|
Taze demokrasi!!!

130 yıldır seçim yapıyoruz hâlâ demokrasimize taze diyoruz. Gerçekten demokrasimizi taze mi? Yoksa bunu müdahaleleri meşrulaştırmak için teselli babından mı söylüyoruz ? Bu soruların cevabını ararken seçimlerin tarihinde kaydettiğim önemli noktaları sizinle paylaşmak istiyorum. Özellikle etnik kimlikler, bağımsızlar ve kadınlar açısından…

* * *

Türk siyasi tarihinin ilk seçimleri 1877''de yapılır. İlk mecliste 115 mebustan 49''u gayrimüslimlerden oluşur. İlk Osmanlı Parlamentosu etnik kimlikler yönünden Ortadoğu ve Balkanlar mozaiğini çok çarpıcı biçimde yansıtır. Özellikle İstanbul seçimleri pek çok tartışmaya sebep olur. Bunların en önemlisi de Rum milletinden bir Ermeni milletinden üç mebusun seçilmesine olan tepkidir… Rumca gazeteler bu durumu Müslümanların Rumlara karşı gösterdiği güvensizliğe bağlarlar ama yine de sadakatten vazgeçmeyeceklerini beyan ederler.

Her 50 bin erkek vatandaş için bir erkek Osmanlı vatandaşı mebus olarak seçilebilecektir.

1908 seçimleri siyasi gruplar ve partilerin girdiği ilk seçimdir. İttihat Terakki Partisi kazanır.

1912 seçimleri sopalı seçimler olarak tarihe geçer. Partiler arası sokak kavgaları bu seçimlere damgasını vurur. İttihatçılar yine büyük çoğunlukla kazanırlar ancak üç ay sonra Meclis-i Mebusan fesh edilir.

1914 seçimleri Balkan Savaşı nedeniyle geç yapılır. Babıali baskınıyla iktidara gelen İttihat ve Terakki rakipsiz olarak seçimi kazanmıştır. 1. Dünya Savaşı''na bu dönemde girilir. 1918 yılında İttihatçılar iktidardan çekilmek zorunda kalınca Padişah Vahdettin Meclis''i fesheder.

1919 seçimleri Osmanlı döneminde yapılan son seçimdir. Ülkenin çoğunluğu işgal altındayken yapılan bu seçimlere farklı olarak Musevilerin dışındaki azınlıklar katılmamıştır. İki ay kadar açık kalabilen bu meclisin en önemli işlevi Misak-ı Milli''yi kabul etmiş olmasıdır.

İkinci Meşrutiyet dönemindeki parti kavgaları ülkeyi olumsuz etkiler. Bu Milli Mücadele''ye bile yansır. Hürriyet ve İtilafçılar Milli Mücadele''yi İttihatçı bir hareket olarak görüp desteklemezler.

1920 seçimleri M. Kemal Paşa''nın yayınladığı seçim tebliğine dayanarak yapılır. Bu dönemde 66 seçim bölgesinden 252 mebus olağanüstü yetkilerle üç yıl görevde kalır.

Nisan 1923-1950 arasında tek parti döneminde yapılan seçimler gerçek anlamda bir seçim olmaz. Adayların seçilememe gibi bir durumu yoktur. Tarihçi Mete Tunçay bu durumu “oybirlikli demokrasi” olarak tanımlar.

Adaylar seçimlere bir hafta kala belirlenmeye başlar seçimlerden birkaç gün önce ilan edilir.

1927 seçimleri Şeyh Sait İsyanı, İstiklal Mahkemeleri ve İzmir suikastı girişiminin yargılamalarının sonrasına rastlar. %23 katılım ile cumhuriyet tarihinin en düşük katılımlı seçimi olarak tarihe geçer.

1931 seçimlerinde parlamento içinde güdümlü bir muhalefet yaratma düşüncesi başarısız olunca bu sefer güdümlü bağımsızlar yaratma düşüncesi gelişir. Bu dönemde 20 müstakil mebus seçilir.

1935 seçimlerinde ilk defa kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınır. Oy kullanma yaşı 18''den 22''- ye çıkar. Atatürk döneminde yapılan son seçim olan bu seçimin bir başka özelliği de azınlıkların da milletvekili seçilebilmesidir. Meclis''te bulunan kadın milletvekili sayısı 18''dir.

4''ü azınlıklardan olmak üzere 13 bağımsız vekil seçilir.

1939 İsmet İnönü''nün cumhurbaşkanlığı döneminin ilk seçimidir.

1942''de yeni seçim kanunu ile seçimler tek kademeli hale gelir.

1943 tek parti döneminin son seçimleridir. Ancak sonuçlar güvenilir değildir. DP itiraz eder: “Tehdiş için açık oy, hile için gizli tasnif”

1950 seçimlerini büyük bir galibiyet ile DP kazanır. Seçimlere katılım % 89. 3''tür. DP 408, CHP 69 milletvekili çıkartır.

Seçimlerden birkaç gün önce İsmet İnönü arkadaşlarına seçimin sonucu aleyhlerine olursa bunu bir felaket olarak nitelendirmemeleri gerektiğini söyler. “İnsan edince kendi kemaliyle imtizac/tenzil-i kadr-i ahar''a hissetmez ihtiyac” yani “kendi ruhunda kemale, olgunluğa ermiş kişi başkasının değerini küçültmeye ihtiyaç hissetmez” der.

O dönemde yayınlanan karikatürlerden birisinde CHP halkın taşıdığı bir tabutta gösterilir ve altında şunlar yazar:

“Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzur

Yıkıldı gitti cihanda, dayansın ehli kubur”...

17 yıl önce
Taze demokrasi!!!
Bize değilse de size…
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?