|
Seçimler yaklaşırken...

Yerel seçimlere 72 gün, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 162 gün, Cumhurbaşkanlığı görev değişimine (28 Ağustos) 226 gün varken siyasetin, siyaset dışı alanlarda şekillendirilmeye çalışılması Türkiye''nin geleceği açısından ciddi riskler içeriyor.

Siyaseti, siyasetin aktörleri ile değil de bambaşka unsurlar ile tartışmak ya da onlarla çarpışarak götürmek önümüzdeki iki belki de üç seçim arifesinde Türkiye''yi içinden çıkılamaz bir ortama sürükleyebilir. Bu nedenle siyaseti; siyasetin çerçevesinin içinde kalarak biçimlendirmeyi konuşmanın şu günlerde çok daha önemli olduğuna inanıyorum. Kaçaklar, bozulan unsurlar tamir edilebilir. Ancak siyasal sistemin sigortalarını attıracak sebeplere dikkat etmekte fayda var. Siyaseti şekillendirmeye çalışan dış unsurlara odaklanıldığı takdirde asıl mevzular gözden kaçabilir. Siyasetin normal iklimini ve seyrini olabildiğince korumanın demokrasinin tek garantisi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca siyasetçilerin siyaset dışı alanlara çekilmesinin de kaybettirmeyi kolaylaştıran bir taktik olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Türkiye''nin gündeminin hızla asıl mevzuya; yerel seçimlere dönmesi gerekir.

Kaldı ki bu sürecin içinde biz HSYK''nın yapısını tartışırken bir başka yüksek kurul ile karşı karşıya gelebiliriz. Kararları her türlü yargı denetiminden muaf olan Yüksek Seçim Kurulu seçim takviminde, adayların belirlenme sürecinde vereceği kararlar ile Türkiye''nin gündemine oturabilir.

YSK, millî egemenlik ilkesini kullanan kurumlardan. Üyeleri Yargıtay ve Danıştay''ın kendi içlerinden çıkardığı hâkimlerle oluşturuluyor. Seçimlerin yönetim ve denetimini sağlayan karma bir üst yargı, dolaylı da olsa HSYK''nın kontrolünde. Partiler ve odaların seçimi dâhil, içinde seçim kelimesi geçen bütün işlemler YSK''dan soruluyor. Siyasal sistem üzerinde etkili olan bu kurumun kararları hiçbir yargı organı tarafından denetlenemiyor. Şimdiye kadar aldığı kararlara bakıldığında bu yapının siyasal atmosfer kadar askerden de etkilendiğini görüyoruz. Seçimler yılında Türkiye, enerjisini seçim dışı alanlarda kavgaya değil, seçimlerin sağlıklı ve güvenilir bir şeklide yapılmasını sağlamaya yönlendirmeli diye düşünüyorum.

Siyaset dışı olduğu iddiasında olan odakların siyaset içinde bu kadar baskın olmaya çalışması da ayrıca zamanlama itibarı ile dikkat çekiyor. ''Neden? Niçin şimdi?'' soruları da belki bu takvim çerçevesinde daha anlamlı bir yere oturuyor.

...

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

1923''te Türkiye Cumhuriyeti''nin kuruluşundan bu yana 18 cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış, bir tek Kenan Evren seçilmeden cumhurbaşkanı olmuş. 11 kişi cumhurbaşkanı olarak görev yapmış. Mustafa Kemal Atatürk (15 yıl) ve İsmet İnönü (12 yıl) dörder defa, Celal Bayar (10 yıl) üç defa olmak üzere en uzun süre görevde kalan cumhurbaşkanı olmuşlar. Bu isimlerin 6 tanesi asker kökenli. Cumhurbaşkanları içinde en kısa dönem görev yapan ise rahmetli Turgut Özal, ölümüne kadar 4 yıl görevde kalmış.

Bu tabloya baktığımızda cumhurbaşkanlığı seçimlerinde parlamenter sistemden ziyade başka unsurların etkili olduğu görülüyor. Ayrıca 2014 yılı içinde sadece Türkiye''de değil 57 ülkede seçim yapılacak. ABD''de başkanlık öncesi Kongre seçimi, Afganistan''da Cumhurbaşkanlığı seçimi, Irak''ta Meclis seçimleri... Bunların dışında da Güney Afrika, Brezilya, Hindistan ve Endonezya olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde de genel seçimler yapılacak. Yani dünya toptan bir seçim arifesindeyken resme tepeden bakalım derim.

SURİYE''DE SAVAŞ VE AÇLIKTAN ÖLENLER VARKEN...

22 Ocak''ta başlayacak olan Suriye Konferansı karşımıza başka bir siyasi kurgu mu getirecek bilmiyoruz. Ancak yapılan yorumlardan gördüğümüz o ki çözüm için en az on yıllık bir süreç göze alınmış durumda. Siyasi hesaplar bir tarafa bırakılıp 9 milyon Suriyelinin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmelerini sağlayacak, hemen uygulanabilir çözümlere odaklanılsaydı keşke.

٪d سنوات قبل
Seçimler yaklaşırken...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi