Son 50 sene içinde 50 bin yeni cami yapıldı, bunların 50 tanesi iyi oldu… İslami kesim varoş kültürüne saplandı kaldı" tespitleri de bir bütün olarak bu yaklaşımı yansıtır.

Bugün Çamlıca Camisi"ne yapılan eleştiriler ise yukarıdaki bütüncül bakıştan uzak ve her iki kesim için de savunmacı bir dile sahip. Referans noktaları itibarı ile yeterli bir kültür birikimini yansıtmıyor.

Bence ya da beğen/me/dim diye başlayan cümleler her daim "neye göre" sorusuna muhatap olmalıdır diye düşünüyorum. Bu nedenle Çamlıca Cami ile ilgili eleştirilerin, mimarların kimliğinin ötesinde değerlendirilmesi gerekir.

Yani kısaca bu işin "sanatlı" olup olmadığını anlayacak bir göze ihtiyacımız var.

Çamlıca Cami gerekir mi, gerekmez mi tartışmalarında ise bir Müslüman olarak cami yapımına karşı çıkmak inancımın ontolojisi itibarı ile mümkün değildir…

Ancak cami mimarisi tartışmaları kimlik tartışmaları ile paralel ilerlerken,"biz kimiz" sorusunun cevabı konusunda, kafası karışık bir kültürden gelen bizler ile böyle bir sorusu dahi olmayan bir neslin ortalamasında "geleceğe miras kalabilecek" bir eser çıkabilecek mi?

Geçmişi taklit etmenin tek başına bir geleneği, kültürü yaşatmak olmadığını görmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?

Kısaca Çamlıca"ya cami bugünkü Müslümanların kültürünü miras bırakmak amacı ile yapılıyorsa üzerinde daha çok durup düşünmek, çalışmak gerekiyor. Bu cami projesi (yeri dahil) içimize sinmemiştir. Bu vesile ile "bence" demekten vazgeçmeli. Çünkü herkesin bir "bencesi" var. Ama Dücane Cündioğlu"nun bu konuda kaleme almış olduğu yazısını, bağlantısız bir aydın yorumu olarak, çok değerli bulduğumu belirtmek isterim.

Hamas milletvekilleri ateşkesten hemen sonra tutuklandı

Hamas milletvekili Mahmud Al Ramahi"nin ateşkesin hemen ardından dün İsrail tarafından tutuklandığı haberleri geldi. Eşinin basına verdiği beyana göre gece saat ikide evleri basılmış. Gelen İsrailli askerlerin elindeyse arama yetkisi bile yok!

Eskiden finans bakanı olan Ramahi ile hapishaneden çıktığı günlerin akabinde Ramallah"ta ofisinde röportaj yapmıştım. Obama"nın ilk iktidara gelişinin ardından bir umut havasının hakim olduğu o günlerde şunları söylüyordu:"Obama Kahire"de Amerika''daki zencilerin haklarını nasıl elde ettiklerini ve Beyaz Saray''a çıktıklarını örnek verdi. Savaşmadan çözüme varmak isteyen biri için çok iyi bir örnek ama ABD''nin bağımsızlığı büyük savaşlarla elde edildi, hem Kuzeyle Güney arasındaki savaşlar hem de ABD vatandaşları ile o zamanki İngilizler arasındaki savaşlarla. Obama direniş tarihini lanetlerken aynı zamanda kendi ülkesinin tarihini de lanetlemiş oldu. Bağımsızlık direnişle elde edildi. Obama"ya şunu diyebilirim: Direniş, istiklalimizi elde etmek için bizim hakkımızdır. Haktır ve uluslararası hukuk tarafından da tanınmaktadır. ABD ve Obama bizi görmezden geldiği sürece hiç bir sonuca varamayız. Onlar çözüm değil sadece bütün Arapların ABD''nin bir parçası olmasını istiyorlar..."

Ramahi, seçildiği 2006 yılından beri üç kere hapsedildi. Ve şimdi tekrar hapiste!

LOCADAN

Bir gazeteci olarak yazdığım, konuştuğum her yerde hep ötekinin penceresinden bakmaya çalıştım. Meslek hayatımın ilk gününden itibaren toplumun her tarafına yönelik gözlemlerimi adaletli bir bakış açısı ile, kendi mahallemden aktarma ilkesini hep korudum. Ancak bu yazı ilkemi bazen kendi teorilerine payanda yapma gayreti içinde olanlar oluyor. Ancak ben hiç kimsenin fikrine payanda olmak amacı ile yazmıyorum. Müslüman"ca ve adalet penceresinden bakarak gördüklerimi yazıyorum.

Ne bir taraftar ruhu taşıyorum nede bir kabile asabiyeti… Yazılarım hakikatin bu pencereden görünen kısmıdır sadece…

11 yıl önce
Sanatlı mı bu iş şimdi?
İzzettin Şadan'ın adres değişikliği
Tiyatroya karşı çadır tiyatrosu
"Sevgili düşmanım"
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek