|
Tarihin dersleri...

“Boyundan-soyundan olsun olmasın insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin...”

Bu sözler Osmanlı imparatorluğu''nun kurucusu Osman gazi''nin nenesi Hayme Ana''ya ait. Hayme Ana Türkler''in Anadolu''da yerleşmesinde, bu topraklarda bir impartorluğun ortaya çıkmasına vesile olmuş saklı bir kahraman. Her ne kadar tarhiçler varlığını terddütle kabul etse de hakkında tarihte ki tüm kadınlar gibi fazla kaynaklarda belge bulunmasa da... O''na atfedilen öğütlerde yukarıda cümle aslında Türkler''in 7 bin kilometre kat ederek gelip yerleştikleri Anadolu topraklarında, beylikten imparatorluğa giden yolun şifresini veriyor. Uzun bir göç yolunun ardından kargaşa ve savaş içindeki Anadolu topraklarına gelen Karakeçili aşireti Selçuklu Sultanı''na Harzemşahlar karşısında yardım etmesini karşılığında hediye olarak Bizans sınırında ki toprakları alıyor. Ertuğrul Gazi''nin önderliğınde Söğüt''e yerleşen Osmanlı kısa sürede beylik oluyor ardındanda imparatorluk.

Döneme ilişkin en yakın kayıt Aşıkaşa''nın Garipnamesi''nde rastlanıyor. Oradan öğreniyoruz ki;Eski Türkler''de savaşçı önderler için kullanılan Alp terimi Türkler''in Müslüman olması ile birlikte Alperen olarak değiştiriliyor. Alperen alp gibi sadece savaşta değil aynı zamanda kendi nefsiyle de mücadele eden kişidir. Aşıkpaşa''ya göre Alperen olmak için mutlaka Alp''in yanında yürüyen bir kişinin de olması geerkir. Yoldaşsız ve nefs mücadelesiz Alperen olunmaz ;

YALUNUZ OK YAY İLE ALP OLUNMAZ

OK İLE ALPLIK ADIN ALAMAZ.

Aşıkpaşa''ya göre gazilik Alperenliğin bir üst aşaması. Alperen olmayan gazi ünvanı alamaz. Osmanlı sultanları belki bu yüzden uzun süre han ve sultan ünvanı almamışlar.

Elbette Osmanlı tarihinde de tartışılacak çok şey var. Ama bir çok etnik gurubu, dini bir arada barındıran yüzlerce yıl bir arada yaşamayı başaran bir gelenekten de öğütlerinden de faydalanmamak mümkün değil.

* * *

Ortadoğu haritası şekillenirken insan ister istemez tarihe bir kez daha bakıyor. Belki de bu ruh halinde bu yazıyı Şam''dan yazıyor olmamın da etkisi var. Osmanlı beşyüz yıla yakın tüm Ortadoğu''yu Şam''dan yönetmiş. Osmanlı''nın en büyük eyaletlerinden birisi olarak Şam her türlü din, mezhep ve etnik yapının orak kültürünü en iyi yansıtan şehirlerden birisi. Bundan dört yıl öncesine kadar en çok Türk yazarı olarak Aziz Nesin''i, Yaşar Kemal''i bilen Suriyeliler bugün Türk yazarları gazetecilerini çok daha iyi tanıyorlar. Onlar için de Türkiye bir rol model. Suriye''ye her geldiğimde ise değişimin bu topraklarda çok hızlı gerçekleştiğini görüyorum. Ama bizi onlara bakışımızı hale değiştirmiyoruz.

* * *

Tüm Arap televizyonlarında Türkiye birinci haber.

Buradaki en ufak bir gelişme bölgeyi etkileyek... Kardeşiz sözleri herkesin ağzından dökülüyor. PKK kamplarının yok edilmesine itiraz eden yok ama bunun topyekün Kürt kimliğine yönelik bir hale dönüşmesinden herkes endişe duyuyor. Türkiye''de ki gösterilerden ve haberlerden edinilen izlenim bu. Bölgede Türk Kürt Arap kimliğini biribirinden yalıtmak mümkün değil. Kiminin dedesi kiminin büyük annesi Türk çıkıyor. Ya da tam tersi. Ne evleri ne de tarihi ayrıştıracak bir teknolojiye sahibiz. Bölgedeki mezhepler üzerinden kurgulanan bir çatışma kadar etnisiteye dayayanan bir çatışmanın ürkütücü sonuçları herkesi endişelendiriyor. Kürt olmaktan övünen ama PKK ya ve teröre karşı olan milyonlarca Kürt var;aynı coğrafyada yüzlerce yıl ortak bir tarihi dini kültürü barındırdığımız. . Teröre karşı savaşmak, bölgede söz sahibi olmak, çıkarlarını korumak, evlatlarını korumak, onlara en ufak bir zararın gelmesini engellemek başka, Türk kimliği üzerinden yedi düvele kafa tutmak başka... Tarih rasyonel olanların zaferleri ile yazılmış. Tarihin şahitliği ise hamasetin, duygusal davranmanın hezimete giden yolu açtığını gösteriyor.

Provakasyon yapanlar, kışkırtanlar.. Bizi kendi acendalarını konuşmaya zorlayanlar... Aracılığımız ile tüm dünyaya reklamlarını yaptıranlar gerçekten ne istiyor biliyor muyuz?

16 yıl önce
Tarihin dersleri...
Kürtlerle müzakere sayfası açılıyor mu?
Uludere"deki günâha ortak olmayın
Erdoğan ve tarihi iddia: Milliyetçiliğin dönüşümü…
Gelecek yeni almaşıklara açık
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…